Ortadoğu’da kazan kaynıyor. Küresel güçler bölgede kendi çıkarları adına müdahale edebiliyorlar. Her gün her saat dengeler değişiyor. Ben de bu nedenle yazımı 3 Kasım saat 09:30’da yazıyorum. Tabii ki haberler değiştikçe yorumlar da değişiyor. Bu nedenle yorumdan çok haberleri vereceğim. Son haberleri bir gözden geçirelim; Rusya’dan gelen haberler şöyle: Rusya ve Türkiye’nin gizli bir anlaşma yaptıkları ve bu anlaşma ile Türkiye’nin Suriye rejimi ve Halep ile ilgili görüşlerini değiştirmesi karşılığı PKK ve yandaşlarına karşı yürütülen mücadeleye destek sözü. Parlamenter demokrasilerde gizli anlaşmalar yapılabilir mi? Okuyucularımın yorumuna bırakıyorum.

Bu arada Türkiye’nin zırhlı birliklerini güneydoğuya sevk etmesi bölgede gerginliği arttırdı. Irak Devleti Başbakanı Türkler'le savaşmayı istemeyiz ancak güvenliğimiz için savaşı da göze alırız dedi. İran da bu konuda müdahil oldu. Son haber olarak Kandil’deki Kürtlere sahip çıktı ve Mısır ile, yani bir başka SÜNNİ devletle ilişki kurdu. Burada görülen o ki Şiiler mezhep konusunda Türkiye’nin yaklaşımlarına güvenmiyorlar. Bu da Ortadoğu’da yalnızlığımızı arttırıyor...

Bir başka habere dönelim; Çin ve Rusya işbirliği için başbakanlar düzeyinde yapılan toplantı sonunda alınan şu karalar çok önemli. İki tarafın İpek Yolu Fonu, Asya Altyapı Yatırım Bankası ve Shanghai İşbirliği Örgütü’ne bağlı bankalar birliği gibi çok sayıda platform üzerinden finansal işbirliğini güçlendirmeleri, ikili ticarette yerel para birimlerinin kullanılmasına işaret edildi. Bu arada Çin’in İzmir Başkonsolosluğunun daveti ile İzmir’den akademisyen, turizmci, profesyonel yönetici ve gazetecilerden bir heyet Çin e gitti. Fikret Akfırat öncülüğünde Çin’e giden heyetin çalışmaları bir gazetede yayınlandı.

ABD seçimleri
Hafta sonu seçimler sonuçlanacak. Bana da kim kazanır diye soruyorlar, yanıtım kesin. Bu seçimi Pentagon öncülüğünde ABD derin devleti kazanacak. Gerek Rusya’nın önlenemeyen yükselişi silahlı güçlerini yenilemesi gerek. Çin’in Uzakdoğu’daki hızlı büyümesi ve iki devlet arasındaki stratejik işbirliği sonucu ABD’nin pozisyonunu yeniden gözden geçirmesi sonucunu getiriyor.