|  
  Hayatı 
                 
                 
                1889 yılında İstanbul 'un Üsküdar semtinde dünyaya gelen Fehmi 
                Tokay 'ın babası Sayıştay murakıbı Hüsnü Bey ve annesi Harmanlık 
                Mektebi müdiresi Şadiye hanım 'dır. Üsküdar 'daki Ravza-i Terraki 
                İlokulu 'nu ve daha sonra ortaokulu ve liseyi Toptaşı Askeri Rüşdiyyesi 
                'nde okudu. 1907 yılında bugün ki adı ile Teknik Üniversite olan 
                Mühendishane-i Berri Hümayin 'e gitti ve savaş yılları olması 
                nedeniyle ancak 1920 yılında mezun olabildi. Kocaeli, Ankara, 
                Bolu ve Çankırı gibi illerde Bayındırlık Bakanlığı 'na bağlı olarak 
                mühendis ve başmühendis olarak çalışan Tokay, 1938 yılında köprüler 
                dairesi müdür yardımcılığına tayin edildi. Bayındırlık Bakanlığı 
                müşavirliği görevinde iken emekliye ayrıldı.  
                 
                23 Haziran 1959 tarihinde geçirdiği kalp krizi sonucunda İstanbul 
                'da hayata gözlerini yumdu.  
                 
                Musiki hayatı.  
                 
                Fehmi Tokay 'ın musiki hayatı çocuk yaşta başladı. İyi kanun çalan 
                babasını çevresinde Kemani Aleksan, Salih Efendi Ali Rifat Çağatay 
                ve Nevres bey gibi o devrin değerli üstatları vardı. Hüsnü Bey 
                bunlarla bir araya gelir meşk eder ve fasıllar geçerlerdi. Bu 
                çevre küçük Fehmi 'nin musiki zevkinin aşısı oldu. Başta babası 
                olmak üzere Hadi Bey ve Rauf Yekta ile beraber meşk yapmaya başladı. 
                Yenişehirli Ferit Efendi 'den edebiyat dersleri aldı.  
                 
                Çok güzel sesi olan ve güzel şarkı icra eden Tokay, nota bilmezdi. 
                Bestelerini Dr.Nevzat Atlığ ve Alaettin Yavaşça notaya alırdı. 
                 
                 
                Nazik, kibar ve çevresinde çok sevilen Fehmi Tokay, yardımseverliği 
                ile tanınırdı. Musiki repertuarını fazla eser bırakmadı fakat 
                eserlerinin hepsinde derin sanatsal yapı vadır. Daha çok Hacı 
                Arif Bey 'in etkisi altında kalmış ve hiç piyasa şarkısı yapmamıştır. 
                Bestekârlığa çoğu bestekârların kompozisyonları bıraktığı yaşlarda 
                başladı ve ilk eserini 52 yaşında yaptı. Tahir Buselik Makamında 
                ve Devrihindi olarak 1941 yılında ilk şarkısını besteledi.  
                 
                Gülle hembezm-i visaliz gerçi hâr olsak da biz  
                Gönlümüz benzer bahara ihtiyar olsak da biz  
                Şairiz kan dökmeden sayd eyleriz ahuları biz  
                Dönmeyiz sevda yolundan tarumar olsak da biz  
                 
                1942 yılında uşşak makamında curcuna şarkısı ile besteciliğe devam 
                etti.  
                 
                Gördümse seni ruhuma gir oy demedim ya  
                Sevdimse seni kalbe ateş koy demedim ya  
                Yoktur bu kadar yanmaya gönlümde tahammül  
                Sevdimse seni kalbe ateş koy demedim ya  
                 
                1941_1945 yılları arasında en verimli devrini yaşayan Tokay, bu 
                zaman dilimi içinde 69 eser besteledi. 1946 yılından ölüm yılı 
                olan 1959 yılına kadar ise sadece 30 eser musiki repertuarına 
                hediye etti. Eserleri günümüze kadar değerini korumakta olup Bayati 
                makamında bestelediği " Benzemez kimse sana " şarkısı 
                günümüzde yediden yetmişe herkesin dilinde olmuştur. Efsane sanatçı 
                Müzeyyen Senar son albümü olan " Bir ömre bedel " CD 
                'sinde Türk Hafif Müziği solisti Tarkan ile düet yaparak icra 
                etti ve genç kuşakların Türk Sanat Müziği'ne ilgi duymalarında 
                önemli rol aldı.  
                 
                Hazırlayan: Suat Yener  
                 
                Kaynaklar:  
                 
                Büyük Türk Musikisi Ansiklopedisi Yılmaz Öztuna  
                Güfteler Antolojisi Etem Ruhi Üngör  
                Müzik Ansiklopedik Sözlük Vural Sözer  
                Musiki Kılavuzu TSM Sözlü Eserler Antolojisi Suat Yener  
                 
                 
                Fehmi Tokay şarkılarından bir demet  
                 
                Benzemez kimse sana Aksak Bayati Rüştü Şardağ  
                 
                Benzemez kimse sana tavrına kurban olayım  
                Bakışından süzülen işvene kurban olayım  
                Lütfuna ermek için söyle perişan olayım  
                Bakışından süzülen işvene kurban olayım  
                 
                 
                Geçti bahar hazan erdi bu yerde Düyek Buselik Melahat Akan  
                 
                Geçti bahar hazan erdi bu yerde  
                Deli gönül yine dertte kederde  
                Şakımıyor bülbül artık seherde  
                Deli gönül yine dertte kederde  
                 
                 
                Bir gün sana sunsam şu kırık telli sazımla Türk Aksağı Ferahfeza 
                 
                 
                Bir gün sana sunsam şu kırık telli sazımla  
                Ruhumda alevlenmiş olan beste-i aşkı  
                Yakmazsa da dağlar sanırım kalbimi bir an  
                Rahm et , o şifayab edecek hasta-ı aşkı  
                 
                 
                Aşkı seninle tattı hicranla yandı gönül Düyek Hicaz Melâhat Akan 
                 
                 
                Aşkı seninle tattı, hicrânla yandı gönül  
                Evvel coştu taştı da şimdi uslandı gönül  
                Cevri safâya kattı, hayli aldandı gönül  
                Evvel coştu taştı da şimdi uslandı gönül  
                 
                 
                O ahu bakışlara bir anda kaldı gönül Curcuna Karciğar Karacaoğlan 
                 
                 
                O ahu bakışlara bir anda kaldı gönül  
                Neden inandın ona , nasıl aldandın gönül  
                Sen ki söze kanmaz , her vaade inanmazdın  
                Neden inandın ona , nasıl aldandın gönül  
                 
                 
                Gönlüm ezhar içinde Devri-hindi Rast A.Demiray  
                 
                Gönlümün ezhar içinde gül gibi dildarı var  
                Neylesin her sevgisinde bir yığın ağyarı var  
                Gül sevenler katlanır harın dil azar cevrine  
                Her gönlün bir goncası, her goncanın bir harı var  
                 
                 
                Gelmedin bir kerreden mâ'da neden Müsemmen Uşşak  
                 
                Gelmedin bir kerreden mâ'dâ neden ?  
                Başka hiçbir şeyle gönlüm dolmuyor  
                Razıyım rüyada görsem gelmesem  
                Aşk yanan gözlerde hiç solmuyor  
                Uykusuz gözlerde sabah olmuyor  
                 
                 
                Fehmi Tokay repertuarından bir demet  
                 
                Benzemez kimse sana tavrına hayrân olayım Bayati Rüştü Şardağ 
                 
                Bir böyle güzel âşıka bilmem neler eyler Bayati _  
                Bülbül gülün aşkıyla perişandı seherde Bayati _  
                Dinle cânâ sesimde aşk dile gelip çağlıyor Bayati Melâhat Akan 
                 
                Gönlümün ilhâmını gözlerinde buldumdu Bayati Melâhat Akan  
                Sen hep sen artık eyvah benim hüznüm 1941 Bayati Fehmi Tokay  
                Unutma ki gönül derdine derman yar elinden 1944 Bayati Fehmi Tokay 
                 
                Geçiyor ömr-i hazîn sâdece "cânâ"diyerek Bestengâr _ 
                 
                Aman cânâ beni şâd et Buselik _  
                Aşkınla yanan kalbimi bilmez gibi durma Buselik _  
                Benden ayrı düştün artık bir teselli bulamazsı Buselik Nezahat 
                Kuntar  
                Bir lâhza bile benden uzak kalma yakın gel Buselik _  
                Geçti bahar hazan erdi bu yerde Buselik Melahat Akan  
                Gül yüzüne hasretim cânımın cânânısın sen Buselik _  
                Bir gün dökülür belki bu sînendeki güller Dügah _  
                İltifat etti gönül bezmine cânân bu gece Dügah Vecdi Bingöl  
                Bir gün sana sunsam şu kırık telli sazımla Ferah Feza _  
                Mest ü bî-tâbım füsunkâr işvelerden ey perî Ferah Feza _  
                Gitti başımdan hümânın sâyesi Ferahnâk Reşat Özpirinçci  
                Aşkı seninle tattı hicranla yandı gönül Hicaz Melâhat Akan  
                Leylâ diye bir âfet için derbeder oldum Hicaz _  
                Mey değil de sunduğun yâr zehr-i câm olsun içi Hicaz Melek Hiç 
                 
                Terk et beni artık yetişir sende vefâ yok Hicaz Mehmet Gökkaya 
                 
                Nicedir katlanırım sabrederek hasretine Hisar-Buselik _  
                Koklat tenin gonca gül Hüseyni Nâci Sıral  
                Tutam yâr elinden tutam Hüseyni Aşık Emrâh (Erzurum'lu  
                Sâkî ki sen oldun su şarâb oldu demektir Hüzzam Fuat Hulûsi Demirelli 
                 
                Aşık oldur kim kılar cânın fedâ cânânına Isfahan Fuzûlî  
                İnleyen âh eyleyen bî-çâre bir ney'dir gönül Karcığar _  
                Süzülür neş'e-i sevdâ o güzel gamzelerinden Karcığar _  
                O âhû bakışlara bir anda kandın gönül Karciğar Karacaoğlan  
                Çeşmânı süzüp sen bana baktın da ne buldun Kürdilihicazkâr _  
                Ah ü zâr-ı aşka uymuş kâm-yâb olmuş gönül Mahur _  
                Hasta-i hicrânınım ey nâzenin Mahur _  
                İçelim mey gibi gel bûseleri minnetsiz Mahur _  
                Bir gonca-gül'ün uğruna bülbül heder oldu Neva _  
                Çaldığın nâyın nevâsı perdesi tizi pesi Neva Şeyh Yusuf Efendi 
                 
                Hâksâr ettin beni çok firkatinle nâzenin Neva Sâdık Açar  
                Mey-i engûr ile doldur ne durursun kadehi Neva Arif Rüştü Bey 
                 
                Sonbahar oldu deyip yaz'la kış'a... Neva _  
                Gün olur ki sonbaharın hüznü lâl eyler beni Nihavent _  
                Açıldı bahçede güller Nişaburek _  
                Kendim yanarım derdime gayre zararım yok Nişaburek Mehmet Said 
                Paşa  
                Aşka düşmek iptilâdır firkati hem çok belâ Rast Sâdık Açar  
                Bir bakışla bağladın zülfüne şeydâ dili Rast _  
                Gönlüm ezhar içinde Rast A.Demiray  
                Gönlümün ezhâr içinde gül gibi dildârı var Rast _  
                Sâgarda değil sâkî-i zîbâda gözüm yok Rast _  
                Ey bâd-ı sabâ bağrıma es Saba _  
                Gün doğdu gönül beklemede cilve-i yâri Saba Nâci Sıral  
                Kaç kerre dolaştıktı kuş uçmaz gecelerde Segah Halit Bekir Sabarkan 
                 
                Kırdın ümmîdimi yıktın şu gönül lânesini Segah _  
                Sâkıyâ el atma dur rengine bakıyoruz Segah _  
                Cevr olur imkân-ı vuslat vermeyen îmâların Suzidil İbrâhim Akçam 
                 
                Peymânelere sûz-i dil'in zehri bulaştı Suzidil _  
                Kalbinde yerim yoksa da çehremde izin var Şehnaz _  
                Bir tek bakışın sihrine yandın deli gönlüm Uşşak _  
                Bülbül gülün aşkıyla perişandı seherde Uşşak Fehmi Tokay  
                Çılgınca kucaklaşmadan artık hazer eyle Uşşak _  
                Gelmedin bir kerreden mâ'da neden Uşşak _  
                Gördümse seni rûhuma gir oy demedim ya Uşşak _  
                Kaçsan ayıplamam... Uşşak _  
                Sevdiğim sevdim seni ben saklamam Uşşak _  
                Sevenleri sev sen de sitemkâr olma gönül Uşşak _  
                 
                  
               |