LÜKS ARABAYA NEDEN BİNMEM        
                      Lüks havalı bir arabaya sahip  olmak... Biz erkeklerin en büyük tutkusudur. Eskiler ne demişler ''AT, AVRAT, PUSAT  KİMSEYE EMANET edilmez.!” Çünkü erkek milleti herkesten kıskanacak kadar çok  sever bu üç şeyi. Öylesine değer verir ki kimseye emanet edemez.. 
  Bu çağda atın yerini araba aldığına göre at silinip yerine araba yazılacak... Hanımlar  lüks arabayı sevmez mi ?... Allah için elinizi vicdanınıza koyun:İki yakışıklı  genç bir kıza arkadaşlık eklif etse genç kız lüks arabası olanı tercih etmez  mi?...  
            -O zaman  sen ne demeye lüks arabaya binmezmişsin dede diye soracaksınız...  
            -Ben  Allah’tan korkarım da ondan...  
            -Ne  alakası var yani dede diyeceksiniz...  
            -Durun  bakalım. Size bir anımı anlatayım da siz karar verin öyleyse...  
                      Samsun'da  içme suyu depolarını yaptırıyorum. Depolar; o tarihte yaptırılan en büyük  betonarme su depoları... Depoların inşaatını bitirdik ancak depoya giren çıkan  suları kapatıp açacak. Manevra odasını montajı yapıp tamamlayamadık… Çünkü  burada kullanacağımız vana ve özel parçalar idare malı..Yani bunları ihaleyi  yapan makam satın alıp verecek... Bu nedenle adı geçen malzemeyi monte  edemedik... Nihayet malzeme geldi bizde işe başladık...Bitmiş inşaatta; her biri  bir- iki ton gelen bu malzemeleri daracık kapıdan içeri sokmak, 4 m aşağı  indirmek felaket zor oluyor..Zaten montajı da daracık yerde yapıldığından Resmen  ıstırap çekiyoruz....Bir parçayı monte edebilmek için ,ayrıca parçaları birbirine  eklemek lazım.Önce  kurşundan bir halka dökeceksiniz... Devasa cıvatalarla iki parçayı çektirip  monte edeceksiniz... Yetmedi... Kurşunu özel kalafat murcu ile döverek  sıkıştıracaksınız ki su sızdırmasın... Neyse yaptık denedik su sızmıyor... Ama  nerdee... Kontrol mühendisi açtı kara kaplı kitabı..  
          -Şartnameye  göre 8 atmofere tecrübe yapacaksınız... dedi  
          -İyi ama  bu 80 m  su basıncı demek... Asla böyle bir basınç oluşamaz... Su gelip depoya akacak...  Zaten borularda o kadar su dolu… Sızdırma yok... İkna edemedik...Neyse iki  parçayı değiştirip basıncı sağladık..Kontrolümüz bu sefer başka şeye takıldı. 
Basınç altında özel parçalar terliyor...Bunu giderin ...Dedi...Pik döküm esnasında  kılcal bir çatlak oluşmuş basınç altında birkaç boruda terleme oluşuyor.Ancak  değiştirecek yedek parça yok... Bu parçalar idarede de yok...Temini için yeni  ihale açılacak vs.vs... Aylar geçecek teslim etmeleri için..  O zaman bu günkü imkânlar yok 4o sene önce... 404  diye bir yapıştırıcı var onu deneyeyim dedim... Ancak benden başkası  beceremez... 
Borunun içine girip terlemeye neden olan arıza bulunacak. Bu kısımdaki koruyucu  zift temizlenecek... Yapıştırıcı buraya sürülecek... Ya bu deveyi  güdeceksin.... Yaaa... Başka çözüm yok... Çaresiz borunun içine uzanarak...  TAMİRE BAŞLADIM... 
Tam baca temizleyicisine dönmüşüm... Ne yapalım başa gelen çekilir... Bitirmeye  yakın elimdeki yapıştırıcı bitti... Acele gidip almam lazım. Ertesi gün tatil, benden  başka kimse yok alabilecek...  
                      Eve  geldim eşim yok... Benim anahtar kayıp... Mecbur oldum o kılıkla çarşıya  gitmeye... Benim kılık kıyafet... Köpeklere ziyafet... Ama altımda son model  araba var...  
            Neyse yapıştırıcıyı aldım. Arabama BİNECEĞİM... İki adam hakkımda konuşuyor.  Duyuyorum:  
  - ADAMA BAAAAK...ALTINDAKİ ARABAYA BAAAK..ALLAH'TA İŞİNİ BİLMİYOR....  
   
            O günden sonra kendime hiç lüks araba almadım.  
            Şantiye 
            Öyküleri Kitabı Taner Arda sayfası 
             
             
                        |