Türk milleti üzerinde oynanan oyun şimdilik bitti. 

Birbirleri ile hiç geçinemeyen siyasi partilerimizin bu davada bir araya gelmeleri başarının önünü açan en önemli etken oldu. Özellikle Rusya’daki arşivlerde bir Türk akademisyenin (Mehmet Perinçek) çalışmaları ile tarihi gerçeklerin belgelenmesi, soykırım iddialarının tarihsel bakımdan çökmesi sonucunu doğurdu.

Şimdi de Strazburg’da dava hukuken çöktü. Peki, nerden mi biliyorum derseniz, iki tarafın tüm savunmalarını okudum. (Herkesin, özellikle tüm Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının okumasını da öneririm.)

Ermeni iddiaları yanlıların savunmaları ilkesiz, içeriksiz, belgelerle değil dedikodulara dayanıyordu. Türk tarafının savunmasında ise kendine güven vardı. Ellerindeki belgelerin güveni vardı. Haklı olmanın huzuru vardı yüzlerinde. 

Bu savunmalarla şu veya bu ülkenin baskısı ile emperyalizmin çıkarları için, dünyanın en üst düzey mahkemesi olan AİHM farklı bir karar alırsa bu mahkemenin itibarı yerle bir olur.  Bu iddialar hukuken çökmüştür. Ancak her şey henüz bitmedi. Şimdi önümüzde 24 Nisan 2015 yani sözde Ermeni soykırımının 100.yılında şer cephesi üzerimize alçakça saldıracaktır.

Bu saldırıyı da ulusal birliğimiz sayesinde aşarsak tüm soykırım iddialarını tarihin çöp sepetine atarız. Ve gelecek kuşaklarımıza şerefli bir milletin yurttaşları olmak onurunu miras bırakabiliriz! 

Artık daha güçlüyüz.
Artık kendimize güvenelim. 
Artık savunmada değiliz.

İçimizdeki ve dışımızdaki şer cephesine haddini bildirme zamanı gelmiştir. Bundan sonraki yazılarımda da bu mücadelenin ayrıntılarını ve safhalarını okuyucularımla paylaşmaya devam edeceğim. 

Yunanistan seçimleri
Yunanistan'daki seçimlerin yorumunu yapmak şimdilik erken. Ancak şunu söyleyebiliriz ki; ilk kez Yunanistan'da siyasi seçimlerde Türk düşmanlığı seçim malzemesi olmadı. Kazanan Syriza Partisi'nin Lideri Aleksis Çipras'ın kilisenin onayını reddetmesi ise çok önemli çünkü Yunanistan kilisesi Türk düşmanlığının odak merkezidir. 

Aleksis'in başarı şansı var mıdır? Batı ve ABD, Ukrayna, Suriye ve Kırım'dan sonra Yunanistan'ı da kaybetmeyi göze alabilir mi? Çünkü Nato'dan çıkmak ABD üslerini kapatmak ve borçlarını ödememek gibi çıkışların ve Putin siyasetine yakın parti ile işbirliğinin sonuçları nasıl olacak? Keşke başarılı olsa. Ancak kaygılarım var. Ya kuyruklu yıldız gibi parlayıp sönecek ya da liberal dünyayı sarsan bir lider olacak. Önümüzdeki günlerde gelişmeleri gözlemleyeceğiz.