26 Ağustos 2020

Karadeniz’de doğal gaz, Dünyada lityumun önemi,
Seller, Su baskınları, İklim değişiklikleri,Deprem ve İzmir, 30 Ağustos Zafer Bayramı...

Karadeniz’de doğal gaz
Son günlerde özellikle görsel medyada, en çok tartışılan konu; Karadeniz de sözde keşfedilen doğal gaz ile ilgili tartışmalar. Ve tanık oluyoruz ki pek çok uzman, 320 milyar m3’lük müjdenin anlamı olmadığı yorumlarını yapıyorlar.

Ben bu olaya başka gözle bakmak istiyorum Düşüncelerimi sizlerle paylaşayım.

Karadeniz’in ortasındaki gemide görevli gerçek emekçiler ki mutlaka bu tartışmaları televizyonlardan izliyorlardır. Çok zor koşullarda ailelerinden çok uzaklarda yaptıkları fedakârlıkların bir işe yaramadığını düşünüyorlarsa buna gerçekten çok üzülürüm. O gemideki gerçek emekçiler üzülmeyin; bu ülkede “emek en yüce değerdir” diyen pek çok yurttaşımız sizinle birliktedir.

Bende yaşamım boyunca hep sol siyasette görev yaptım. Ancak emekten yana olmanın bedelini hep ödedim. Yine de tekrarlıyorum emek en yüce değerdir.

Karadeniz adı çok eski eski dönemlerde eski Grek Uygarlığı tarafından Pontus olarak anılırdı. Pontus "Dost olmayan deniz demekti" şimdi o emekçilerimiz o denizin kara kışında o platformda o dost olmayan denizin azgın dalgaları ile baş başa kalacaklar.

Sayın cumhurbaşkanımızın doğal gaz bulduk tartışmalarına ben özünde kökten karşıyım. Öncelikle kömür ve daha sonra petrol ve doğal gaz olmak üzere bütün bu fosil kaynaklı yakıtların yerini yenilenebilir enerji kaynaklarının almasını savundum ve savunmaya devam edeceğim.

Dünyada lityumun önemi
Ben geçtiğimiz gün tüm ülke olarak sayın cumhurbaşkanının müjdesini beklerken her yorumcunun farklı bir beklentisi vardı. Gerçi müjdenin genellikle doğal gaz bulundu haberi çoktan yaygınlaşmıştı ama yine de farklı beklentiler vardı.

Bana, “Senin için müjde nedir?” diye soranlara ben “Türkiye de çok miktarda lityum bulunması” derdim.

Eskiden başta ABD haydut devlet olmak üzere hangi ülkede petrol varsa o ülkede mutlaka darbe yapılırdı. Bu nedenle şu yakıştırma çok kullanılırdı “Kan kokusu almış köpekbalığından daha tehlikeli olan petrol kokusu almış ABD emperyalizmidir.”

Artık doğal gaz ve petrolün modası yavaş yavaş geçiyor. Şimdi elektrikli arabaların bataryalarında kullanılan lityum için ilk darbe Bolivya’nın başkanı Evo Moralese yapıldı. Tabii ki ABD tarafından…

Şimdi Dünyamızın bilinen Lityum rezervlerini inceleyelim…

Ülke   Rezerv (ton)
Bolivya 9.000.000
Şili  7.500.000
Çin 7.000.000
ABD  6.900.000
Arjantin 9.000.000
Avusturalya 2.000.000
Diğer ülkeler 5.500.000

ABD’li milyarder Elon Mask ABD’nin kendisine lityum için Bolivya’da darbe düzenlediğini iddia etti ve “Lityum için her ülkede darbe yapabiliriz” dedi. Daha sonra geri adım atmak zorunda kaldı!!! ve ihtiyacını Avustralya’dan karşıladığını itiraf etti.

Seller, Su baskınları, İklim değişiklikleri
Şimdi sizlerle yüz çok önemli bir ekonomistten dünya kamuoyunu uyaran mektubu paylaşmak istiyorum.

“Nobel ekonomi ödüllü Joseph E. Stiglitz eski BM sürdürebilirlik danışmanı Jeffrey Sachs kadar 100 ekonomist ortak bir mektuba imza attı. Mektup da şu görüşlere de yer verildi mahsul ve su kıtlığı orman yangınları, aşırı hava koşulları, zorunlu göç ve salgınlar gibi büyük ölçekli sorunlar ısınan dünyada daha hızla büyüyor.”

Bu çok önemli yazının tamamını derleyen Batuhan Sarıcan yazısından alabilirsiniz.

Bu görüşleri destekleyen bir yazıyı sizinle paylaşayım. Yazının başlığı şöyle: “Termometreler alarm veriyor.”

Temmuz ayı kuzey yarımküredeki en sıcak ay oldu. DMÖ (Dünya Meteoroloji Örgütü) başkanı Clare Nullis “Sibirya’nın Verkhoyansk 20 Haziran ayında 38 derece sıcaklık ölçüldüğünü” söyledi.

Ayrıca şu açıklama ya göz atalım “Artık geri dönüş yok iklim değişikliğine bağlı küresel ısınma özellikle buzullar üzerinde yıkıcı bir etkiye sahip ve bu buzulların erimesi dünya çapında milyonlarca insanı tehdit ediyor.”

Küresel ısınma ile ilgili, bir başka gelişme haberi ise Kaliforniya’dan geldi ormanları yıllardan beri yanıyor. ABD başkanı felaket bölgesi ilan etti.

Ancak Vali “İklim değişikliği ve küresel ısınmaya inanmayanlar buraya gelsinler” demişti. Ben de iki gün önce Giresun’umuzdaki büyük felaketi görenleri uyarıyorum. “Gelin iklim değişikliğinin sonuçlarına tanık olun ve daha sonra İzmir’imize gelin ve gittikçe artan kuraklığa tanık olun.”

İklim Değişikliği konusunda son sözlerim; ben bugüne kadar her zaman yenilenebilir enerji kaynaklarından yana oldum her zaman İsveçli iklim aktivistinin mücadelesini destekledim.

Yine son günlerde ülkemizdeki gerek görsel basın gerekse yazılı basında tartışılan konu, ABD başkan adayı Biden’in en etkili televizyonlarda yaptığı iki saat sürdüğü söylenen konuşması. Bu konuşmada ülkemize sadece iki dakika ayırmasını, Ortadoğu’nun bu çok önemli jeopolitiği olan ülkesini bu kadar önemsizleştirmesini kabul edemez.

Öncelikle onun uluslararası siyasette ki bilgisizliği ve de ilgisizliğini gösteriyor ayrıca yaptığı konuşmada biz diktatörlükleri desteklemiyoruz sözüne bu dünyada inanan olur mu? Sözde bu adam ABD siyasetinin en tecrübeli adamı olacak.

ABD’de dış politikayı başkanlar değil Pentagon belirler. Pentagon’un ise Türkiye gibi bir ülkeyi yok sayma lüksü hiç olmaz. Özellikle de Rusya ve Çin ile oldukça ilişkilerinin çok sorunlu olduğunu gözlemlediğimiz şu günlerde.

24 Nisan geldiğinde diğer başkanlar gibi büyük felaket diyecekler ama Türkleri soykırımcı olarak suçlayamayacaklar. Seçimleri kazanmak için Ermeni lobisine söz vermelerine rağmen Avrupa Birliği de her ne kadar Yunanistan’ı ve Güney Kıbrıs’ı alenen desteklese bile Türkiye’yi asla gözden çıkaramazlar.

Şimdi geriye sadece tüm siyaset uzmanların ortak görüşleri olan benimde aynen katıldığım Suriye ve
Mısır ile ilişkilerimizin düzeltilmesidir.

Deprem ve İzmir
Yazımı bugün sonlandırırken bütün gözler İstanbul’da beklenen büyük depreme yoğunlaşmış iken İzmir İnşaat Mühendisleri Oda başkanım Eylem Ulutaş kardeşim İzmir’e dikkatleri çekti. Çünkü İzmir de ciddi bir deprem kentidir. Kendisini içtenlikle kutluyorum. Önümüzdeki hafta kendisini destekleyecek yorumlarım olacak.

30 Ağustos Zafer Bayramı
Zafer Bayramını tüm bayraklarımızla kutluyoruz. İnancım o ki Muğla’dan Artvin’e, Edirne’den Urfa’ya ülkenin her köşesi ne şanlı bayraklarımızla donatılsın ve bu bayramı yok sayanlar utansınlar.

ÇOK ÖNEMLİ NOT: Sayın Osman Akbaşak son yıllardaki yazılarımı topladı. İlgilenen dostlarım şuradan ulaşabilirler:
http://www.osmanakbasak.com/Konuklarim/Orhan_Ayber/Orhan_Ayber_Yazilar.htm