14 Ağustos 2017
 
Küresel Güçlerin Mücadelesi ve Türkiye, Trump'lı Amerika, Diplomasi çağı.

Küresel Güçlerin Mücadelesi ve Türkiye
Son günlerde kamuoyumuzun etkilendiği en önemli gelişme ABD - Kuzey Kore gerilimi ve "Bu gerilim küresel güçler arasında nükleer bir hesaplaşmaya dönüşür mü?" kaygısı.

Küresel güçlerin birbirleri ile savaşması ve bu savaşın nükleer bir savaşa dönüşmesi asla mümkün değildir, çünkü bu savaşın kazananı olmaz. Nükleer bir savaşın sadece insanlığın değil canlı yaşamın sonu olduğunu herkes bilir.

Trump'lı Amerika
ABD başkanının Kuzey Kore'ye ve ona sahip çıkan Çin ve Rusya'ya meydan okuyan (Bizim dünyanın en güçlü ulusu olmadığımız bir zaman asla gelmeyecektir) sözleri ne kadar gerçekçi o zaman şunu söyleyebiliriz. "ABD'NİN DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ OLDUGU GÜNLER ARTIK ÇOK GERİLERDE KALDI. BİR DAHA DA ASLA GERİYE GELMEYECEK."

Yakında belki de İsrail ve İngiltere dışında dünyada hiç bir dostu kalmayacak. Bizde eski bir siyasetçimizin (Davutoğlu) deyimi ile "Değerli yalnızlık" mantığına sığınırsınız.

Güney Amerika'da BRICS üyesi Brezilya'da sosyalist yönetime saldırıları, Venezüella darbe girişimi, Küba ile ilişkilerini sonlandırması sonucunda eğer Trump görevden alınmaz ise bu gidişle ABD güney Amerika'dan kovulabilir.

Avrupa ve onun güçlü ülkesi Almanya şansölyesi Merkel ABD'yi kastederek "Artık güvenliğimiz için sırtımızı başka güçlere dayanma zorunluluğumuz yok, kendi güvenliğimizi kendimiz sağlamalıyız" dedi.

Diplomasi çağı
Geçen yazılarımın birinde galiba "Çağımıza diplomasi çağı diyebiliriz" demiştim, herhalde ilgililerimiz de benim bu sözlerimi ciddiye aldılar ki tam bir diplomasi atağında bulunduk. Dünyanın en güçlü ülkelerinde görevlendirilen büyükelçilerimiz mesela Çin'de, mesela Japonya'da. Neyse bu konuya şimdilik girmesem iyi olur. Ancak burada şu görüşümün altını çiziyorum HER ÜLKE KENDİSİ İÇİN UYGUN GÖRÜLEN BÜYÜKELÇİLERİN ÖNEMLERİNE GÖRE DEGERLENDİRİLİR

Mesela ülkemize yeni gelen ABD büyükelçisi Daniel Smiht. Adam üst düzey bir yönetici, üç ay Pentagon'un ve CIA'nın tezgâhından geçti. Türkçeyi çok iyi konuşuyor, üstelik ana dili gibi Kürtçe de biliyor, görevi çok önemli ülkemizde;

1)Kürt ayrılıkçıları üniter devletimize karşı kışkırtmak,
2)Türkiye ile İran'ın arasını açmak,  gerekirse savaştırmak,
3)Türkiye'nin Rusya ile ilişkilerin bozmak, doğuya yönelişini engellemek,
4)İsrail'in güvenliği için Ortadoğu'yu istikrarsızlaştırmak.

Bu büyükelçi yakın takibe alınmalı, güneydoğuya sık sık gitmesi engellenmeli gerekirse istenmeyen adam ilan edilmeli.

Bir başka örnek de ülkemiz için uygun görülen Rus büyükelçisi. O da ülkesinin önemli şahsiyetlerinden biri, ülkemize gelir gelmez Anıtkabir'imizi ziyaret ederek büyük önderimiz Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarının anısı önünde saygı ile eğiliyorum Anıtkabir'in özel defterine not düştü.

Şimdi Asya'nın önemli bir ülkesine layık gördüğümüz büyükelçimizden söz edelim. Türban takması, evlilikleri, ABD yurttaşı olması, Türkiye Büyük Millet Meclisinden kovulması beni ilgilendirmiyor. Ülkesinde bu kadar tartışılan bir şahsın önemli bir ülkeye büyükelçi olarak atanması o ülkenin entelektüellerince ve aydınlarınca kabul görür mü dersiniz?

Arap dünyasında diplomasi bozgunu
Sayın Cumhurbaşkanımız körfez ülkelerine yaptığı ziyaret Birleşik Arap Emirliği'nden yanıtlandı. "Ankara yeni bir şey sunmadı, en iyisi tarafsız kalmanız olur. Türkiye Arap dünyasına gizli saklı girerek müdahale etmeye çalışıyorsa o dönemler artık geçti."

Aslında bu lafların esas sahibi Mısır. Geçmiş dönemlerde Ortadoğu analizcileri bölgede üç ülkenin arasında ki bunlar Türkiye İran ve Mısır'dı ve en önemlisi Türkiye idi. Bu üç ülke arasında gizli gizemli bir çekişmeden söz edilirdi. İşte Mısır'ın Türkiye'ye karşı olumsuz davranışlarının nedeni bu. Ancak Mısır'daki askeri darbeye hem iktidar kanadının hem de ana muhalefet partisi CHP'nin karşı oluşu nedeniyle, Mısır Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi ile "Münhasır Ekonomik Bölge" konusunda anlaştı. Sonucunda münhasır ekonomi bölgemizde (şimdi sıkı durun) Beş trilyon dolarlık potansiyel hidrokarbon kaybımız olmuştur.

ASEAN ülkelerinde diyalog ortağı olmak
Dış İşleri Bakanımız ASEAN diyalog ortağı olduğumuzu açıkladı. Bu haber Uzakdoğu'dan geldi. Galiba son zamanlarda tek başarılı diplomasi zaferimiz.