Uzunca bir zamandan sonra, merhaba dostlar; sizlere, ağır ama çok başarılı bir ameliyatın ardından yeni bir kuvvetle sesleniyorum... Her şeyden önce bu zorlu süreçte kuşkusuz en büyük desteğim, biricik eşim Aysel Hanım'a ve ameliyatımı titizlikle gerçekleştiren Prof. Dr. İbrahim CÜREKLİBATIR’a ve elbette yazılarımı okuyan, beni arayıp soran hepinize candan sevgi ve saygılarımı sunuyor, teşekkür ediyorum.

Değerli okuyucularım; ayağa kalkar kalkmaz ilk ziyaretimi gazetem Gözlem’e yaptım. Gerek gazeteyi hazırlayan arkadaşlarımın, gerek yayın kurulundaki arkadaşlarımın ilgi ve sevgileri de, benim için her zaman hatırlanacak, unutulmaz bir anı olacaktır.

Gelelim memleketin sıhhat durumuna... Son günlerde Cumhurbaşkanımız ile Rusya Devlet Başkanı Putin’in görüşmeleri gündemi belirliyor. İki lider, en son Antalya’daki G20 toplantısında bir araya gelmişti. O görüşmede  bağımsız, karşılıklı çıkarları eşit iki ülke söz konusu iken; son görüşmeyi ne yazık ki daha farklı yorumluyorum:

Bu kez Türkiye’nin eli zayıf, Rusya’nınki ise daha güçlü gibi… Tabi G20’den sonra köprünün altından çok sular aktı. Bence bu buluşmanın temel konusu "Suriye’nin toprak bütünlüğü" meselesi olmalı idi. İkili görüşmenin ayrıntıları yakın zamanda tartışmaya açılacaktır, sonuçların ülkemiz lehine gelişmesini diliyorum.

Bilindiği üzere görüşmede ele alındığı bilinen konular; Türkiye, Rusya, Suriye ve İran dâhil tüm bölge ülkelerini ve dünyanın kalanını yakından ilgilendiriyor.  Geçmişteki yazılarımda yakından tanık olduğunuz pek çok hassas konuyaysa önümüzdeki  günlerde ayrıntılarıyla değineceğim: "Siber savaşlar, iklim değişiklikleri ve su savaşları" gibi başlıklar, bunların başlıcaları...

Bireyler, memleket ve dünya düzeyinde sağlıklı(!) günler dileklerimle, görüşmek üzere hoşça kalınız.