Yunanistan’ın 200 yıllık klasik senaryosu bir kez daha devrede.
200 yıl boyunca Türklük aleyhine, batılı ülkelerin kucağında kurulan ve genişleyen Yunanistan, 6 defa Osmanlı ile savaşmış, her defasında yenilmiş ancak barış masasında genişlemiş ve büyümüştür. Tarihlerinde kazanılmış tek bir zafer yoktur. Son olarak silah bırakmaya zorlanmış Osmanlı’yı, batıdan işgal etmeye yeltenmiş ama yeni kurulan Cumhuriyetimiz ve M. Kemal Atatürk komutasındaki Türk ordusu karşısında Ege Denizi’ne dökülmüşlerdir.
Şimdi Yunanistan Savunma Bakanı Kammenos, ABD’de şu soysuz açıklamada bulunuyor. “Ege, Yunan denizidir ve tartışmalı değildir”. Ege’de Türkiye’ye ait 16 ada ve bir kayalığı işgal etmesi sonucu ülkemizde başlayan uyanışın üzerine ve ülkemizin Ortadoğu’daki dış politika zafiyetinden istifade etmek istediği kesin.
Ve şu sözler de aynı kişiye ait “Sınırlar, halkların kanı ile çizilmiştir.” Doğrusu ise şudur; “Yunanistan sınırları, tarih boyunca batı yalakalığı ve batıdaki Türk düşmanlığı ile çizilmiştir.”
24 Nisan yaklaşırken
24 Nisan yaklaşırken şer cephesi harekete geçti. İki örnekle şimdilik yetineyim:
1) Fransa ana muhalefet partisi üyesi Boyer ve 15 arkadaşı tarafından verilen bir önerge ile 24 Nisan’da 1915 yılındaki, Süryani Soykırımı’nın tanınması ile ilgili.
Özel not: 1950-1956 yılları arasında, iki buçuk milyon Cezayirliyi acımasızca öldüren ve şimdide Afrika’da kendi çıkarları için insan avına çıkan ülkenin milletvekilleri bunlar ve 5 sene önce Kaddafi’nin parası ile karısını boşayan, sonradan Libya’yı bombalayıp bütün varlığına el koyan Sarkozy’nin partisinin milletvekilleri yapıyor bu teklifi.
Güney Kıbrıs ‘soykırımı inkâr’ yasası çıkardı
Kıbrıs Rum kesimi parlamentosu, 1915 olaylarını soykırım olarak kabul etmeyenlerin cezalandırılmasını öngören yasa tasarısını kabul etti.
Reuters’ın haberine göre, oylamanın ardından konuşan Parlamento Başkanı Yiannakis Omiru, “Bugün tarihi bir gün” dedi. Parlamentoda temsil edilen tüm siyasi partilerin ortaklaşa sunduğu tasarı, “soykırımı, savaş suçlarını ve insanlık aleyhinde işlenmiş suçları” tanımayanlar için cezai yaptırım öngörüyor. Yasa önerisine gerekçe olarak 2015 senesinin, 1915 olaylarının 100'üncü yıldönümü olması gösterilmişti. Benzer bir yasa daha önce İsviçre, Yunanistan ve Slovakya'da kabul edilmişti. Rum yönetimi 1915 olaylarını 1975'te ‘soykırım’ olarak tanımıştı.
Ermeni Soykırımı Konferansları
Şimdi sizlere Türk kimliğine ve Türk ulusuna karşı yapılan saldırılara bir de üniversitelerimizden katılımlar var. Örneğin Bilgi Üniversitesi’nde düzenlenen bir panelde yabancı ve Türk isimleri taşıyan katılımcıların öz geçmişlerine Google sitesinden bakın, dehşet içinde kalacaksınız.
Ancak İzmir’de, İzmir Barosu’nun düzenlediği bir etkinlikte ise, Sayın Onur Öymen, Sayın Mehmet Perinçek’in de katılımcı olacağı bir konferans var. Öncelikle çocukları yurt dışında olan ve kimliklerine yapılacak saldırılarda kendilerini savunabilecekleri bilgileri edinmeleri gerekecek, ailelerin mutlaka izlemelerini öneririm.
9 Nisan Perşembe saat 17.00 Fuar İsmet İnönü Kültür Merkezi’nde.
İstanbul II. Karbon Zirvesi
Bu yazıyı yazdığım bugün İstanbul’da II. Karbon Zirvesi yapılıyor. Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği ve Enerji Verimliliği Derneği’nin düzenlediği bu toplantıda, Paris İklim Zirvesi öncesi, Türkiye’nin mevcut durumu ve hedefleri tartışılacak. Unutmayalım ki, Paris Zirvesi tüm ülkeleri bağlayıcı olacaktır.
Bu zirvede;
a) Devlete düşen görevler
b) İş dünyamıza ve yerel yönetimlere düşen görevler
c) Halka düşen görevler
|