...............

Şarkı Adı
Beste
Güfte
Makam
Dağdan kestim kereste
Zeki Duygulu
Dağlar dağlar viran dağlar
?
-
Hicaz
Dalında solarken akşamın gülü
Arif Sami Toker
Uşşak
Dediler zamanla hep azalırmış sevgiler
Bilge Özgen
İlter Yeşilay
Hicaz
Değdi saçlarıma bahar gülleri
Bekirof
-
Hicaz
Derbeder bir aşığım yurdum evim viranedir
Zeki Duygulu
Zeki Duygulu
Derdimi ummâna döktüm âsûmâna inledim 
Şerif İçli
Süleyman Nazif
Hicaz
Dereler çağlar oldu
Zeki Duygulu
Dertleri zevk edindim
Selahattin İnal
Sırrı Uzunhasanoğlu
Kürdilihicazkar
Dertli ne ağlayıp gezersin burda
Erol Sayan
Dertliyim derdimden anlamaz cana
Zeki Duygulu
Zeki Duygulu
Dışarda bir yaz yağmuru
Teoman Alpay
Dil şâd olacak diye kaç yıl avuttu felek
Avni Anıl
Turgut Yarkent
Hicaz
Dil yaresini andıracak yare bulunmaz
Şevki Bey
Mehmet Halid bey
Hicaz
Dil-harâb-ı hasretim bilmez misin hicrân nedir
Bimen Şen
Dilimi bağlasalar anmasam hiç adını
Selahattin Altınbaş
Aslan Tunçata
Hüzzam
Dolaşır dururum boş yere neden
Avni Anıl
Fethi Dinçer
Dön yüzünü benden yana
Mediha Şen Sancakoğlu
Mediha Şen Sancakoğlu
Dönülmez akşamın ufkundayız vakit çok geç
Münir Nurettin Selçuk
Yahya Kemal Beyatlı
Segah
Duydum ki unutmuşsun gözlerimin rengini
Selahattin Altınbaş
Turgut Yarkent
Muhayyerkürdi
Dün gece mehtâba dalıp hep seni andım
Semahat Özdenses
Nedim Güntel
Dün gece saz meclisine neden geç geldin?
Muhlis Sabahattin ezgi
Nihavent
Dün gece ye'sile kendimden geçtim 
Suphi Ziya Özbekkan
Rıza Tevfik Bölükbaşı
Hicaz
Dünyada biricik sevdiğim sensin
Necdet Tokatlıoğlu
Düşüverdim Mecnûn gibi dillere
Avni Anıl
Orhan Arıtan
001
Dağdan kestim kereste
Kuş besledim kafeste
Dediler yarim haste lo
Yetiştim son nefeste

Of of işlerim işlerim
Al yanaktan dişlerim
Seni bana verseler lo
Gece gündüz severim

Tepsi de nar isterim
Döşeği dar isterim
Döşeğimin içinde lo
Cilveli yar isterim

Of of işlerim işlerim
Al yanaktan dişlerim
Seni bana verseler lo
Gece gündüz severim

Dağlar dağlar viran dağlar
Yüzüm güler kalbim ağlar
Yüreğimden kanlar damlar

Bir olaydı pir olaydı
Ne olur benim olaydı

Edirne köprüsü taştan
Sen çıkardın beni baştan
Hem anadan hem gardaştan

Bir olaydı pir olaydı
Ne olur benim olaydı

002
Dalında solarken akşamın gülü
Ufuktan çözülmüş güneşin tülü
Dinlerken kırlarda yanık bülbülü
İçmesem bir türlü içsem bir türlü

Akşam üstü çatmış muhabbet demi
Kurmuştur erenler meclis-i cemi
Başımda eserken hicran meltemi
İçmesem bir türlü içsem bir türlü

Dediler zamanla hep azalırmış sevgiler
Olsun bana seninle geçen yıllarım yeter
Nasıl olsa herşeyin zamanla sonu yok mu
Ömür dediğimiz şey küsecek kadar çok mu

Dediler ki gün gelir unuturmuş gidenler
Olsun bana aşk dolu geçen yıllarım yeter
Nasıl olsa herşeyin zamanla sonu yok mu
Ömür dediğimiz şey küsecek kadar çok mu

003
Değdi saçlarıma bahar gülleri
Nazende sevgilim yadıma düştün
Sevenin bahtına bir güzel düşer
Sen de tek sevgilim aklıma düştün

Gözlerim yoldadır kulağım seste
Ben seni unutamam en son nefeste
Ey ceylan bakışlım ey boyu beste
Gurbette sevgilim aklıma düştün
Nazende sevgilim yadıma düştün

Sensiz dağ yoluna çıktım bu sefer
Öksüz kumru gibi güller, laleler
Sen niye yalnızsın sordular eller
Gurbette sevgilim aklıma düştün
Nazende sevgilim yadıma düştün

Dereler çağlar oldu
Gözlerim ağlar oldu
Bir yare gönül verdim
Meskenim dağlar oldu

Yaktın yandırdın beni
Çapkın aldattın beni

Ağlarım yandığıma
Yanarım kandığıma
Dağlar taşlar dayanmaz
Benim dayandığıma

Yaktın yandırdın beni
Çapkın aldattın beni

Ayrılık yeter oldu
Halim pek beter oldu
Vefasızın hayali
Gözümde tüter oldu

Yaktın yandırdın beni
Çapkın aldattın beni

004
Derbeder bir aşığım yurdum evim viranedir
Sanki bir ben sarhoşum dünya bana meyhanedir
Aldığım her buse canandan dolu peymanedir
Sanki bir ben sarhoşum dünya bana meyhanedir

Derdimi ummâna döktüm âsûmâna inledim
Yâre de, ağyâre de hâl'i derûnum söyledim
Aşinâ yok derdime, ben söyledim, ben dinledim
Gözlerim yollarda kaldı, gelmedin, çok bekledim

005
Dertleri zevk edindim Bende neşe ne arar
Elem dolu gönlümden Gitmiyor hatıralar
Maziden kalan her iz Beni içten yaralar
Elem dolu gönlümden Gitmiyor hatıralar
Dertliyim derdimden anlamaz cana
Zehreder daima hayatı bana
Gönülden bağlıyım yıllarca ona
Zehreder daima hayatı bana
006
Dertli ne ağlayıp gezersin burda
Ağlatırsa mevlam yine güldürür
Nice aşık kondu göçtü buradan
Ağlatırsa mevlam yine güldürür

Sevdaya salma şu garip başını
Akıtır gözünden kanlı yaşını
Kerimdir onarır kulun işini
Ağlatırsa mevlam yine güldürür

Dilimi bağlasalar anmasam hiç adını
Gözümü dağlasalar görmesem hiç yüzünü
Elimi bağlasalar tutmasam ellerini
Silemezler gönlümden ne aşkını ne seni

Dünyamı karartsalar görmemem için seni
Büyüler yaptırsalar sevmemem için seni
Gurbete gönderseler kan doldursa içimi
Silemezler gönlümden ne aşkını ne seni

007
Dışarda bir yaz yağmuru
Yaş sokaklar sensiz bensiz
Akşam olmuş, ılık rüzgar
Loş ışıklar, sensiz bensiz

Bir masalmış geçen yıllar
Kaç yaprak var elimizde
Aşk bir rüyaymış uyandık
Adı kaldı dilimizde

Ses vermiyor çalgıları
Tavernalar sensiz bensiz
Masamızda yabancılar
Hatıralar sensiz bensiz

Bir masalmış geçen yıllar
Kaç yaprak var elimizde
Aşk bir rüyaymış uyandık
Adı kaldı dilimizde

Bitsin artık bu hikaye
Kader çeksin kapımızı
Kapanmışsa kalbimize
Sen bensiz, ben sensiz

Bir masalmış geçen yıllar
Kaç yaprak var elimizde
Aşk bir rüyaymış uyandık

Dön yüzünü benden yana
Seyredeyim doya doya
Öyle dargın durma bana
Gülmek yakışıyor sana
Sevmek yakışıyor sana

Yaz kış ilkbahar ve güzün
Her mevsimde gülsün yüzün
Yakışmıyor sana hüzün
Gülmek yakışıyor sana
Sevmek yakışıyor sana

Ağlamak çile dolmaz
Gülenlerin yüzü solmaz
Kahkaya doyum olmaz
Gülmek yakışıyor sana
Sevmek yakışıyor sana

Ne güzel şey neşelenmek
Her bir derde deva gülmek
Gülsen ömrün sona dek
Gülmek yakışıyor sana
Sevmek yakışıyor sana
008
Dil şâd olacak diye kaç yıl avuttu felek
Saçıma karlar yağmış, boşuna yaz beklemek
Ne bülbül dile geldi, ne de açtı bir çiçek
Saçıma karlar yağmış, boşuna yaz beklemek
Dil yaresini andıracak yare bulunmaz
Dünyada gönül yâresine çare bulunmaz
Her derdin olur çaresi meşhur meseldir
Dünyada gönül yâresine çare bulunmaz
009
Dil-harâb-ı hasretim bilmez misin hicrân nedir,
Bilmeyenler bilmez elbet hasret-i cânân nedir.
Sevmiş olsaydın bilirdin kıymet-i peymân nedir,
Bilmedin muzlim şeb-i gurbet nedir, efgân nedir.
Dolaşır dururum boş yere neden,
Neş'e değil, keder değil nedir bu?
Söylerim gönlüme dinlemez neden;
Emir değil, ricâ değil, nedir bu?
010
Dönülmez akşamın ufkundayız vakit çok geç
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile
Avunmak istemeyiz böyle bir teselliyle
Aah geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Geçince başlayacak bitmeyen sükunlu gece
Gruba karşı bu son bahçelerde keyfince
Ya şevk içinde harap ol ya aşk içinde gönül
Ya lale açmalıdır göğsümüzde yahut gül
Aah dönülmez akşamın ufkundayız vakit çok geç
Duydum ki unutmuşsun gözlerimin rengini
Yazık olmuş o gözlerden sana akan yaşlara
Bir zamanlar sevginle ateşlenen başımı
Dizlerinin yerine dayasaydım taşlara

Hani bendim yedi renk hani tende can idim
Hani gündüz hayalin geceler rüyan idim
Demek ki senin için aşk değil yalan imiş
Acırım heder olan o en güzel yıllara

011
Dün gece mehtâba dalıp hep seni andım
Öyle bir an geldi ki mehtâb seni sandım
Sevgili rüyana mı aldın beni bir dem
Öyle bir an geldi ki mehtâb seni sandım
Düşüverdim Mecnûn gibi dillere,
Leylâ diye çok inledim boşuna.
Bülbül olup kan ağladım güllere,
Leylâ diye çok inledim boşuna.
012
Dün gece saz meclisine neden geç geldin?
Söyle bana, haydi kuzum, sen neredeydin?
Sensiz sazın zevki mi var, bâde neye yarar?
Bir daha geç gelme sakın, göz seni arar.

Âteş mi var gözünde, neş'e mi var her sözünde?
Gönlümün neş'esisin sen, gel kaçma benden
Şahane gözlü bebeğim seni pek sevdim
Deli olurdum bu gece sen gelmeseydin

Dünyada biricik sevdiğim sensin
Güzelsin incesin tatlısın şensin
Gönlüm başkasını nasıl beğensin ?
Güzelsin incesin tatlısın şensin

Arıyor gözlerim bütün gün seni
Güzel gözlerini tatlı buseni
Sevmemek mümkün mü görüp te seni ?
Güzelsin incesin tatlısın şensin

013
Dün gece ye'sile kendimden geçtim
Teselli aradım meyhanelerde
Baht-ı dûn elinden bir dolu içtim
O neşe kalmamış peymânelerde

Her neye dokunsam zahm-ı rikkat var
Her ne yana baksam reng-i firkat var
Çalkanır ağlar bir âh-ı hasret var
Sularda çağlayan terânelerde

Bilmedim kim oldu bu hâle sebep
Ağladım ümîdim hebâ oldu hep
Bendeki sûz-i dil var mıdır acep
Tutuşup can veren pervânelerde?

014
015
016
017
018
019
020
021

022
023
024
025
026
027
028
029
030