İç politikamız, İç politikamızı utanç dolu gerçekleri,
Bir seçim gafı daha,
Küresel siyaset ve Türkiye’nin uluslararası siyaseti, Türkiye’nin küresel mücadeleye bakışı. |
İç politikamız
İktidar ve muhalefet arasındaki suçlamaların seviyesi her an biraz daha düşüyor, bu arada CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce olarak açıklandı.
Son olarak söylemem gereken sözü şimdiden söyleyeyim, Sayın Muharrem İnce’nin adaylığını pek içime sindiremedim.
Gerçi şüphesiz tam bir laf ebesidir ancak repertuarı fazla zengin değildir.
İlk Cumhurbaşkanı olarak açıklandığı gün yaptığı konuşmaları hemen hemen aynısını sonraki yaptığı mitinglerde tekrarladı.
Bugünden itibaren yaklaşık 45 gün var, bBu sürede iktidar gurubu ile muhalefetin olmayan bütçemiz için halkımıza vaat yarışı devam ediyor.
İki gün önce Sayın Muharrem İnce “Ben seçilip cumhurbaşkanı olunca kanun hükmünde kararnameleri kaldırdığımda dolar da tepetakla düşecek” diyor!
CHP’nin ekonomi danışmanı yok mu hiç?
Dış siyaset danışmanı yok mu hiç?
Bakın ben haftada bir yazı yazarım ve yine haftada bir de yerel bir televizyonda program yapıyorum ve benim bu koşullarda bile danıştığım dostlarım var.
Örnek mi istiyorsunuz
Sayın Ersal Yavi; olağanüstü kitapların yazarı,
Sayın Dursun Yıldız; Hidropolitik Derneği başkanı küresel ısınma konusunda uluslararası uzman,
Sayın Yılmaz Dikbaş; çok önemli belgelere dayanarak yazdığı kitapların yazarı,
Sayın Tuncer Beybağa; tarım konusunda uzmanlığı ile tanınan bir dost,
Sayın Metin Aydoğan çok önemli kitapların yazarı ve daha pek çok arkadaş.
Ben haftada bir yazacağım bir yazı ve bir yerel TV programı için bu kadar dostların görüşlerini almak titizliğini gösterirken…
Neyse şimdi 50 siyaset yaptığım CHP’dekiler kızarlar belki de.
Alkışlar şüphesiz artacak, fakat ülkemizin gerçekleri ise 25 Haziran gününe kadar ertelenecektir.
İç politikamızı utanç dolu gerçekleri
İlan tahtalarında bilge başkan olarak tanıtılan kişi Temel Karamollaoğlu batı emperyalizminin Sünni ve Alevi yurttaşların arasını açarak ülkemizi bir mezhep kavgasına sürüklemek amacı ile ülkemizin çürük kişiliklerinin satın alınması sonucu 33 Alevi aydın katledilmiştir.
Bu katliamın tetikleyicisi Sivas Belediye Başkanı bu sözde bilge adamdır.
Bu şahıs, sözde bilge adam şimdi muteber adam oldu ama Madımak hala yanıyor, 33 alevi aydınımız cayır cayır yanıyor. Katillerin avukatları ise AKP’nin milletvekili oldu yani katillerin avukatları ödüllendirildi.
Bir seçim gafı daha
Demokrat Parti simgesi olan beyaz at amblemi hangi sivri akıllının icadıdır?
Sene 1958 kırat sembolü taşıyan saldırganlar İsmet İnönü’nün Uşak’ta başını yardılar. Bu seçimler nedeni ile hâlâ Sayın İnönü’nün başı kanıyor
Ve daha sonra tahkikat komisyonları ile İsmet Paşa’yı hapse atmak gayretleri…
Tüm bunların sorumlusu Menderes’in asılmasını engellemek için İsmet Paşa’nın gayretleri…
Türkiye’yi Kore savaşına sokan ve bizi bugün bile bedel ödediğimiz NATO’ya sokan o kır at amblemi kimin fikridir?
Küresel siyaset ve Türkiye’nin uluslararası siyaseti
ABD Başkanı Trump’ın, İran ile yapılan anlaşmayı geriye çekmesi ile bölgemizin (yani Ortadoğu) nereye evrileceği belirsiz. Bir savaşa hızla sürükleniyor. Sadece İsrail’in hatırı için bölgemizin değil tüm dünyanın güvenliğini riske sokabiliyor.
Şu anda Suriye ile İsrail arasında savaş başladı (İsrail şu an yedekleri de askere aldı, yani bir nevi seferberlik ilan etti)
ABD’nin İran ile aldığı kararı Avrupa ülkeleri İngiltere, Almanya ve Fransa kabul etmedi. Türkiye’de bu karara katılmadı ve doğru davrandı şimdilik!
Türkiye’nin küresel mücadeleye bakışı
Geçtiğimiz günlerde bir yetkilimiz “Şu anda biz ne ABD ile ilişkilerimizden vazgeçeriz ne AB ile ilişkilerimizi askıya alırız ne de Rusya ile stratejik ilişkilerimizden vazgeçeriz” dedi.
Bu doktrine birde NATO’yu ekleyebilirsiniz. Ancak bu siyaset belgesi sürdürülebilir değildir, gelecekte büyük riskler oluşturabilir.
Türkiye adına Sayın Cumhurbaşkanımız ABD’ye karşın çok sert açıklamalarda bulunur iken ABD yetkilileri de Türkiye aleyhinde oldukça sert açıklamalarda bulunuyor. İşte ben bu tartışmaların danışıklı, yani kayıkçı kavgası mı? kaygısı taşıyorum. Bugünkü koşullarda herhangi bir yorum yapmayacağım, ancak önümüzdeki günlerde çok önemli gelişmeler olabilir.
TÜRKİYENİN iç siyasetindeki gerilim ve iktidar ile muhalefet bloğu arasındaki kavgalar ülkemizin dış politikasına olumsuz yansıyor
Sadece birkaç önemsediğim örnekle yetineyim:
1) Avrupa Birliği Türkiye’ye karşı en ağır kararları aldı
2) Birleşmiş Milletler Başkanı Antonio Gutterres Kıbrıs’ta Türk ordusunun çekilmesini önerme küstahlığında bulunabildi.
3) Ürdün, Türkiye ile ekonomik ilişkilerini askıya aldı
4) Fransa’da bir grup kişi İslam’ın kutsal kitabındaki bazı kesimlerin çıkarılmasını teklif edecek küstahlığı gösterebildi.
Bu davranışa en büyük tepki laik Türkiye’den geldi, ya anayasalarında İslam devleti olan Arap ülkeleri!
Türkiye 25 Haziran’a kadar ülkemizi bekleyen tehlikeler göz ardı edilecek küresel ısınma sonucu su krizi ve gıda krizi ve kontrolsüz göçler, bunları gelecek yazımıza bırakırken;
SON SÖZ olarak bir yabancı yazarın Türkiye ile ilgili şu sözlerini paylaşıyorum;
Amerikalı yazar Stephen Kinzer “Türkiye’de çok başarılı bilim insanları, doktorlar, mühendisler çıkmaktadır ama nüfusun en kalitesiz kesimi politikacı olmakta ve ülkeyi çok kötü yönetmektedir.”
ÇOK ÖNEMLİ NOT: Sayın Osman Akbaşak son yıllardaki yazılarımı topladı. İlgilenen dostlarım şuradan ulaşabilirler:
http://www.osmanakbasak.com/Konuklarim/Orhan_Ayber/Orhan_Ayber_Yazilar.html |