Son yapılan Birleşmiş Milletler genel kurulunda ki görüşmelerde dünyanın bundan sonraki sürecini derinden etkileyecek gelişmelere tanık olduk. Ve ülkemizin de geleceğini etkilemesi kaçınılmazdır. Bu nedenle siyasi partilerimizde en büyük eksik olan jeopolitik ve jeostrateji uzmanlarının ülkemiz için yeni yol haritası planlamaları gerekiyor.
Karşılıklı sıcak ilişkiler, soğuk ilişkiler, ayrışmalar ve uzlaşmalara tanık olduğumuz genel kurulda öne çıkan sonuçları sıralamak istiyorum.
1)ABD bugüne kadar bir türlü kabul edemediği, içinde sindiremediği çok kutuplu dünyayı kabullenmek zorunda kaldı.
2)Tek kutuplu ABD dünyasında Orta Doğuda ki ‘’Büyük Ortadoğu ve Kuzey Afrika ‘’ projesi geride acı bir süreç ve 20 milyonun üstünde ölümle sonuçlanarak tarihin çöp tenekesinde yerini aldı.
3)Rusya Suriye konusunda direnişinin sonucu, batı dünyası da Esad ve rejiminin varlığını önemli ölçüde kabul ettirdi.
4)Küresel güç olarak Karadeniz komşumuz olan Rusya, Doğu Akdeniz de de kalıcı olarak varlığını ilan ederek güney komşumuz oldu.
5)Kürt koridoru veya ABD enerji koridoru olan ve Arap ülkelerinin gazını Rusya’nın gazına alternatif olmak için yapılan projeler artık sona erdi.
6)Çin ise finans kapitalin fiyakasını bozarak, alternatif sosyal finans ile yeni bir ekonomik ve sosyal politikalarla varlığını kabul ettirdi.
Ancak Birleşik Milletler Zirvesi’nin ardından şu günlerde sadece Suriye konusunda pek çok ülkenin katılacağı iki zirve toplanacak, arkasından G20 toplantısı var. Antalya’da ve aralık başında tüm dünya ülkelerini anlaşmaya zorlayacak iklim konferansı var Paris’te.
Türkiye ise, seçim nedeni ile bu zirvedeki gelişmelerden oldukça uzak. Tek kutuplu dünyada ülkelerin jeopolitikleri hiçbir anlam ifade etmez. Ancak çok kutuplu dünyada ise küresel güçlerin her türlü mücadelesi, jeopolitiği olan ülkelere sınırsız fırsatlar sunar.
Ülkemizde jeopolitik ve jeostarteji konusunda pek çok değerli akademisyen var iken, hiçbirinin parlamento için aday gösterilmediğini görüyorum.
Siyaset ülkeyi yönetme sanatıdır.
|