06 Ekim 2020

Birleşmiş Milletler 75. yıl Toplantısı, ABD’nin ülkemiz ile ilgili 28 sayfalık raporu ,
Ülkemizde yeni kurulan partiler, Azerbaycan yetkililerine bir uyarı veya bir teklif.

Birleşmiş Milletler 75. yıl Toplantısı
Bugün sizlere dünya küresel liderlerinin yaptıkları konuşmalardan söz edeceğim.

1) Çin lideri Şi-Cinping; Çin lideri yaptığı konuşmada uluslararası işbirliğini savundu. İsim vermeden ABD’ye "Hiç bir ülkenin tek başına küresel meselelere hükmetme, başka ülkelerin kaderini kontrol etme, ya da kalkınma konusunda bütün avantajları kendi elinde tutma hakkı yoktur. Hiç bir ülkenin başka ülkeler üzerinde hegemonya kurmak, zorbalık yapmak, dünya patronluğunu üstlenmek hakkı yoktur" dedi. Ayrıca Çin lideri "Ülkeler arasında ilişkilerin hukuka saygılı olması gerekir" dedi.

2) Rusya devlet başkanı Sayın Putin; Suriye ve Irak’a askeri ve teknik destek verdiklerini belirterek "Terörizm ile savaşan Suriye hükümeti ve ordusu ile işbirliğine gitmemek büyük hatadır" dedi.   

3) Hindistan BM temsilcisi T. S. Tirumurti; Sayın Erdoğan konuşmasında çok uzun yıllardır sorun olan Keşmir sorununa değinince T. S. Tirumurti tepki gösterdi ve " Türkiye diğer ulusların egemenliğine saygı duymayı öğrenmeli ve kendi politikalarını daha derinlemesine düşünmelidir " dedi.

NOT: ABD bu toplantılara katılmadı, ayrıca herhangi bir sonuç bildirgesi imzalanmadı.

Sadece 75. yılda BM Genel Kurulu Başkanı olan ülkemizden Sayın Volkan Bozkır’ın dünyayı uyaran bir konuşması gündemi oluşturdu. Konuşması daha çok küresel ısınma, suya erişim, doğada pek çok hayvan türlerinin yok oluşu gibi konuları kapsıyordu Benim bu 75. yıl toplantısından sonra düşüncelerim yeni bir dünya ya tanık olacağız. Umarım bu yeni dünyada hukuk, adalet egemen olur küremizin baş belası kapitalim tarihin çöp sepetinde hak ettiği yere gider.

ABD’nin ülkemiz ile ilgili 28 sayfalık raporu (Sayın Aytunç Erkin in yazısından alıntı)
Raporu hazırlayan (CFR) Dış İlişkiler Konseyi. Bu konsey ABD adına rapor hazırlama yetkisi olan en etkili kurumdur. Rapordan bazı bölümler;

A) İki ülkenin geçmişteki ittifakı, gelecekte de ortak olacakları anlamına gelmez,

B) Stratejik ilişkiler bitti. Siyaseti belirleyenler Türkiye’yi, ABD’nin ne bir dostu ne de bir düşmanı olarak görmeli. Türkiye birçok alanda ABD’nin rakibi ve muhalifi…

C) Bunu uygulamaya dökmek için ABD, İncirlik Hava Üssüne alternatif yaratmalı. Türkiye’yi F 35 projesinden çıkarmalı ve Suriye’deki hedeflerini gerçekleştirmesi için YPG ile çalışmaya devam etmelidir.

D) Son olarak Türkiye ABD’ye göre ne dost ne de düşman.

Benim bu konuda görüşüm; Son günlerde ABD’nin Yunanistan ile sınırımızda yaptığı askeri manevralar Kuzey Kıbrıs Rum Yönetimi ile silah ambargosunu kaldırması gibi gelişmeler artık ülkemizin yeni dünya düzeninde yerini açıkça belirlemeli. Türkiye’nin yeri hızla çöken Atlantik değil Avrasya olmalıdır.

Ve ikide bir ülkemiz aleyhine fatura çıkartan bu haydut ABD ye karşı 15 Temmuz darbesi nedeni ile en az 30 milyar avroluk dava açmalıyız (kaybettiğimiz şehitlerimizin karşılığı parayla ölçülmez) ancak Büyükada’daki malum otelde CIA ajanlarının ne işi vardı?

Aslında bu haydut devletin Türk ordusuna verdiği zarar yıllar boyu yüz milyarlar avro tutar ancak ülkemizde yine de pek çok ABD ve AB hayranları var ne yazık ki!!!

Ülkemizde yeni kurulan partiler
Yeni kurulan partiler acaba mevcut siyasi partilerimize güvenin kalmayışının nedeni olabilir mi?

Yeni partilerden söz eder iken AK parti ye alternatif olarak kurulan Gelecek Partisi’nden veya Deva Partisi’nden söz etmiyorum. Yeni kurulan son üç partiden söz ediyorum.

A) Yeşiller partisi; "Evimiz yanıyor, bu yangını söndüreceğimiz” diyor. Kuruluş dilekçesi İçişleri Bakanlığı’na sunuldu. Sayın Emine Özkan ve Koray Doğan eş sözcülüğünde 110 üyeden oluştu. Partiden yapılan açıklamada, “bugün küresel çapta üç büyük krizle karşı karşıyayız. Bunlar İklim krizi, Küresel bir sağlık krizi, Demokrasi ve adalet krizidir” dendi.

B) EYT, Emeklide yaşa takılan 6 milyonu aşan emeklilerin kurduğu partinin adı Umut Partisi.

C) Roman yurttaşlarımızın kurduğu Güzel Parti.

Benim yorumum şu; “Mevcut partilerimize herhalde güven yok ki yeni parti arayışları oluştu!”

Azerbaycan yetkililerine bir uyarı veya bir teklif
Bugün Türkiye’nin tüm siyasi partileri Ermenistan’a karşın Azerbaycan’ın yanında yer aldı. Doğal olarak bunun bedeli de olacak ve Türkiye bu bedeli göze alacak. Siz Azerbaycan yetkilileri, sizin de Türkiye’nin bu jestine karşılık verme zamanı geldi.

Siz de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni tanımalısınız. Bu konuda şu gerekçeleri sıralamalıyım.

A) Bulunduğunuz coğrafyanın patronu Rusya’dır Sizin Ermenistan’ın işgal ettiği Karabağ’ı kurtarır iken Türkiye’nin Rusya üzerindeki etkisi sayesinde olduğunu kabul ediniz.

B) Ayrıca sizin Rusya ile petrol ve doğal gaz rekabetinizin var olduğunu biliniz.

C) Sizin ülkenizden çok daha fazla petrolü ve doğal gazı olan ülkeler bile petrol devrinin yavaş yavaş sonunun geldiğini biliyorlar ve ona göre yeni arayışlar içindeler.

Fransız enerji Şirketi Total, 2030’dan sonra petrol çağının sonunun geleceği tahmininde bulundu. Ayrıca Total bundan sonraki yatırımlarını “Rüzgâr enerjisi, akü geliştirme çalışmaları ve otomobiller için şarj istasyonlarının geliştirmesine yatırım yapmak” niyetinde olduklarını söylediler.

ABD’nin Kaliforniya eyaleti 2035’e kadar benzin ve dizel yakıtlı arabaları yasaklama kararı aldı. Sayın Aliyev, sizlerin de gelecek için Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde gerek rüzgâr enerjisi gerek yüksek düzeyde güneş enerjisi ile geleceğin yenilenebilir enerjiye yatırım yapma şansınız olacaktır.

ÇOK ÖNEMLİ NOT: Sayın Osman Akbaşak son yıllardaki yazılarımı topladı. İlgilenen dostlarım şuradan ulaşabilirler:
http://www.osmanakbasak.com/Konuklarim/Orhan_Ayber/Orhan_Ayber_Yazilar.htm