01 Kasım 2018

Cumhuriyet Bayramı, Suriye zirvesi zorlaştı, Çöl Davos’u...

Cumhuriyet Bayramı

29 Ekim günü büyük önderimiz M. KEMAL ATATÜRK’ün “En büyük bayramdır kutlu olsun” dediği Cumhuriyet Bayramı’nı Karşıyaka ve İzmir’deki görkemli kutlamalara tanık oldum.

Yaşamım boyunca katıldığım tüm bayramlarda bu kadar coşkulu olanına rastlamadım. Yaş ortalaması oldukça gençti. Küçük 3-4 yaş gurubu çocuklar ve kendileriyle ilgilenenlere elindeki bayrağı gururla sallayan çocuklarımızın çokluğu çok güzeldi.

Son tespitim şu, bu ülkenin geleceği güvence altında. Hani orada burada rastladığımız ülkenin geleceğinden umudu kesenler, bu görüntülerden ders çıkarmalı.

Günüme çok değerli arkadaşım Kemalist Metin Aydoğan’ın Karşıyaka Çarşı Kültür Merkezindeki çok güzel konferansı ile başladım.

Sonra gücüm yettiğince muhteşem törenleri izledim ve eve geldiğimde ise bu muhteşem gösterilerin tüm ülkemizde Hakkâri’den Edirne’ye, Ağrı’dan Muğla’ya tüm ülkede coşkuyla kutlandığını öğrendim.

Şimdi bir iddiada bulunacağım, her ülkenin kurtuluş bayramları mutlaka vardır ve bu bayramlarda o ülkenin bayrakları asılır. Bizim bu bayramımızda şanlı bayrağımız işte bütün dünya ülke bayraklarından daha fazla idi. Sadece karada değil denizde ve havada da dalgalandı.

Bu arada bir de adı şimdilik İstanbul Havaalanı olan havaalanı açılışı vardı, gerçi tüm muhalefet partileri bir nevi boykot ettiler. Ancak yabancı misyon oradaydı.

Bu arada televizyon önünde milletin anasının namusuna alenen küfreden, havaalanı inşaatında işçileri en ağır koşullarda çalıştıran ve güvenlik tedbirlerinin olmaması nedeni ile kanını akıtan müteahhit Mehmet Cengiz kürsüde konuşturuldu.

Sayın Cumhurbaşkanımızı neden uyarmadı o kadar danışmanı, yazıklar olsun.

Suriye zirvesi zorlaştı

27 Ekim günü ülkemizde yapılan Suriye zirvesine Türkiye’nin ev sahipliğinde Rusya federasyonu lideri Putin, Avrupa’nın iki ülkesi Almanya ve Fransa liderleri katıldı.

Her dört ülke karşılıklı ikili görüşmeler yaptı ancak bu görüşmeler basına kapalı olduğundan bilgi sahibi değiliz fakat sonuç bildirisinde ipuçları yakalayabiliriz.

Bu zirvede en çarpıcı sözler Sayın Erdoğan’a aittir “Esed milyonlarca yurttaşını öldürtmüştür, kendisine hiç güvenim yoktur.” Ancak nedense daha sonra basında bu sözler fazla konuşulmadı. Buradan şu sonuca ulaşıyoruz,  şimdilik Suriye ile barışımız çok zorlaştı.

Fransa lideri Macron,  (Kendisi şu anda Avrupa’nın en patavatsız adamı. Daha bir kaç ay önce “Müslümanların kutsal kitabı Kuran yeniden yazılmalı daha barışçı bir hale getirilmeli!” ki bu adamın ülkesinde milyonlarca Müslüman yaşıyor) zirvede şu konuşmayı yapıyor. “Suriye’de aslında iki savaş sürüyor;  hep birlikte teröristlere karşı sürdürdüğümüz savaş ve Suriye’deki rejimin kendi muhaliflerine karşı yürüttüğü savaş.

Putin, “Rejim diye bahsettiğiniz ülkenin bir adı vardır, BM’deki ismi ile Suriye Arap Cumhuriyetidir” dedi.

Merkel ise sanki turistik gezi için geldiği bir izlenim gibi görünse de aslında Türkiye’deki Almanların binlerce şirketinin çıkarlarını korumak ve önümüzdeki günlerde 5 Kasım’da ABD’nin İran’a uygulayacağı ambargodan ülkemizle iş birliği yapma hesabı vardı.

Sayın Şansölye Merkel önümüzdeki yıl önce parti başkanlığını sonra başkanlığı ve daha sonrada siyaseti bırakıyor.  Bugüne kadar hep siyaseten yükseldi ancak son seçimlerde partisi yine en yüksek oy alsa da siyaseten iniş başladı. Müspet ilim gören Merkel biliyor ki bir kez gerileme başladı ise artık önlenemez.

Bu davranış başka liderlere örnek olur mu? Hemen farklı bir yere çekmeyin, mesela Macron şu anda seçildiği günden bu yana itibarının yarısını yitirdi veya İngiltere başkanı Mey de aynı durumda.

Avrupa’yı zor günler bekliyor ve nasıl bir gelecek bekliyor, bunları daha sonra sizlerle paylaşırım.

Çöl Davos’u
Geçtiğimiz hafta Suudi Arabistan’da adına çöl Davos’u olarak adlandırılan veliaht prens Muhammet Bin Selman’ın 26.500 km2 alanda ABD’deki silikon vadisi benzer bir bilim araştırma geliştirme projesi maliyeti 500 milyar dolardan daha fazla.

Veliaht prensin bu 21. yüzyılın en büyük projesi dediği bu yatırım ile ilgili sözleri, bu alanda kadın ve erkekler beraber çalışacaklar.

Buraya yatırım yapmayı düşünenlerin çok büyük hayalleri olması gerekir mesela Mars'a seyahat yapılacaksa, bu bölgenin projesi olabilmelidir.

Vahhabi dini burada olmayacaktır,  zaten bu din İngilizler tarafından dayatılmıştır. Tüm Arabistan’da kadınlara yönelik devrim gibi kararlar alınırken bir anda kaşıkçı cinayeti tezgâhlandı ve böylece emperyalist ülkeler bu devrimleri engellemek istediler.

Bu toplantıya Rusya lideri Putin kalabalık bir heyetle katıldı ve pek çok antlaşma yapıldı. Aramco şirketinin halka arzı, Çin ile yapılan benzeri antlaşmalar ve daha pek çok antlaşma. Ayrıntılara girmeyelim.

Biliyorum, bu ülke şu anda ABD’nin ve İsrail çıkarlarının boyunduruğu altında. Tabii ki emperyal ülkelerin birinci kuralı sömürgelerinin uyanmasını engellemektir ve Kaşıkçı cinayeti sadece bu çöl Davos’undan önce planlanmıştır.

Çağımızın altın kuralı; “Çok kutuplu dünyada sömürgecilik sökmez.”

Ben gerek Osmanlı’nın uyanışında, gerekse Atatürk’ümüzün başta kadınlarımıza verilen haklarla başlayan devrimlerinde emperyal ülkelerin ve ülkemizde kümeleşen işbirlikçilerin ihanetini biliyoruz.

Bakalım genç veliaht prensi nasıl bir gelecek bekliyor. Ya ABD ye meydan okuyacak ve devrimlerine devam edecek ya da ABD tarafından alaşağı edilip kendisine kin besleyen yüzlerce prensin önüne atılacak ve sonu Kaddafi gibi olacak.

Ya sonra dünya hangi seçenekten karlı çıkacak? Ben bugünkü koşullara göre yazı yazmam. Dünyanın geleceğini yorumlamak istiyorum.

ÇOK ÖNEMLİ NOT: Sayın Osman Akbaşak son yıllardaki yazılarımı topladı. İlgilenen dostlarım şuradan ulaşabilirler:
http://www.osmanakbasak.com/Konuklarim/Orhan_Ayber/Orhan_Ayber_Yazilar.html