ŞANTİYE ANILARI

........... Benim Şantiyeciliğim 1991 senesinden sonra başladı. Ozamana kadar kendi büromda Proje ve Taahhüt işleri yapıyordum. Daha sonra bu işi bırakıp 1991 yılında ENKA şirketi ile LİBYA SİRT HARAVA şantiyesine Proje mühendisi ve mimarı olarak gittim.orada proje gurubu ile saha mühendisleri arasında tatlı bir rekabet vardı.En basitinden sahadaki mühendis arkadaşlara bir işi neden yapmadıkları sorulduğunda proje gurubundan bana proje gelmedi deyip işin içinden sıyrılıyorlar idi.Bu olaylar çok sık tekrarladığından Proje müdürü arkadaş birgün bana Levent bu akşamki toplantıya sende katıl, bakalım arkadaşlar ne diyecekler dedi.Akşam toplantısı için SİRT Şantiyesine gittim. Proje müdürü arkadaşımız :Arkadaşlar Levent bey geldi dün akşam atıp tutuyordunuz hadibakalım şimdi söyleyin şikayetlerinizi demesi üzerine hiç kimseden ses çıkmadı.

........... Bazı mühendis arkadaşlarımızda kendilerini ön plana çıkarıp kendilerine bir paye verdirmek için başkalarını kötülemek gibi bir eylemin içine giriyorlar. Bir gün ofisimde oturuken proje müdürü arkadaşım gelip (Benim tarafımdan mimari ve statik projeleri yapılmış olan bir proje hakkında) Levent sahadaki .... isimli mühendis bu temellerin bu binayı taşımıyacağını söyledi ne yapacağız ? diye sordu. Bunun üzerine bende sinirlenip,mühendislik hesap kitap üzerine kurulmış bir bilim dalıdır,öğle tabiri caiz ise mahalle karıları gibi dedikodu yapacağına temellerin hesaplarını yapar getirir, bende onun ellerini öperim,onu tebrik eder özür dilerim ve bu mesleğide bırakırım dedim.Oda - bende ona buna yakın şeyler söyledim - deyip olayı kapattık. Fakat o mühendis arkadaşa daha sonra münasip bir dille ne yapıması gerktiğini anlattım, ve bendende özür dileyerek olayı tatlıya bağladık.

........... 1979 senesinde Ayvalıkta çalışırken projesini yaptığım ve fenni mesuliyetini aldığım bir binayı yapan kalfa betonarme projelerine bakıp bu projede demir çok konulmuş bunları biraz azaltalım deyip ev sahibini kandırmış.Bende Döşeme demirleri bittikten sonra kontrola gittiğimde demirlerin azaltılmış olduğunu gördüm, ve derhal demirlerin projedekine göre düzeltilmesini söylemem üzerine kalfa: Sen daha dünkü mühendissin, ben bukadar senelik ustayım bu açıklıkta bukadar donatı konulmaz demesi üzerine, bende Belediyeye gidip binayı mühürleteceğim  dedim. Ve oradan ayrıldım doğruca Belediyeye gidip binanın mühürlenmesi ve fenni mesuliyetten feragatım için dilekçe verdim.Belediye zabıtaları ve imar müdürü gelip binayı mühürliyene kadar kalfa döşeme betonunu dökmüş.neyse Belediye binayı mühürleyip gittiler.Bende yazıhaneme gittim.Akşam üzeri inşaatı yapan kalfa kalfa benden af dileyip inşaatın mührünün kaldırılıp tekrar fenni mesuliyetini almamı eğer yapmaz isem birdaha kendisine kimsenin inşaat işi vermiyeceğini aç kalacağını söyleyip yalvarmaya bişladı.Fakat bende dökülmüş betonu kırıp inşşatı yeniden yapmasını istedim,oda yapılanların kalmasını bundan sonraki yapılacakları projesine göre yapacağını söyledi velhasıl anlaşamadık.Daha sonra binanın fenni mesuliyetini başka bir mühendis alarak inşaat devam etti.

........... Şimdi size Proje genel müdürümüz sayın Ali Cabı’den dinlemiş olduğum iki adet anısını aktarmak istiyorum.

........... Ankara Atakule inşaatının yapımında 20 metre yüksekliğinde bina ile birlikte yükselen kule vincinin montajı tamamlandıktan sonra inşaata devam etmeden önce, bina bittikten sonra bu vinci kuleden aşağıya nasıl indireceğini yetkili mühendis arkadaşa sormuş.Oda sen inşaatı bitir ben onu indiririm demesi üzerine tekrar ısrar edip bunu bana şimdi anlatın demiş.Fakat araya diğer yetkili arkadaşı girip sen inşaatı yap deyip olayı geçiştirmişler. Bunun üzerine oda inşaatı bitirmiş ve hadi bakalım geli vinci sökün demiş. Onlarda: bizene montajını sen yaptın sen söküp indir demişler. Oda düşüp Bir proje hazırlamış,logo şeklinde sökülüp takılabilen küçük bir viç yapmış.ve kule vinci söküp aşağıya indirmiş,küçük vincide daha sonra inşaat asansörü ile aşağıya indirmiş.

........... Diğer bir anaısıda :
........... Adana çimento fabrikasının kulelerinin brüt betonunun yapımında  ahşap kalıp kullanılıyormuş. Bu kalıbı söküp takmak zor olduğu için bunun yerine yurt dışından kayar kalıp getirtmeye karar vermişler. Ve sipariş verilmiş. Kalıp gelene kadar beklememek için alt kısmındaki içi meğilli beton kaplı kısımı ahşap kalıp kullanarak dökmüşler.Çelik kayar kalıplar gelincede üst kısmının devamı için işin başına genç bir mühendis koymuşlar, bizim mühendis hem işi öğrenmiş hemde işi bitirip uzman olmuş. Aradan bir zaman sonra başkabir çimento fabrikası inşaatı başlamış. Bu işin uzmanı  diye bizim genç mühendisi kalıplarla birlikte fabrika inşaatına yollamışlar. Bizim genç mühendisimiz işin başındakilere , bu kulenin alt kısmındaki betonunun ahşap kalıp ile dökülmesi lazım ondan sonra çelik kalıpla devam etmemiz gerekiyor der.  

Şantiye Öyküleri Kitabı Levent İdemen sayfası