Türk Kadınları;
Bu yazımı 8 Mart günü dünya kadınlar gününde yazıyorum. Daha çok uluslararası ilişkilerini yorumlardım. Bugün ne Rusya’da yapılan toplantı, ne Yunanistan sınırındaki, olaylar, ne de son günlerde kurulan sağ siyasete yönelik partilerden söz etmeyeceğim. Çünkü hiç biri bizim her biri efsane olan kadınlarımızdan daha önemli değil.
Kuvayı Milliye kadınlarımızla başlayacağım.
Önce Sinan Meydan’ın kurtuluş savaşımızın en zor günlerinde Kütahya ve Eskişehir savaşlarından sonra ülkemizde tarihimizin en büyük ihanetinden söz ederek başlamak istiyorum. Savaştan umudunu kaybeden 35 bin asker silahları ile birlikte firar ettiler. İhanette sınır tanımayan bu hainler birer birer Kuvayı Milliye güçlerince öldürüldüler,
İşte o hainlerin yerlerini Kuvayı Milliye kadınlarımız doldurdu ve savaştan bitkin düşseler de erkek yiğitlerimizle birlikte vatanımızı kurtardılar. Yazımı, bugünlerde ülkemizde gittikçe artan kadınlarımıza hakaret eden yobaz sürülerine ders olsun diyerek yazıyorum.
Yazıma çağımızın bir Kuvayı Milliye kadını Dr. Işık Özkefeli’nin yazıları ile devam ediyorum.
Yer Aydın yakınlarında bir su çeşmesinin yanı. Yörük Ali efe çeşmenin yanına gelir o günlerin kuralları vardır, efeler gelince tüm kadınlar çeşmenin yanından çekilir. Ancak Baltaköylü Arşın teyze bu kurala uymaz, Yörük Ali Efe bir kez daha ikaz edince bu kez şu yanıtı alır “Aydın’da caminin minaresinde yunan bayrağı dalgalanırken sen efe olsan ne olur olmasan ne olur.” Bu söz Yörük Ali Efe’yi ve kızanlarını çok etkiler, bundan sonra Yörük Ali Efe aydını basar ve ünlü aydın direnişini başlatır, bu doğal olarak ayrı bir konu, meraklıları için çok belgesel kitaplar var.
Işık Hanım’ın yazılarından devam edelim, Yine Aydın’da ölen kocasından yadigâr kalan küpelerini satarak aldığı silahla mücadele veren Efe Ayşe ilk kadın milliyetçimizdir.
Daha sonraları kurtuluş savaşımızın efsane kadınlarımız:
1) Ayşe çavuş
2) Çiftlikli Kübra
3) Selanikli Ayşe Hanım
4) Kara Fatma
5) Halime Çavuş.
6) Hemşerim Gördesli Makbule
7) Halide Edip
8) Şerife Bacı.
Ve daha niceleri…
Hiç bir şey beklemeden vatan için savaştılar ve pek çoğu vatan için yaşamlarını feda ettiler.
Kara Fatma gibi pek çoğu emekli maaşlarını bazı kurumlara bağışladılar.
Lütfen bunların yaşam öykülerini okuyun…
Mustafa Kemal’imizin “Kadınlarını okuyun göreceksiniz duygularınız ve gözlerini yaşını gizleyemezsiniz”
Bugünümüzün kahraman kadınlarımızdan söz edelim. Ancak bu konuda arşivim o kadar zengin ki sadece bir bölümünden söz edeceğim.
1) Dilek Gürsoy; Avrupa’da yapay kalp ameliyatı yapan ilk kadınımız.
2) Gözde Durmuş; Stanford üniversitesinde kendi laboratuvarını kurup kanser araştırmaları yapan ve çok başarılar elde eden kadınımız.
3) Ayşe Ören; Türkiye’nin ilk ve tek uzay mimarı Fransa Dışişleri Bakanlığı’nca geleceğin lideri, seçildi.
4) Prof. Dr. Feryal Özel; kara delikleri araştıran ve NASA da çalışan bilim kadınımız.
5) Dr. Orkide Coşkuner; çağımızın hastalığı Alzheimer savaş açan ve çok başarılar elde eden Türk bilim kadını.
6) Peki ya geleceğimiz? İşte çok özel bir örnek; Kocaelili Aymine Turmuş ve Kayserili Nilüfer Şimşek,
Uluslararası Caribou Matematik Yarışmasında dünya birinciliğini elde ettiler.
Aslında erkek bilimcilerimizin de çok başarıları var ancak ben bugün için sadece kadınlarımızı tercih ettim.
Şimdi en önemli konuya gelelim şu anda dünyanın her yerinde başarılı kadınlarımızın ülkemize geriye dönmek iradesi olduğunu gözlemliyorum.
Sayın halkımız, bu başarılı bilim kadınlarımızı ve onların ailelilerini yüreklendirin…
SON SÖZ; Benim bu yazım ülkemizdeki dinimizi de alet ederek kadınlarımızı aşağılayan yobaz kafalara ders olsun.
ÇOK ÖNEMLİ NOT: Sayın Osman Akbaşak son yıllardaki yazılarımı topladı. İlgilenen dostlarım şuradan ulaşabilirler:
http://www.osmanakbasak.com/Konuklarim/Orhan_Ayber/Orhan_Ayber_Yazilar.html |