12 Aralık 2020

Tarihin seyrini değiştiren olaylar ve Mustafa Kemal Atatürk,
Yüzyılımızın kaderini değiştiren olay, Yerli malı yurdun malı,
Avrupa Birliği Toplantısı, Azerbaycan başkanı Sayın Aliyev’e bir önerim var...

Tarihin seyrini değiştiren olaylar ve Mustafa Kemal Atatürk
Bizim ülkemizde genel olarak Fatih Sultan Mehmet’in Konstantinopolis’i (İstanbul’u) almasının sonucu bir çağ kapandığı ve yeni bir çağ başlattığı kabul görür.

Ben dünyamızı değiştiren olayları gözden geçirdim. Daha çok karşıma Sümer uygarlığı çıkıyor. Tekerleğin icadı, yazının keşfedilmesi, ilk kentlerin ortaya çıkması gibi… Hatta o zaman dünyanın nüfusu en kalabalık kentlerin, Sümerlerde görüyoruz ve ilk kent savaşları yine o coğrafyada görüyoruz.

Örnek İngilizlerin Magna Karta’sı mı?
Fransa devrimi mi?
Martin Luther’in kiliseye İncili Almancaya çevirerek asması mı?  

Daha sonra tüm bu düşüncelerimi terk ettim…
Dünyamızın geleceğini değiştiren liderin büyük önderimiz MUSTAFA KEMAL ATATÜRK olduğuna karar verdim.

Şimdi Atamız ile ilgili dünyamızın en üst düzey şahıslarının çok anlamlı sözlerinden sadece seçtiğim bazı sözlerinden bir demet sunacağım.

a) Mahatma Gandhi: “Mustafa Kemal İngilizleri yenene kadar Tanrıyı İngilizlerin yanında zannediyordum.”

b) Mustafa Kemal’in ölümünden sonra Hindistan’ın İngiliz sömürgesi olmaktan kurtuluş yolunu Atatürk’ün yaktığı ateş aydınlatmıştır.

c) Fransa Başbakanı Aristide Briand “Önceleri dağ başındaki haydutlar dediğimiz Mustafa Kemal ve onun tüm askerlerinin, burada olsalardı teker teker hepsinin heykellerini dikerdik.”

Bu konuda Ata’mızla ilgili o kadar çok anlamlı görüşler var ki, hepsini yazmaya kalksam ne zamanım yeter, ne de bu sayfalar yeter.

İşte bu nedenlerle Mustafa Kemal Atatürk dünyamızın geleceğini etkileyen en etkili liderdir.

Mustafa Kemal Atatürk’ün devrimleri;

Mustafa Kemal Atatürk Batılılara göre hasta adam olarak tanımlanan Osmanlının enkazından modern bir devlet kurdu. Türk kadınını dünyanın en gelişmiş ülkelerinden bile daha önce uygar dünya koşullarına ulaştırmıştır.

Ben Atamızın şu sözünü çok önemsiyorum:

Durursanız geriye gitmiş sayılırsınız, o halde daima ileriye gideceksiniz. Benim kuşağımın yaptıkları devrimleri aşmak, daha ileriye götürmelisiniz, yeni nesiler asla umutsuz olmayacaksınız.

Sayın takipçilerim;
Atamızın devrimleri o kadar zengin, o kadar renkli ki şimdilik bu kadarla yetineyim.

Yüzyılımızın kaderini değiştiren olay…
“Bulunduğumuz yüzyılın en önemli olayı nedir?” diye sorarsanız, benim o konuda düşünceme göre dünyamız artık petrol ve doğal gaza olan bağımlılığı sona eriyor. Yaklaşık önümüzdeki on yıl içinde dünyamızda kullanılacak tüm arabalar elektrikli olacak. Belki yüz sene süren, küresel ısınmaya yol açan petrol ve doğal gaz saltanatı sona erecek.  

Önümüzdeki günlerdeki yaşamımızda, öncelikle yenilenebilir enerji kaynaklarımız ön plana çıkacak. Örneklerimiz ise ülkemizde en çok sahip olduğumuz güneş (solar) enerji, rüzgâr enerjisi, termal enerji olarak sayılabilir.

Şu anda gerek petrol gerekse doğal gaz zengini olan Arap ülkeleri bile dünyamızın geleceğine hazırlık yaptıklarına tanık oluyoruz. Aslında tüm Arap ülkelerinin petrol ve doğal gazlarının gerçek sahibi ABD için ufukta zor günler var. Pek çok ABD firması şimdiden iflas ettiler.

İşte bende bu nedenlerle yüzyılımızın kaderini değiştiren olay olarak bu konuyu seçtim…

Yerli malı yurdun malı       
11 Aralık’ta benim çocukluk günlerimin geçtiği Manisa Murat Germen İlkokulu günlerine döndüm. O günler bizim farklı bir bayramımız vardı.  “Yerli malı yurdun malı her TÜRK onu kullanmalı.” O gün hepimiz evimizde annelerimiz hazırladıkları yiyeceklerimizle okula gelir, birbirlerimize getirdiklerimizi ikram ederdik.

O günler genellikle tüm Manisalılar üzümcü ailelerdi ancak Gediz ovamız o kadar zengindi ki her türlü ürün vardı. Ülkemiz o günlerde kendi üretimi kendine yeten yedi ülkeden biriydik. Gün oldu yerli malı haftasının adını bile değiştirdiler ve ülkemiz şimdilerde yaklaşık 120 ülkeden tarım ürünü ithal ediyor.
O eski günlerde dünyanın en verimli ovalarına sahip olan Gediz havzasın da tüm araziler yabancı bankaların eline geçti.

Çocukluğumun o coşkulu günlerimizin yerli malı haftası anımsar iken  ilgililerden!!! bir dileğim var.  Bizim doğası en zengin ülkemizde yetişebilen her ürüne en az dört yıl ithal yasağı koyun göreceksiniz ülkemiz bir kez daha kendine yeten bir ülke olmasından öte dünyada kıtlıkla karşılaşan dost ülkelere de destek olabilir.

Avrupa Birliği Toplantısı
Dün yapılan Avrupa Birliği’nin toplantısında alınan karar da şimdilik Türkiye’yi yok saymak o kadar kolay olmadığını sanırım Avrupa birliği anladı.

Bir taraftan ABD ve uygulayacakları yaptırımlar gündemde iken bir de Avrupa Birliği’nin ülkemize yaptırım uygulaması kolay değil. Bizim ülkemiz Ortadoğu’nun en güçlü ülkesi. Zaten kendi içinde çok ciddi sorunları olan AB ülkeleri Türkiyesiz bir Avrupa’yı göze alamazlar.

Bir adım ötesi ülkemizi Avrasya yönelmesine neden olur ki dünya dengeleri alt üst olur.

Batılı ülkeler tabii ki Nato dâhil Türkiye’yi kolay kolay feda edemeyeceklerini biliyorlar.

“Türkiye’nin yeni yolu ne olmalı?” sorusuna yanıtım çok nettir. Ben Türkiye’mizin geleceğinin Avrasya’da olması gerektiğini düşünüyorum.

İşte şimdi tüm siyasi partilere soruyorum:

Başta iktidar partisi daha bir hafta önce Sayın Dışişleri Bakanımız “Bizim geleceğimiz Avrasya” demişti. Şimdi ise Atlantik dediler, onların bileceği iş…
Sayın ana muhalefet partisi sizin gönlünüz nerede? Atlantikçi misiniz yoksa Avrasyacı mısınız?

Sayın Meral Akşener ya sizin Türkiye’nin takip etmesi gereken yol haritanız nasıl olacak?

Sayın Babacan, sizin düşünceniz nedir?

Ve irili, ufaklı tüm partiler yolunuzu seçin, Atlantikçi misiniz? Yoksa Avrasyacı mı?

Ülkemizin geleceğini Özellikle Y ve Z kuşağındaki çocuklarımızın, torunlarımızın geleceğini belirleyecek bu yol ayırımında ne düşünüyorsanız? Açıklayın...

Azerbaycan başkanı Sayın Aliyev’e bir önerim var
Dün gerek Aliyev’in gerekse Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın çok etkili konuşmalarını dinledim ve daha sonra Azerbaycan’ın zafer kazanan ordusunun resmigeçidini ve kahraman Türk ordumuzun resmigeçidini büyük bir heyecan ve de coşkuyla izledim ve Mehmetçiklerimizle gurur duydum.

Ancak bu törenleri iki ülke çok dikkatle izliyordu. Birisi Rusya lideri Putin. Kafkasların gerçek sahibi Rusya’dır Bunu asla göz ardı etmeyelim. Ve Gürcü lider Saakaşvili’nin başına gelenleri unutmayalım.

Bu savaş Rusya tarafından sonlandırılmıştır. Rusya aslında Ermenilerin lideri Paşinyan’ın batı dünyasına yaklaşımını cezalandırmıştır.

Ve şu gerçeği asla unutmayalım Azeri ordusu kendi topraklarını geri almıştır. Türkiye’nin Azerbaycan ordusuna verdiği destek gerçekten çok büyüktür.

Bu görkemli resmigeçidi izleyen diğer ülke ise ABD başkanıdır. ABD başkanının da bu görüntüden hiç hoşlanmadığını sanıyorum. Her ABD başkanı mutlaka ülkesinde çok güçlü Ermeni lobisine sahip çıkmak ister. Önümüzdeki günlerde ABD’nin tepkileri nasıl olacak?

Şimdi Sayın Aliyev ülkemizin size gösterdiği çok anlamlı desteğe sizin yanıtınızı ısrarla bekliyorum.

Yalnız bırakılmış Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini tanıyın. Tüm dünya bir taraftan salgın ile mücadele, diğer tarafta kuraklıkla mücadele ederken tam zamanı… Başka türlü en azından ben sizin dostluğunuza güvenmeyeceğim…

ÇOK ÖNEMLİ NOT: Sayın Osman Akbaşak son yıllardaki yazılarımı topladı. İlgilenen dostlarım şuradan ulaşabilirler:
http://www.osmanakbasak.com/Konuklarim/Orhan_Ayber/Orhan_Ayber_Yazilar.htm