Korona virüsü
Bu yazımı hazırlarken gerek ülkemizin, gerekse dünyanın gündeminde tek bir konu var; koronavirüs;
Mesela uluslararası ilişkiler söz konusu olduğunda gerek yandaş olarak ifade edilen basınımızda gerek Laik, Cumhuriyetçi, Kemalist basında, çok farklı yorumlar olurdu. Fakat bu küresel virüs saldırısında, tüm yazılı basın ve görsel basında aynı konuyu paylaştılar. Hatta dün akşam benim izlediğim TV programında tam 35 kanalda koronavirüs tartışılıyordu, sanırım herkes benim gibi koronovirüs uzmanı olmuştur.
Bu hastalık iki ay sonra sona erecektir ancak bu küresel saldırının sonunda kimler kazandı? Kimler kaybetti?
Şimdi öngörülerimi sizlerle paylaşacağım.
Bu küresel tehdidin tek kazanı, Çin devleti;
 Çin kendi ülkesinde başlayan bu virüsü önce yenmiştir, son gelen haberlere göre, artık bu virüsün ortaya çıktığı Wuhan eyaletinde şu an tek bir vaka görülmemiştir. Ve Çin devlet başkanı Şi Cinping bu kenti ziyaret ederek halkına moral desteği vermiştir.
Ayrıca deneyimlerini Avrupa’da en fazla bedel ödeyen İtalya’ya uzman göndererek çok ciddi destek vermiştir. Oysa aynı günlerde tüm Avrupa ülkeleri sınırlarını İtalya’ya kapatmıştı hatta bir İtalya kruvazörü Akdeniz’de yanaşacak bir liman bile bulamamıştı, ülkemiz dâhil hiç bir ülke limanlarına sokmadı.
Kaybedenleri ise oldukça çok…
1) Bu sürede ülkemizde bazı ahlaksızlar ortaya çıktı. Çin’deki virüs yıkımından “Çin’deki tekstil sanayi batarsa biz bundan yararlanabiliriz” diyenler veya “İtalya’daki yıkım sonunda İtalyanların ayakkabı sanayi bize döner mi?” gibi yaklaşımlar… 
Bunların isimlerini bile anmak benim için çok üzücü. Başka ülkelerin acılarından, zaaflarından yararlanmayı düşünmek! Çok çirkin bir davranış olarak nitelendiriyorum.
2) Böyle sıkıntılı günlerde zenginlerin mağazaları yağmalaması, rafları boşaltmalarını utanılacak bir davranış olarak yorumluyorum.
3) Avrupa Birliği; bu virüs nedeni ile küresel bir saldırıyı karşılamayacak kadar güçsüz olduğu anlaşıldı. Hele önümüzdeki süreçte iklim değişikliği ve küresel kuraklık gibi durumlara karşısında aciz kalacaktır.
4) İdeolojik açısından bakarsak kapitalizm kaybetti sosyalist yaklaşımlar daha güç kazandı.
Türkiye bu tehditten bir kazanan olarak çıkabilir;
Tekrar ediyorum, bu salgın iki ay sonra ortadan kalkacak. Ancak yetkililere bir uyarım var; Çin devleti ile ortak bir mikrobiyoloji anlaşması yaparak ülkemiz için çok yararlı bir araştırma kurumu kurabiliriz.
18 Mart Çanakkale savaşları:
 Bugün bu virüsten çok daha önemli bir konuyla bitiriyorum;
Çanakkale savaşlarında ve gaziler gününde Çanakkale topraklarında kefensiz yatan şehitlerimiz için yazıyorum. İstiklal marşı şairimiz Mehmet Akif’in “Gömelim gel seni tarihe desem, sığmazsın” dediği şehitlerimiz.
Biliyorum bu ülkede her ailenin bir şehidi vardır Çanakkale’de. Benim Saruhanlı kasabasında oradaki Çanakkale şehitleri anıtında adı yazılan dedem Emiroğlu Halil de savaş sona ermeden iki gün önce büyük tepede şehit olmuş. Dedem Emiroğlu Halil’in anısına armağan ediyorum bu yazımı.
Çok acıklı bir öyküsü olan Çanakkale türküsü;
Çanakkale içinde bir uzun selvi
Kimimiz nişanlı, kimimiz evli.
Çok daha acısı 57 alaya en son katılanlar, Balıkesir ve Bursa lisesinin talebeleri. hepsi bu vatan için şehit oldular. Vatan için savaştılar. Ancak tarihin seyrini değiştirdiklerini bilmediler.
 Emperyalist ülkeler Çanakkale’yi geçemediler. Rusya’da ihtilal oldu çarlık yıkıldı ve Bolşevikler iktidara geldiler. Türkiye bu savaşı başarı ile yöneten büyük önderimiz Mustafa Kemal Paşa’yı kazandı.
Önce bize destek veren Ruslar, Kurtuluş Savaşımıza destek olarak silah yardımı yaptılar.
Sonrası malum; Tüm dünyaya örnek olacak Kemalist devrim…
Şu anda 20. yüzyılın bütün liderlerinin anıtlarına kimse uğramazken büyük önderimiz Gazi Mustafa Kemal’in Anıtkabri her yıl rekor düzeyde ziyaretçi rekoru kırıyor.
Son söz; Çanakkale destanını yazanlar, tarihin akışını değiştiren sizler tarihin en soylu kahramanları, cennetin de en soylu şehitlerisiniz.
22 Mart Dünya Su Günü;
Gelecek yazımda bu konuda ülkemizde en önemli isim olan Sayın Dursun Yıldız’ın görüşlerini paylaşacağım.
ÇOK ÖNEMLİ NOT: Sayın Osman Akbaşak son yıllardaki yazılarımı topladı. İlgilenen dostlarım şuradan ulaşabilirler:
http://www.osmanakbasak.com/Konuklarim/Orhan_Ayber/Orhan_Ayber_Yazilar.html |
