Dünyanın gündemi
Ülkenin gündemine giren Soçi’de yapılan ancak içeriği kamuoyundan gizlenen toplantıda tüm gerek yazılı gerekse görsel medyadaki uzmanların yaptığı yorumlara katılmıyorum şöyle ki;

1) Sayın Erdoğan ile Putin’in Soçi deki ikili görüşmesi ile Suriye krizi ile ilgili yapılan yorumlara katılmıyorum.

2) Dünyayı yöneten iki süper gücün mücadelesi çok ilerideki hamleleri hesap edebilen satranç oyunu oynanıyor. Hesaplaşma Anadolu coğrafyası (jeopolitiği) üzerinde yapılmaktadır. (Türkiye’deki gerek iktidar gerekse muhalefet bu mücadelede ne yazıktır ki ciddiye alınmıyor)

3) Rusya Türkiye’nin Suriye’deki yönetime karşı saldırılarını şimdilik görmemezlikten geldi Türkiye’yi gözden çıkaramadığı anlaşılıyor.

4) Rusya’nın başta Ukrayna, Polonya, Gürcistan gibi eski Sovyet ülkelerini NATO’ya alma girişimlerine karşılık önemli bir NATO ülkesi olan Türkiye’yi Avrasya cephesine bağladı (şimdilik diyorum çünkü ülkemizde gerek iktidar partisinde gerekse muhalefet cephesin batıcı ve ABD’ci siyasetçilerin çok ağırlıkta olduklarını biliyoruz.

Önümüzdeki süreçte geleceğe yönelik ön görülerim
1) Ticaret dengelerini değiştirecek rota; geçtiğimiz günlerde bir gazetede yayınlanan haber. (Bu haber aslında hidrolik akademi başkanı Sayın Dursun Yıldız’ın “Su Güvenliği” kitabında sayfa 113’ten alıntılanmıştır kitap 2014 basımıdır.)

Kuzey Buz Denizi üzerin de iklim değişikliği sonucu buzulların erimesi sonucu Kızıldeniz’e alternatif ve yine (ABD donanmasının gücünü baypas edecektir) 

Bu proje Kristof Kolomb’un Amerika kıtasını keşfi kadar küresel dengeleri değiştirecektir. Mesela Sibirya kıtasının kapısı Karadeniz ve boğazlarımızın varlığı daha önemli olacaktır.

2) Gelecekte 5-6 yıl içinde bölgemizin (Ortadoğu’nun) baş belası İsrail başta ABD olmak üzere önemini yitirecek ve Kudüs’ü başkent yapmaktan vazgeçecek bu kenti üç semavi dine bırakmak mecburiyetinde kalacaktır.

3) Yaklaşık 4-5 yıl içinde tüm dünyamızda iklim değişikliği gündeme oturacaktır. Su ve gıda krizi ile mücadele edebilecek miyiz?

Mesela İtalya kuraklık ile boğuşuyor. (Papa turistik havuzları bile kapattı) ve İtalya artık “Turist istemiyorum” derse sürpriz olmaz. Hatta ispanya ve Yunanistan ve ne yazık ki ülkemiz vatandaş olma için gerekli olan standartları düşürdü.

Ülkemiz kuraklık tehdidi altında, ülkemizi zor ama çok zor günler bekliyor. Kuruyan göllerimizin sayısı onlarca, 1500’ü aşkın deremiz kurudu. Bazı nehirlerimizden zehir akıyor. (4. alarm seviyesinde)

Ve güneydoğuda kuraklık Fırat ve Dicle nehirlerini olumsuz etkiliyor. Irak ile her an sıkıntı yaşayabiliriz.

ÇOK ÖNEMLİ NOT: Sayın Osman Akbaşak son yıllardaki yazılarımı topladı. İlgilenen dostlarım şuradan ulaşabilirler:
http://www.osmanakbasak.com/Konuklarim/Orhan_Ayber/Orhan_Ayber_Yazilar.html