12 EYLÜL 2006 SALI AKŞAMI

.............. Hamza Şahin Yapı Denetim’de 14 Haziran 2006’da 8 yıl ara verdiğim mesleğime Yrd. Kont. Müh. Olarak geri döndüm. Yaklaşık 2,5 ay Buca’da ( Merkez ) işleri takip ettim. 2 Eylül 2006 tarihinde merkezden SOYAK Şantiyesi’ne geçmem söylendi ve görevime orada devam ediyorum.  Şantiyeyi size biraz anlatayım. SOYAK 2. Etap 9 bloktan oluşmaktadır. Her blokta sırasıyla jetgrout,  yerinde yapım forekazık, radye temel ve tünel kalıp sistemi ile katlar yapılmaktadır. SOYAK 2. Etap 30 Ağustos 2006’da B3 Blok’ta yapılan ilk jetgroutla başladı.

..............12 Eylül 2006’da vardiyaya döneceğimiz söylendi. Böylece 12 Eylül’de ilk gece şantiye hayatım başlamış oldu. İnşaat sektöründe bir bayanın şantiyede görev alması zaten zor bir olaydır, bir de gece vardiyası; artık ne olacak göreceğiz. Ben bunları düşünürken zaten şantiyedeki işleyiş başladı. Şantiyede sabah ve akşam olmak üzere iki vardiya sistemi vardı. Sabah vardiyasında yapılan işler SOYAK Şantiye Ofisi’ne taşeronlar tarafından saat 16:00 gibi föyler imzalanarak verilir ve sabahtan beri yapılan işler böylece yazıya dökülmüş olur. Saat 16:30’da akşam vardiyası başlar. Akşam vardiyasında da saat 22:00 civarı aynı işlem tekrarlanır. Ben bu işlerin yapıldığını paraf atarak onaylarım, şef de ertesi gün parafları görerek kaşeleyip imzalar.
    
..............Sabah vardiyasında tutanaklar hazır olmadığı için imzalar atılmamıştı. Bu nedenle tabi ki SOYAK şantiyesindeki yetkili arkadaşlarla sadece işlerin takibi sırasında merhabalaşmamız vardı. 12 Eylül 2006 gece vardiyasına başlar başlamaz, saat 16:00 civarı ilk olarak SOYAK şantiye ofisine gittim.  Ofiste yetkili arkadaşa ‘‘ Ben Hamza Şahin Yapı Denetim’den Hüsniye Palanduz. Nasılsınız? ’’ dedim. ‘‘ Teşekkür ederim iyiyim. Ben de SOYAK’tan Mete Koçak ’’ dedi. Konuşmaları, sahadaki iki SOYAK konteynırının arasında yapıyoruz. ‘‘ Ben bu akşamdan itibaren gece nöbetindeyim, beraber çalışacağız. ’’ dedim. Centilmen bir tavırla kinci konteynırı göstererek ‘‘ Hüsniye Hanım ikinci konteynır boş, isterseniz sizin için çalışma mekanına dönüştürelim, hem istirahat edersiniz hem de çay kahve içersiniz sizi kimse rahatsız etmez. ’’ dedi. ‘‘ Mete Bey siz beni yanlış anladınız, ben ne çay içmeye ne de istirahat etmeye geldim. Ben buradaki işleri takip etmeye geldim ve işler sahada o nedenle ben sahada çalışmayı tercih ederim. ’’ dedim. Arkasından da kendime çok kızdım. Sizin karşınıza aniden bir kadın dikiliyor ve ‘‘ Gece ben burada görev yapacağım. ’’ diyor. Her halde ben Mete Koçak’ın yerinde olsam bu kadar sakin olamazdım. Benimle dalga geçiliyor zannederdim. Ama hemen toparlandım ve deminki kabalığımı affettirmek için ‘‘ Merak etmeyin arada uğrar çayınızı içerim. ’’ dedim. Şantiyede ilk gecem böyle başladı ve bugün itibariyle ? hiç kesintisiz gecedeyim. Bu zaman içinde o kadar çok olayla karşılaştım ki adım ‘‘ gestopa’’ ya çıktı. Ama ne bir gün sesimi yükselttim ne de çalışmamdan taviz verdim. Evet benimle çalışmak zordur ama prensipler yerine oturdu mu zaten sizin yerinize her şey kendi kontrolü ile yürümeye başlıyor ve siz sadece kontrollerinizi yani işinizi yapıyorsunuz.

..............Bu sadece bir başlangıç ama iyi ki başlamış. Burada iş hayatımı, hayata bakışımı etkileyecek o kadar kişi ve olayla karşılaştım ki. İyi ki Mete Koçak ve ailesiyle, aynı zamanda SOYAK’taki dostlarımla tanışmışım. Hayat sizi sınadığında inşallah siz de benim gibi şanslı olursunuz ve dostlarınız size her zaman yol gösterir.


Şantiye Öyküleri Kitabı Hüsniye Palanduz sayfası