05 Haziran 2019

İstanbul seçimleri, AP seçimleri, Tank palet fabrikası özelleştirilmesi.

İstanbul Seçimleri 

Bugünkü yazımı yazma konusunda içtenlikle itiraf ederim ki gerçekten zorlandım. Yaşamım süresince 40 yılı aşkın televizyon programlarımda olsun çeşitli basın da yazdığım yazılarımda olsun böyle tereddüt geçirdiğimi anımsamıyorum.

Konumuz İstanbul seçimleri konusunda saygın bir köşe yazarı arkadaşımın yorumu ülkemiz adına bir seçimden çok daha önemli…

Ben de katılıyorum bu yoruma, eğer iktidar partisi 23 haziran seçimini göze alırsa!!! seçimi CHP adayı İmamoğlu’nun kazanacağı belli.

Bugüne kadar bu yerel seçimlerin birkaç oy uğruna hele günümüzde çok hassas olan dış siyasetimize yansımasını kaygı ile izledim.

Bu kez seçimlere (üzülerek söylüyorum) karanlık çöktü.

Bu konularda medyadaki haberlerden sadece birinden söz edeceğim: Yazan, Sayın Saygı Öztürk, yazının başlığı “İstanbul’a ‘mele’ yığınağı”

Burada siyasal İslam’ın alabildiğine istismar edildiğini gözlemliyoruz.

Sayın Binali Yıldırım’ın tarikatlarla birlikteliği çok normal, yakışmış kendisine.

Yine yazarın yazısından devam edelim; “AKP Güneydoğu’dan yüzlerce meleyi ve aşiret reislerini İstanbul’a taşıdı.”

Şimdi beni üzen satırlara gelelim; “CHP’de bölgede etkin 10 mele’yi ve sözde kanaat önderi aşiretleri İstanbul’a davet etti. Onlar da Ekrem İmamoğlu’na oy verilmesi için gayret gösteriyor”

Ben bu gelişmeyi asla ama asla içime sindiremiyorum. Biliyorum bu yazım için eleştiri alabilirim, çok dost beni uyardı, “Şimdi zamanı değil” dediler. Büyük önderimiz M. Kemal Atatürk’ün vatanı kurtarmak için samsuna yola çıktığı yılın 100. yılında içime sinmedi. Seçimlere aşiretlerin gölgesi düştü.

Bu çağda feodal yapıyı değiştiremeyen ülkemizin bu ayıbına isyan ediyorum.

Oysa o bölgelerden pek çok yurttaşımız belki aşiret yapısının çağ dışı kurallarından kaçarak İstanbul’a geldiler, belki de bu kaçışlarda kan davası gibi ilkellikler başlıca rol oynadı.

Ve siz şimdi bu aşiret reislerini oy uğruna İstanbul’a getiriyorsunuz.

Benim yazımı okuyan dostlarım beni lütfen anlayışla karşılayın.

Seçim öncesi İstanbul’a çöken bu karanlığa isyan ediyorum.

Son günlerde ülkemizi yakından ilgilendiren iki haberden söz edeceğim ve yorumumu sizlerle paylaşacağım.

AP Seçimleri
AP seçimlerinin sonucu; Avrupa hızla sağa kayıyor ve ortak yorumları “Türkiye Avrupa birliğine asla üye olmamalı.”

Çeşitli basında hep benzer haberler var. Mustafa Kemalin Türkiye’sinde Milletler Cemiyeti’ne davet edilişinin öyküsünü herkes bilir.

Ülkemizde alçaklık ötesi yaklaşımlara vermesi gereken tek bir yanıt var;


TÜRKİYE DERHAL AVRUPA BİRLİĞİ’NDEN VE GÜMRÜK BİRLİĞİ DÂHİL TÜM KURUMLARINDAN AYRILMALIDIR.

Dünya küresel siyasetinin en önemli ülkesi olan ülkemizin Jeopolitigi göz önüne alırlarsa günü geldiğinde onlar bize yalvaracaklardır ve o günlerde pek uzakta değildir…

Tank palet fabrikası özelleştirilmesi
İkinci haber; aylardır tartışmaların odağında olan tank palet fabrikasının özelleştirilmesi ile ilgili Danıştay savcısının işlemin iptalini istemesi gerekçesi çok anlamlı. Şimdi o savcı başka bir göreve atanmaz ise belki başta bor madenleri olmak üzere doğu ve güneydoğudaki şeker fabrikalarına ve bini aşkın özelleştirilmiş ve yöre halkının ve işsiz gençlerinin terör örgütlerine katılmasının önüne geçilir diye umutlanıyorum.

ÇOK ÖNEMLİ NOT: Sayın Osman Akbaşak son yıllardaki yazılarımı topladı. İlgilenen dostlarım şuradan ulaşabilirler:
http://www.osmanakbasak.com/Konuklarim/Orhan_Ayber/Orhan_Ayber_Yazilar.html