23 Ekim 2017
 
Dış politika zemini çok kaygan, Yapay zeka,
Suriye sınırına duvar, Beyin göçü, Cumhuriyet kutlamaları.


Dış politika zemini çok kaygan
Uluslararası ilişkiler de yorum yapmak şu günlerde o kadar zorlaştı ki. Örnek Irak, merkezi hükümeti ile ilişkilerimizi mi yorumlayacaksın bir bakıyorsun, bir üst düzey yetkili çıkıyor farklı bir şey söylüyor, futbolcu tabiri ile kontrpiyede kalıyorsun. Yani açıkçası ülkemizde dış politika zemini çok kaygan.

Peki, ülkemizde böyle de dünyada nasıl derseniz daha da vahim, mesela Trump'ın ABD'si. Her gün, her yetkili ayrı açıklamalar yapıyor, Trump ayrı telden çalıyor. CIA yetkilisi başka bir şey söylüyor, Pentagon ayrı telden çalıyor. 

Siyasetin en istikrarlı kişisi Almanya şansölyesi Merkel'in bile açıklamaları aynı şekilde. Bir gün "Türkiye'yi takdir ediyorum" diyor, bir başka gün "Türkiye'yi asla AB'ye almayacağız" diyor. Farkında mısınız Türkiye'nin dostu mu düşmanı mı belli değil.

Yani, lafın özü dış politika bu kadar kaygan zeminde iken yorum yapmaktan bir süre uzak durmak gerekecek galiba, ben de öyle yapacağım.

Yapay zeka   
Rusya devlet başkanı diyor ki; "Yapay zekâ üretiminde lider konumunda olan dünyanın hâkimi olur." Gelelim birleşik Arap emirliğine (BAE)  bu emirlik kabinesinde yeni bir bakanlık oluşturdu.  Bu bakanlık yapay zekâdan sorumlu bir bakanlık olacak. Bu bakanlığın takip edeceği konular  yapay zekâ teknolojisi,  robotlar,  otonom araçlar ve Mars'ta kolonileşme gibi konular, şaka değil.

Mustafa Kemal'imizin Türkiye' sine bakın, bir de 100 sene önce Osmanlı'nın bir balıkçı köyünün petrol zenginliğinin şımarttığı bir ülkeye bakın.

Ve ayrıca BAE Dışişleri Bakanı Enver Muhammed Gargaş, Türkiye ile iki sorunumuz var diyor. Bir, siyasi İslamcılara verdiğimiz destek, iki, Mısır'a karşı tavrımız. Ve röportaj sonunda diyor ki "Atatürk'ün Arapça biyografisini çevirdik, bu yıl Andrew Mango'nun kitabını Arapçaya çevirip basıyoruz" ve ekliyor "Atatürk bölünecek ve de parçalanacak bir ülkeyi kurtardı."

Suriye sınırına duvar
Suriye sınırına boydan boya örülen duvar ile ilgili muhtarlar toplantısındaki konuşmasında Suriye sınırına örülen duvarın tamamlandığını bundan sonra Irak ve İran sınırına da duvar örüleceğinden söz etti. Sayın Erdoğan'ın bu konuşması beni yıllar önce böyle bir duvara ihtiyacımız olduğunu benim bildiğim kadarı ile 8 sene önce ilk kez ben yazmıştım. Orta Doğudaki istikrarsızlık ABD burnunu sokması ve İsrail gerçeği göz önüne alınırsa bu duvara ihtiyacımız olacağını yazmıştım ve maliyetini çıkarmıştım. Geçmişteki yazılarıma ulaşabilirsiniz. Beni esas üzen televizyonlarda Ortadoğu ile ilgili ahkâm kesenlerin böyle bir duvarın mevcudiyetin söz bile etmemiş olmaları.

Beyin göçü
Bu konuda daha önce çok durmuştum arşivimde o kadar çok evrak var ki bir tanesini seçtim. Sayın Rahmi Turan'ın Sözcü gazetesindeki bir yazısı (kaçan kaçana). Bu yazıda ülkemizin çok ciddi bir göç verdiğini, geçen yıldan bu yana 6 bin varlıklı Türk vatandaşı Kanada, Amerika, İngiltere, Malta, Yunan adaları, İspanya gibi ülkelere göç ettiğini yazıyor.

Fransız haber ajansının yorumuna göre, eğitimli insanların göç etmesinin en önemli nedenleri;
a) İş imkânlarının kısıtlı olması,
b) Üniversiteyi bitiren her yüz gençten 30'unun işsiz kalması,
c) Demokrasi ve özgürlüklerin daralması ve
e) muhafazakâr yaşam baskısı.

Şimdi ben bu giden ve eğitimini, görevini tamamladıktan sonra dönmeyen, ister varlıklı ister beyin takımı olsun sizleri suçluyorum, şöyle;
1. Sizler Sakarya savaşı öncesi cepheden kaçan ve de ölüm kalım savaşı veren ordumuzu terk edenlersiniz.
2. Gittiğiniz ülkelerin hepsi emperyalist ülkelerdir ve sizler o ülkelerin aşağılık geçmişlerine ortak oluyorsunuz.

Son sözler
Basından aldığım şu haberler söz ediyorum güya tasarruf tedbirleri gerekçe gösterilerek elçiliklerimizde Cumhuriyet kutlamaları engellenecekmiş. Lütfen imamın maaşından tasarruf yapın, bakanların maaşlarından, yolluklarından, milletvekillerinin maaşlarından tasarruf yapın veya aklınıza gelen her şeyden ama sakın yabancı elçiliklerimizin Cumhuriyet bayramımızı kutlanmasına engel olmayın.

Ve bir son söz daha cumhuriyet yazarı Emre Kongar'dan bir alıntı; Amerikalı yazar Stephen Kinzer diyor ki; "Türkiye'de çok başarılı bilim insanları doktorlar mühendisler çıkmaktadır ama nüfusun en kalitesiz kesimi politikacı olmakta ve ülkeyi çok kötü yönetmektedir."