11 Aralık 2015
Türkiye’nin doğal gaz gerçekleri

Rusya ile ilişkilerinin bozulması üzerine dikkatler, Rusya’dan aldığımız doğal gaza odaklandı. Acaba Rusya doğal gazı keserse ne gibi alternatifler olabilirdi. (Rusya’dan aldığımız gazın tüm ihtiyacımızın %55 i olduğunu belirtelim.)

Bunun üzerine Sayın Cumhurbaşkanı, önce Katar’a gitti sonrada Türkmenistan’a gidiyor. Sayın Davutoğlu da Azerbaycan’a gitti.

Bu arada ne gelişmeler oldu. Rusya Hazar Denizi’nde, yaklaşık 50 savaş gemisiyle manevra yaptı.
O kapalı denizde başka bir ülkenin savaş gemisi yok iken acaba bu gösteri kime karşı yapıldı.
Lafı uzatmayalım. Mesaj o bölgedeki ülkelere; bu bölgenin sahibi benim. Benim iznim olmadan, bir başka ülkeye bu denizin gazını satamazsınız gözdağı olamaz mı?

Şimdi biraz gerilere gidelim.
Putin 2013 yılında onayladığı yeni dış politika doktrininde Güney Kafkasya hedefleri;
-    Bölgede ABD ve Avrupa etkisinin azaltılması
-    Gürcistan ve Azerbaycan üzerinde baskı oluşturulması
-    Hazar havzasında enerji kaynaklarının kontrol edilmesi

Ve son günlerde Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki sınır gerginliği devam ederken, Rusya’nın Ermenistan’a savaş helikopterleri yığınağı yapması bir tesadüf müdür?
İran gazının düşürülmesinde bu çerçevede değerlendirebiliriz.

Ben Rusya ile Türkiye’nin arasındaki gerilim devam ederse veya tırmanırsa Hazar denizinden doğal gaz transferlerinin engelleneceği kaygısını taşıyorum. TANAP da, NABUCCO’nun sonu gibi olabilir.

Unutmayalım ki nasıl Suudi Arabistan, Katar ve diğer Arap prensliklerinde ve ülkemizde ABD vesayeti varsa, Kafkasya ve Hazar bölgesi ülkelerinde de Rus ordusunun vesayeti vardır.

Ancak son zamanlarda Rusya’nın bu gerilimi azaltmak için gayretleri vardır. Ruslar biliyor ki bu gerilim daha fazla tırmanırsa Türkiye: ABD ve NATO ülkelerince baştanbaşa silah yığınağı yapılabilir. Böylece geçmişten Sovyetleri kuşatan ve sonuna getiren yeşil kuşak gibi, bu kez metal kuşakla çevrelenir ve buda Rusya’nın tecridi anlamına gelebilir.

Ve Türkiye’nin de bu gerilimi azaltmak için özel gayret etmeli ve bu gerilimi, iç politikaya alet etmemeli.

Neden Rusya gazı önemli
Önce şu Katar gazını pek ciddiye almıyorum. Şayet bu gaza bağımlı kalırsak, maliyeti borularla gelen gaza göre iki misli artar. Zaten zor koşullar altındaki sanayimiz küresel düzeyde rekabet gücünü yitirir.
İkinci faktör de Türkiye’nin cari açığı sorunudur. Bu nedenle Türkiye’nin enerji ihtiyacındaki cari açığını sıfırlamak zorundadır.

Azerbaycan gazı ile veya İran gazı ile ve yahut İsrail gibi diğer tedarikçilerle yaptığımız anlaşmalarda cari açığı kapatma şansımız yoktur. Çünkü onlarla aynı iklim özellikleri taşıyoruz. Bu nedenle üretim çeşitliliğimiz hep aynıdır. Oysa Rusya coğrafyasında bizdeki ürün çeşitliliği olmadığı için ve buna Akdeniz turizm özelliği müteahhit hizmetlerini de ilave edersek sadece Rusya gazı bizim ülkemiz için en avantajlıdır.

Genel bir tespit: Kuzey-Güney güzergâhlarında iklim farklılıkları, bu ülkelerin ekonomik rotalarını belirler.

Irak olayı 
Türkiye’nin, bir ölçüde haklı olarak Musul’un Kuzeyine gönderdiği, askeri birlikler için Dünya ayağa kalktı. Sırayla sayacak olursak Irak merkezi devleti, İran, Rusya, ABD, Pentagon, AB Birliği ve Çin Irak’ın toprak bütünlüğünden söz ederek kimileri doğrudan, kimileri ise dolaylı Türkiye’yi eleştirdi. Üstelik Irak merkezi hükümeti Türk mallarına ve şirketlerine ambargo uyguladı.

Görünen o ki Dünya’da hiçbir dostumuz kalmamış ki Irak’taki kukla hükümetten gayrı.
O zaman sormak isterim, hala bu dış politikada ısrar edecek misiniz?
Yoksa en kısa zamanda dış politikada köklü bir değişiklik yapmayı düşünüyor musunuz?