Beyin göçü
Beni bu yazıyı yazmaya teşvik eden, geçtiğimiz günlerde basınımızda çıkan bir araştırma yazısı ve bir köşe yazısı. Araştırma, Figen Atabay Hanımın "Ülkemizin en parlak gençleri yurt dışına gitmenin yollarını araştırıyor" isimli araştırması.

Diğeri de Sayın Necati Doğru'nun "Aptallık bulaşıcı" isimli köşe yazısı. Konusu süper ligdeki 18 takımımızda 136 yabancı futbolcu olduğunu ve diğer liglerdekileri de sayarsak bu rakamın 200 aştığı, basketbolu ve de diğer spor dallarını sayarsak bu rakamın 500'ü geçtiğini görebiliriz.

Buradan çıkan ilk sonuç bu sporculara ödenen ücret yurt dışındaki 50 bin bilim adamımızın gelirlerinden daha fazla olması. Bundan sonra araştırmamı derinleştirmeye karar verdim ve Google'a girerek "beyin göçü"ne baktım, öyle gerçeklerle karşılaştım ki ve sizlere de öneririm, çocuklarınızın ve torunlarınız geleceği ile ilgileniyorsanız bu siteye göz atın.

Beyin göçü ile ilgili pek çok tariften bir tanesini yazıma ilave ediyorum. "Beyin göçü; iyi eğitim görmüş kalifiye ve yetenekli iş gücünün uluslararası alanda saygı duyulan bilim adamlarının yetiştiği az gelişmiş bir ülkeden gelişmiş bir ülkeye göçü" olarak tarif edilebilir.

Beyin göçünün sonuçları;
Göç alan ülke, teknolojik gelişme sayesinde istihdam artar ve buna bağlı olarak sosyal refah artar.

Göç veren ülke ise geri kalır, istihdam azalır ve sosyal refah azalır bu da göçü yeniden göçü tetikler ve bu kısır döngü devam eder.

Değerli bilim adamlarımızı yurt dışına gönderdik, meydan yobazlara kaldı cübbeli Ahmet Hoca gibi mesela veya dünyanın düz olduğunu iddia edenler gibi.

Peki, Türkiye geçmişte beyin göçü aldı mı?
Evet, İkinci Dünya Savaşı sırasında Hitler Almanya'sında Yahudi bilim adamlarına yapılan baskılar sonucu ülkesini terk etmek zorunda kalan bilim adamlarının Hitler'in hışmından korkan pek çok ülkenin bunları kabul etmemelerine karşın Atatürk Türkiye'si kabul etmişti. Hitler'in öfkesine Atatürk'ün verdiği yanıt tarihimizin en şanlı sayfasıdır. "Sen bir Onbaşısın bense rütbelerimi savaş meydanlarında kazandım."

Bu Yahudi bilim adamları ülkemiz üniversitelerinin kuruluş ve gelişmelerini sağlamış, gerek tıpta gerekse mühendislikte gelişmişliğimizin temelini atmışlardır.

Dünyamızda ters beyin göçü yaşandı mı, dünyaya etkisi ne oldu?
Evet, bundan 10 yıl önce Çin ABD'deki tüm bilim adamlarını geri çağırdı, sonra da Hindistan çağırdı.

Ve böylece bilimsel gelişmelerin merkezi Asya'ya kaydı. ABD gerilerken Çin ve Hindistan çok yüksek bir gelişme ivmesi yakaladı.

Şimdi yeni bir yorum; sadece daha iyi bir yaşam beklentisi nedeni ile başka ülkelere giden araştırmacılarımız ve bilim adamlarımız mesela silikon vadisinde 8.000 olmak üzere ABD'de görev yapan yaklaşık 25.000 kişi o ülkenin bilimsel gelişmelerine katkı koyarsa o ülkenin günahlarına ortak olmazlar mı?

Mesela ABD dünyada milyonlarca insanın ölümünden sorumlu ve siz daha iyi bir yaşam için oraya gidenler, bu acımasız ülkenin günahlarına ortak sayılırsınız.

Şimdi her şeye rağmen "Benim menfaatim yurt dışına çıkmamı gerektiriyor" diyenler şu sözleri söylesem biraz ağır kaçar mı acaba?

Her türlü riski göze alarak söylüyorum, sizleri Sakarya Savaşı öncesi cepheyi terk ederek kaçanlara benzetiyorum.

Mustafa Kemal Atatürk Nutuk'ta der ki; "Ben düşmandan korkmam, umutsuzlardan korkarım. Bu ülkede Toroslarda bir Yörük damında duman tütüyorsa bu ülkeden umut kesilmez."

Geçmişten çok anlamlı bir anı; İzmirli bir bayan benden randevu, istedi kendisini çok üzen bir anısını paylaştı. O günler ben televizyonda program yapıyordum. Pek çok aile çocukları dünya matematik şampiyonasında takım olarak dünya birincisi olurlar, hava alanına gelirler. Çocuklarını karşılamak için ve hava alanında olağanüstü bir hazırlığa tanık olurlar, çok mutlu olurlar. Pek çok televizyon ordadır şehir bandosu da gelmiştir ama sonra gerçeği görürler, çünkü bütün bu hazırlıklar o dünya şampiyonu olan çocukları için değil ünlü halterci Naim Süleymanoğlu içindir. Gerçi Türk kökenlidir ama çok yüksek paralar ödenerek devşirilmiştir.

BRICS zirvesi
Yazımın bu bölümünde BRICS zirvesini değerlendireceğim. Bugün Çin liderinin öncülüğünde toplanıyorlar. Toplantıya Brezilya Devlet Başkanı Michel Temer, Rusya devlet başkanı Putin, Güney Afrika devlet başkanı Jacop Zuma, Hindistan Başbakanı Narendo Modi ve Çin devlet başkanı Şi Cinping katılıyor.

Tartışılacak konular küresel ekonomik büyüme, ticaret yatırımları, finansal işbirliği ve iletişim. Zirveye davet edilen ülkeler Mısır, Yeni Gine, Meksika, Tayland ve Tacikistan. Türkiye'nin olmadığı toplantıyı yakından takip edeceğim.