04 Şubat 2018

Afrin harekâtı ve ötesi, Türkiye’yi terk eden milyonerler,
Davos toplantısı, İzmir’i bekleyen kuraklık tehlikesi

Afrin harekâtı ve ötesi
1) Tespit; Türkiye ulusal güvenliği için bu harekâtı yapmak zorundaydı ve pek çok ülke (süper güçler ve NATO dâhil ) Türkiye’nin haklılığın ben kaygı duyuyorum kabul etmiştir

2) Gözlem Türk halkı bütünsel olarak Mehmetçiği desteklemiştir hem de dünyada hiç bir ülkede görülmemiş bir boyutta tramvayda vapurda tüm kadınlarımız atkı örüyordu. Mehmetçiğe Edirne’den Kars’a, İzmir’den Van’a kadar genci, yaşlısı ile kadını, erkeği ile elinden gelenin daha fazlasını yapmak için adeta yarışıyorlardı İŞTE TÜRK HALKININ FARKI

3) Türk halkının bu erdemli davranışına karşın siyasi partilerimiz ne yapıyor derseniz eğer (Afrin’deki Mehmetçiğin cesaretini oya çevirme peşinde)

4) Ancak süre uzadıkça bu harekâta karşın Afrin ötesi İdlip ve Mümbiç için kaygıların arttığını gözlüyoruz. Özellikle Afrin’in gerçek sahibi Suriye’nin tepkisi artmakta Türk askerini tehdit etmektedir.

Her ne kadar bizim siyasetçilerimiz ısrarla kimsenin toprağında gözümüz yok dese de ve ulusal güvenliğimizi o toprakları gerçek sahibine iade edeceğiz deseler de, o zaman alınan dağlara tepelere neden Suriye’nin bayrağını dikmiyorsunuz?

5) Nihayet tarihin en kan döken devleti Fransa da Suriye üzerinde hak iddia ederek Türkiye’nin kalıcı işgalinden söz ettiler.

6) Soçi toplantısı; günlerce beklenen ve Suriye’nin geleceğini belirleyecek olan toplantı asılan Suriye bayrağına tepki ile başladı. Astana’da alınan karara karşın ülkeler alt düzeyde yetkilerle temsil edildi. Sonunda Rusya’nın çok önceden hazırladığı sonuç bildirisi ile sonuçlandı. Yani bizdeki yaygın bir laf vardır; Soçi’de dağ fare doğurdu.

7) İsrail; durumu ve sessizliğinden ben kaygı duyuyorum. Türkiye ile İran’ı ve hatta Rusya’yı karşı karşıya getirecek bir harekette bulunabilir. MOSSAD bölgede en tehlikeli örgüttür.

ÇOK ÖZEL BİR NOT:  dünya siyasetinin de seviyesi iyice düştü. Koskoca ülkelerin yorumları saat başı değişiyor ben yazımı 03 Şubat günü sabah saat 7.00 de yazdım.

Davos toplantısı
Dünya ekonomik forumunu bu kez sadece kadınlar yönetti, forumda gelir dağılımının küresel düzeyde çok bozulduğu ön plana çıktı. O kadarki tek bir kişinin serveti milyarlarca yoksulun servetini geçti. Bu sonucun anlamı çok açık “Kapitalizmin sonu geldi.” Şimdi asıl sorun dünyayı bundan sonra nasıl bir gelecek bekliyor?

Eğer gelecek sistemin ne olacağını bilirsek geleceğimizi kurtarabiliriz, mesela gittikçe artan teknolojik gücüyle Çin ve 130 ülkeyi kapsayan bir kuşak bir yol proje dünyanın geleceğinde ne kadar etkili olabilir?

Bu arada forumun ön plana çıkan küresel iklim değişikliği ve bir iki on yıl sonra suya erişim ve gıdaya erişimin felaket haline geleceği, sözün özü yeni bir dünyaya hazır olmalıyız. DAHA ADALETLİ BİR DÜNYAYI ya yaratırız ya da küresel bir felakete sürükleniriz.

Türkiye’yi terk eden milyonerler
Bu başlık bugün çıkan bir gazetenin manşeti, gerçi daha öncede benzer haberler vardı. Beyin göçünden söz edilirdi. Yolunuz açık olsun başka ülkelere yerleşmeyi düşünenler…

1) Türk olmanın şerefini tarihimizin binlerce yıllık onurlu geçmişini bırakıp gidenler mesela ABD’ye mi gidiyorsunuz, o ülkenin kanlı tarihine çocuklarınızı torunlarınızı ortak ederseniz. Bu emperyal ülke sadece Irak’ta milyonlarca insanın ölümüne neden olmuş kadınlarına tecavüz etmiş tüm mallarını yağmalamıştır.

2) Bizim ülkemizin onurlu güzel insanları bize yeter. Sizlere her yazımda ülkemin değerlerinden söz edeceğim ad; Sudenaz Çelik Brezilya bilim olimpiyatlarında marsta yaşanabilir hale getirme projesi ile dünya birincisi oldu.
Peki diyeceksiniz ki çocuk gelinlerle ilgili kaybettiğimiz itibar ne olacak?  Ama her türlü baskıya boyun eğmeyerek bu rezilliği kamuoyuna taşıyan İclal Nergis de bizim yiğit kadınımız.

İzmir’i bekleyen büyük sorun; kuraklık tehlikesi
İzmir barajları için tehlike hızla artıyor. İzmir’in göç almasını ben riskli buluyorum. Her ne kadar bakan bey 46 yılın en kurak yılı dese de aslında NASA uyarıları 650 yılın kuraklığından söz ediyor.

Bilim adamı Mikdat Kadıoğlu “Ülkemiz su fakiri bir ülke olmuştur, artık yağmur suyunu sarnıçlara toplamalıyız” diyor. Gerçi ilgili bakanımız de benzer bir proje önermişti ancak arkası gelmedi. Ülkemizin tek çıkış yolu Anadolu’yu yeniden keşfetmekten geçer.

Şimdi sizlere bir kitabı içtenlikle öneriyorum; Soner Yalçın’ın “Saklı Seçilmişler” kitabı…
Çocuklarına ölçüsüz bağı olan anneler, babalar ve torunlarına ölçüsüz sevgi duyan dedeler, büyükanneler, bu kitabı lütfen okuyun.

ÇOK ÖNEMLİ NOT: Sayın Osman Akbaşak son yıllardaki yazılarımı topladı. İlgilenen dostlarım şuradan ulaşabilirler:
http://www.osmanakbasak.com/Konuklarim/Orhan_Ayber/Orhan_Ayber_Yazilar.html