31 Temmuz 2015
Dünya gündeminde Türkiye

Türkiye'nin IŞİD ve PKK ile mücadelesi, dünya gündeminde ve dünya basınında ilk sıralarda yer almaya devam ediyor. Ancak çok çelişkili yorumları da gözlüyoruz. NATO'nun aldığı karar ile Türkiye'nin gerek IŞİD'e gerekse Kandil'deki PKK kamplarını bombalaması en güçlü şekilde desteklenirken, Avrupa ülkelerinin yetkilileri farklı görüşler sunuyor. Çoğunlukla IŞİD'le savaşmamız alkışlanırken PKK ile savaşımızı desteklemiyorlar. Almanya, İngiltere ve Fransa da dâhil...

ABD'nin farklı görüşleri var. İncirlik'in kullanıma açılımı karşılığı güvenli bölge için 'ABD onayladı' denirken ABD en üst yetkililerden tersi açıklamalar geldi. ABD, PKK'ya terör örgütü derken, PKK'nın Suriye kolu PYD için, IŞİD ile yapılan mücadelenin kara gücü diyerek yorumluyor. 

İran Genel Kurmay Başkanı Hasan Firuzabadi, Türkiye'nin PKK ve PYD'ye karşı savaşını açıkça kınıyor. Ve önemli olan IŞİD ile mücadele eden her gücün desteklenmesi gerekir derken, İran Meclis Başkanı Ali Liricani'nin Uluslararası İlişkiler Danışmanı Hüseyin Şeyhülislam daha farklı konuşuyor. 

Aslında bu çelişkili görüşler sadece yukarıda verdiğimiz örneklerle sınırlı değil. ABD, Avrupa, Rusya ve Çin gibi tüm küresel güçler dâhil Birleşmiş Milletler (BM), NATO, BRICS ve Şanghay İşbirliği gibi uluslararası güçler dahil küçük büyük tüm ülkeler için şunu söyleyebiliriz. Hiçbir ülke Türkiye'yi karşısına almak incitmek istemiyor. Bunun nedeni ülkemizin jeopolitiği (yani coğrafyası) diyebiliriz. 

Çünkü her ülkenin Türkiye ile ilgili ekonomik, siyasi çıkarları var. İşte Türkiye'nin jeopolitiğini yönetmekte başarılı olursak her türlü tehdidi bertaraf edebiliriz. Şimdi ülkemizin, halkın iradesi ile gelen sayın milletvekilleri bu iradeyi gösterebilecekler mi? Ancak zaman geçiyor. Ya hemen şimdi ya da ülkemiz terör ve ekonomik krizle çok büyük sıkıntılara düşürse, bu durumdan sorumlu sizler olursunuz. 

Cumhurbaşkanı'nın Çin gezisi
Çin Halk Cumhuriyeti Başkanı Şi Cinping ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın görüşmelerinde karşılıklı stratejik işbirliğinin önemi vurgulandı. Erdoğan, Çin'in toprak bütünlüğüne karşı hiçbir hareketi kabul etmeyeceğini ifade ederken, Çin de Türkiye'nin IŞİD ve PKK ile mücadelesinde Türkiye'nin destekleneceğini ifade etti. Çin'den füze alımı ve diğer teknik konularda herhangi bir görüşme olmadı.