28 Haziran 2018

Seçim Sonuçları, gözlemler, yanılgılar ve yorumlar, sosyo-ekonomik analiz,
Ana muhalefet partisi CHP’nin durumu, Dış siyasetimiz...

Seçim Sonuçları, gözlemler, yanılgılar ve yorumlar
İtiraf edeyim ki ben daha ilk turda cumhurbaşkanının seçileceğini tahmin etmemiştim, seçimin ikinci tura kalacağına inanıyordum.

Beni yanıltan nedenler Muharrem İnce’nin özellikle büyük kentlerde, mitinglerindeki katılımcılar kadar oy alamaması. Ben İzmir CHP mitingine katıldım, çok coşkulu bir kitle vardı. Özellikle gençler çok yoğundu ancak ne yazık ki o kalabalıklar kadar oy alamadı. İstanbul ve Ankara’da ki kalabalıklar kadar oy alınmaması da beni yanılmamda etkili oldu.

Seçim sonuçlarının sosyo-ekonomik analizi
Önümde il il seçim sonuçlarının listesi var ve bu illerin kalkınmışlık verilerini de kayda geçtim, sonuç;

A) Hangi ilde kalkınmışlık düzeyi düşükse kendilerini sağ /muhafazakâr/ liberal olduğunu ifade eden AK partiye; Hangi ilde kalkınmışlık düzeyi yüksek ise oylar ağırlıklı olarak kendini sol / sosyal demokrat ifade eden CHP’ye,

B) İlçelere gelirsek hangi ilçede dar gelirliler yaşıyorsa oylar AKP’ye, Hangi ilçeler de yüksek gelir gurupları yaşıyorsa oylar sözde solcu CHP’ye (Kadıköy ve Bakırköy gibi)

C)  Aynı sonuçları mahalle mahalle olarak aldım, sonuç farklı değil. Mesela İzmir’in en varlıklı kişilerinin yaşadığı Bostanlı gibi Mavişehir gibi bırakın İzmir’in, Türkiye’nin, belki de dünyanın en gelişmiş ülkelerinden bile daha varlıklı bir kesimin yaşadığı bu semtlerde oylar %90 gibi CHP’ye giderken İzmir’in gecekondu ve de yoksul mahallelerde oylar AKP’ye gitti.

Sonuç; seçim sonuçlarını sosyo-ekonomik kulvarda açıklayamayız.

O zaman bu sonuçların analizini şöyle açıklayabiliriz. Ülkemizdeki seçimleri etkileyen ana faktör dini inançlardır. Türkiye’de laiklik artık tarihe karışmış. Seçim sonuçları açıklandığında atılan sloganlara bakarsak ülkemizde Sünni Müslümanlık dayatılmış.

Hiç tereddüt yok bu ABD ve İsrail projesidir. Çünkü İran’dan başlayıp Irak Suriye ve Yemen’e kadar Şii-Alevi kuşatması sonunda ancak Sünni bir Türkiye ile dengelenebilir. (Büyük Ortadoğu Projesi) İsrail’in ulusal güvenliği için bu şarttır, tabii ki ABD İsrail’in güvenliğini korumak zorundadır.

Eğer Türkiye’mizdeki seçimlere atılan sloganlar bakarsak, “Mustafa Kemal’in askerleri” sloganı, “İzmir Marşı” ve “Onuncu yıl marşı” yenildi. “Ya Allah, bismillah Allahu ekber” kazandı.


İç siyasetimizin diğer bir boyutu ne yazık ki ana muhalefet partisi CHP’nin durumu;
Ben ısrarla artık Kılıçdaroğlu’nun istifa edeceğini bekliyorum, ancak istifa etmeye hiç niyeti yokmuş gibi. Eğer koltuğu bırakmamasının nedeni Kürt meselesinde Türkiye’nin çekincelerini kaldırmak veya vatan haini Seyit Rıza’nın itibarını iade etmek gibi düşünceleri varsa partinin tarihine en büyük ihaneti yapmış olur.

Ben Sayın Muharrem İnce’nin dış politikalarını da hiç onaylamıyorum. Düşünüyorum, bu CHP’nin ıslah olacağını artık inanmıyorum. Acaba Mustafa Kemal’imizin kurucu değerleri öncülüğünde, ekonomide altı oku tartışmasız hedefleyen yeni bir siyasi parti kurulması acaba gündeme gelmeli mi?

Dış siyasetimiz
Ülkemiz her gün ABD’nin kontrolüne giriyor. Son olarak S400 almamızı yaptırım sebebi olarak ilan ettiler. Türkiye’de bugün Rusya ile ABD’nin jeopolitik çekişmelerini gözlüyoruz.

Türkiye’nin 11-12 Temmuz’daki NATO toplantıların da gelişmelerini önemsiyorum. Tabii ki bir de 18 Temmuz da casus rahip Brunson davası var. Galiba baskılar sonucu salınabilir de!   
                                                                                         
ÇOK ÖNEMLİ NOT: Sayın Osman Akbaşak son yıllardaki yazılarımı topladı. İlgilenen dostlarım şuradan ulaşabilirler:
http://www.osmanakbasak.com/Konuklarim/Orhan_Ayber/Orhan_Ayber_Yazilar.html