Avrupa Parlamentosu’nda Türkiye’ye ağır suçlamalar;
Avrupa Parlamentosunda (AP) düzenlenen “Akdeniz’de istikrar ve güvenlik ve Türkiye’nin olumsuz rolü” başlıklı genel kurul oturumunda Türkiye’miz için asla kabul edilemeyecek sert ifadeler kullanıldı.

Hatta oturumda ülkemizi Nazi rejimine benzetecek kadar ileriye gittiler. Bu toplantının düzenleyicisi dünyanın bugüne kadar tanık olduğu ve Kara Afrika’da on milyonlarca insanın katili Fransa, bu toplantıdan sonra Türkiye’ye kınama cezası çıkmış !!!!

Ne yazık ki ülkemizde bu sonuca sevinenler var.

Ben Avrupa Birliği çıkmaz sokağından medet umanlara sesleniyorum:

A) Ülkemizi asla o birliğe almayacaklar.

B) Bu son yapılan toplantıda olanları bilerek yine de AB’den medet umanları şiddetle kınıyorum.

C) Büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ümüz, Milletler Cemiyeti’ne katılması talebi geldiğinde “Tüm ülkeler davet ederse katılırım” demiş, pek çok ülke Türkiye’yi davet etmişti. Oysa bugün Avrupa ülkelerinin büyük çoğunluğu son toplantıda ülkemizi istemediklerini ifade ettiler.

Ben kendini Kemalist olarak ifade eden biri olarak Türkiye’mizin kendi kararı ile bu çıkmaz sokaktan ayrılmasını istiyorum. Açıkça ifade ediyorum ki başta Yunanistan olmak üzere ülkemizi davet edecekler...

D) Türkiye çürüyen Atlantik’ten hızla ayrılmalı ve Avrasya’nın yeni olanaklarına yol almalıdır.

Yabancılara satılan topraklar
Kazakistan devleti bundan sonra  topraklarını yabancılara kesin olarak satmama kararı aldı. Bu ülkenin yüz ölçümü ülkemizin yaklaşık üç katı.

Bir başka haber; Birleşik Arap Emirlikleri 50 derece sıcaklıkta Güney Kore ile ortaklaşa yapılan araştırma sonucu, çölde pirinç üretimini gerçekleştirdiler. Proje için tuza dayanıklı pirinçler seçildi. Sonuç; 1000 m2 de 763 kilo pirinç elde edildi.

Bu arada İngiltere merkezli Oxfam koronavirüste günde 2.000 kişinin öldüğünü hatırlatan anımsattı. Oxfam, işsizlik, gelir dağılımındaki adaletsizlik, gıda zincirindeki aksamalarla oluşacak açlığın günde 12.000 kişiyi öldürebileceğini vurguladı.

Bu faaliyetlerin gerekçesi ise “Ufukta açlık var...” 

Birçok dünya ülkesi tarım topraklarını hiçbir zaman yabancılara satmayacaklarını açıkladılar. Özellikle de başta buğday ve pirinç olmak üzere birçok ürünü stratejik ilan ettiler.

Ya ülkemizdeki durum nedir?
Bu konularda uzman Sayın Orhan Özkaya’nın görüşlerini paylaşalım.

1- En kritik ilimiz Hatay’ın yarısı satıldı. (Kimlere ve neden?)

2- Konya’nın arazilerinin %7 si yabancılara, çoğu da İsrail devletine satıldı. Hangi amaçla? Bu araziler yer altındaki madenlerimizi de kapsıyor.

3- İsrail GAP bölgesinde 450 bin dönüm arazi satın aldı. Bu topraklar dünyanın en verimli toprakları…

Küresel ısınma ve aşırı hava olayları her gün dünyamızı tehdit ediyor.

Ülkemizde son iki günde Artvin ve Rize’de aşırı yağışlar can alırken tarımsal üremimizde çok büyük kayıplar oldu. Sadece çok kısa bir süremiz kaldı.

Türkiye derhal Kazakistan gibi yabancılara toprak satışına son vermeli ve tüm gücünü ve kabiliyetini satılan topraklarımızı geri almaya yoğunlaşmalıdır. Unutmayın, açlık doludizgin geliyor. Sonunda dünyanın en verimli topraklarına sahip olan ülkemizin aç insanları olmayalım.

Ve kahraman Türk askerlerimizi yabancıların aldığı toprakları koruma görevini onlara yaptırmayalım...

Rusya ve Türkiye;
Ben Türk diplomasi tarihindeki en talihsiz olayı geçtiğimiz günlerde Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Ukrayna’yı ziyareti sırasında Kırım’ın daha önce olduğu gibi Ukrayna’ya ait olduğunu söylemesi.

Kırım Rusya’nın koyu kırmızıçizgisidir. Hatta Birleşmiş Milletler toplantısında yapılan oylama sonucu; “Kırım’ı bizden alacak olan nükleer savaş dâhil her türlü savaşı göze almalıdır” demiştir.

Putin’in diplomasi deki ustalığını bilinir.

Mesela ben Libya’da Türkiye ile Rusya’nın farklı pozisyonları olmasının ileride riskleri olacağını düşünüyorum.

Örnek; şu anda üç gündür süren Azerbaycan Ermenistan savaşı acaba neden birden başladı. O coğrafyanın patronu her zaman Rusya’dır.

Aslında Rusya ile Azerbaycan arasında Türkiye üzerinden gizli petrol kavgası var. Bu savaşta Ermenistan’ın arka-sında Rusya olmasa Azerbaycan kaybettiği top-rakları bir kaç günde geri alabilirdi.

Ayrıca iki petrol ülkesi olan Rusya ve Azerbaycan petrol ve doğal gazlarını Anadolu üzerinden batıya ulaştırmaya çalışıyorlar. Böylece Rusya Türkiye dostu Azerbaycan’a da bir gözdağı  verdi.

Bu arada Türkiye ile Mısır arasında gerilim gittikçe yükseliyor. Ancak ben bu iki ülke arasında bir savaşa hiç ihtimal vermiyorum.

Son söz; Önümüzdeki günleri Türk diplomasisi için en zor günler bir öneri getiriyorum. İktidar ve muhalefet ortak bir diplomasi bilim kurulu kurulmalıdır.

Sizlerle iki konu paylaşacağım. Ancak bu konuda herhangi bir yorumda bulunmayacağım.

1) Ak Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş “İstanbul Sözleşmesi’nden usulünce çıkılır” dedi. İstanbul sözleşmesinin İstanbul’da yapılması ve ilk olarak ülkemizin imzalamasını çok olumlu buluyorum. Fakat sanıyorum ki bu sözleşme iptal olacak.

Gerçi bu sözleşmenin ülkemizde yapılması Sakarya ve Kurtuluş savaşlarında onlarca yiğit kadınlarımız için ülkemize çok yakışmıştı.

Nene hatun, Kara Fatma, Şerife bacı, gibi mangal yürekli kadınlarımız ve bırakın 5-6 yerden maaş almayı, Cumhuriyet hükümetinin kendilerine verilen maaşları bile almadılar.

2) Bu arada kadınlara en acımasız davranan yobazların ülkesi Afganistan’dan bir haber;

Afganistan’da vali yardımcıları kadın olacak. Afganistan’ın Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Sıddık Sıddıki bu karar ile Afgan kadınlarının hak ettikleri yere gelmeleri için çalışmalar yürütüldüğünü söyledi.

ÇOK ÖNEMLİ NOT: Sayın Osman Akbaşak son yıllardaki yazılarımı topladı. İlgilenen dostlarım şuradan ulaşabilirler:
http://www.osmanakbasak.com/
Konuklarim/Orhan_Ayber/Orhan_Ayber_Yazilar.html