Astana Sürecinde Ankara Zirvesi
Ülkemizde yapılan bu çok önemli toplantısında katılan üç liderin ikili ve de gizli toplantılarındaki görüşmelerini bilme şansımız yok, ancak toplantı sonunda yapılan ortak toplantı sonucunda alınan kararları yorumlayabiliyoruz. Bu toplantının aynı gün pek çok televizyon kanalında tartışıldığına tanık oldum.
Ben bu Astana zirvesindeki toplantısından sadece kendi izlenimlerini sizlerce paylaşacağım;
a) İran Cumhurbaşkanı Sayın Ruhani; Suriye ile Türkiye arasındaki Adana mutabakatına vurgu yaptı, Suriye’nin kuzeydoğusundaki ABD varlığına şiddetle itiraz etti ve Suriye’nin toprağı olan o bölgede Türkiye ve ABD ile yapılan güvenli bölgeye itirazı vardı.
Ancak Türkiye’yi incitmemek için azami gayret gösterdiği açıkça belli oluyordu. (Çünkü İran’ın Türkiye’ye çok fazla ihtiyacı var.)
b) Putin aynı şekilde Suriye’nin tam bağımsız ve ulusal bütünlüğünü vurgularken özellikle İdlip’te Türkiye’nin çok risk aldığını ve Türkiye’nin kaygılarını saygı ile karşılıyorum; yani Putin ülkemize hem silah satıyor hem de çok ballı bir ihale ile Akdeniz’de nükleer santral yapıyor. Üstelik de Türkiye gibi bir NATO ülkesini kontrol ederken Türkiye’yi incitmemek için azami gayret gösteriyor.
c) Ruhani, Türkiye’deki Suriyelilerin mutlaka ülkelerine geri dönmelerini önermesi üzerine aynı anda Esad genel af ilan etti.
d) NATO Genel Sekreteri Stolberg bir demecinde; “Türkiye’nin sınır kaygılarını anlıyoruz anvak Türkiye’yi daha fazla Rusya’nın kucağına atmamalıyız diye düşünüyoruz” dedi.
Benim bu konuda izlenimlerim iki büyük gücün (ABD ve Rusya) arsında küresel mücadelenin ülkemizin jeopolitiğine yansımasıdır.
Son sözlerim; Her ülkenin kendi zenginlikleri vardır, kimisi Suudi Arabistan gibi petrol zenginidir, kimisi Almanya gibi yüksek teknoloji zenginidir. Bizim ülkemizde ise en büyük zenginliğimiz jeopolitiğimizdir; ancak bu zenginliğimiz sadece tek bir kişi için kullanılırsa o şahsın uluslararası itibarı çok yüksek olur yani sayın cumhurbaşkanımızın itibarı çok yüksektir. Hem Putin hem Ruhani hem Çin lideri Şi Cinping ve onların tam karşısında pozisyon alan Trump da (ki önümüzdeki BM toplantısında kendisini heyecanla bekliyorum diyor)
Oysa bu ülkenin jeopolitiği, ülke için kullanılırsa ÜLKEMİZ ve HALKIMIZ a ekonomik krizi, işsizlik sorununu aşacağına inanıyorum.
ABD Ticaret Bakanı’nın ziyareti
Geçtiğimiz günlerde ABD Ticaret Bakanı Wilbur Ross ülkemize geldi! Bizim basınımız haberleri, “Kazan/kazan işbirliği” olarak haberleştirdi. Bizim ülkemizin basını maalesef işte bu, bu ülkenin halkının zekası ile alay ediyorlar sanki!!!
Bu konuyu bir uzmanına sordum bakın neler söyledi;
a) Bizim işletmelerimizin ölçekleri ABD standartlarına göre mikro işletmeler, arada çok büyük dengesizlik var.
b) Ticaret hacmimiz sözde 100 milyar dolara yükselecekmiş. Onlar bize silah satabilirler, Patriot satabilirler, Boeing satabilirler. Peki, biz ne satacağız (Not: Şu anda biz pek çok tarım ürününü bile onlardan alıyoruz. Hatta bir zamanların ünlü tütünümüz bile oralardan…)
c) Serbest ticaret anlaşmaları bir günde olmaz aylar hatta yıllar sürebilir. Zaten son yıllarda ABD dünya ticaret örgütünü işlemez hale getirdi.
d) Yazının tamamını yayınlayamıyorum, ilgileneler için siteme koyabilirim.
e) İşte bu gözlemlere göre benim yorumum;
Macar Yahudi’si spekülatör Soros’u bilirsiniz. (Hani açık toplum vakfını kurucusu)
Onun ülkemiz ile ilgili seviyesiz ve iğrenç bir sözü var;
“Sizin en büyük ihraç malınız askerinizin kanıdır” demişti!!!
İşte o aklıma geldi bu ziyaretin arkasından…
ÇOK ÖNEMLİ NOT: Sayın Osman Akbaşak son yıllardaki yazılarımı topladı. İlgilenen dostlarım şuradan ulaşabilirler:
http://www.osmanakbasak.com/Konuklarim/Orhan_Ayber/Orhan_Ayber_Yazilar.html
|