114 Kasım 2014
Ahlaksız teklif, hain ittifak

Dünyanın en eski ve en kanlı terör örgütü olan Ermeni Taşnak Partisi, sözde Ermeni Soykırımı'nın 100. yıldönümünün arifesinde ABD'nin Montebello şehrinde yaptıkları toplantıda Türkiye'den toprak talebinde bulundu. 

Parti, geçmişten bugüne gelen problemlerin Van, Bitlis, Erzurum, Trabzon, Kars ve Ardahan'ın Ermenistan'ın yeniden yapılandırılması sürecinde Ermenistan'a verilmesiyle çözülebileceğini belirtti. Taşnak Partisi'nin Batı Amerika Bürosu, 49. Bölgesel Kongre'de, kendi taleplerine dair organizasyon şemasını tanımlayan beyanı oybirliğiyle kabul etti. 

Yayımlanan beyanda taleplerden birinde şu ifadelere yer verildi: "Ermeni Ulusu'nun bölgesel mülki haklarının iadesi, Birleşik Devletler Başkanı Woodrow Wilson'ın 22 Kasım 1920'de aldığı nihai ve bağlayıcı Tahkim Kararına dayanarak uluslararası sınırların yeniden çizilmesini; Ermenistan Cumhuriyeti'nin Van, Bitlis, Erzurum ve Trabzon illeri ve bölgeleri ile yeniden birleşmesi ve bu şekilde Karadeniz'e kısıtlanmadan erişimi sağlayabilmesini ve bunun yanında ilk (birinci) Bağımsız Ermenistan Cumhuriyeti'nin sınırları içinde yer alan Kars ve Ardahan illerinin de, Ararat (Ağrı) Dağı'nın ve çevresindeki bölgelerin de iade edilmesini içermektedir."

Mademki, Türkiye'deki Kürt nüfusunun mevcut lider partisi olan Barış ve Demokrasi Partisi (BDP), parti içinde Ermeni Soykırımına dahil olan Kürt nüfusunun rolü için Ermenilerden özür dileme ve soykırımı tanıma adına bir platform kurarak yapmış olduğu resmi kabul süreci tanınmalı ve teşvik edilmelidir; BDP'nin bu girişimi, Ermeni Ulusu'nun bazı mülki haklarını yeniden vermeyi deneme ve Türkiye Hükümetine Ermeni Soykırımının tanınması ve tazmin önermesine dair çağrı yapma planıdır.

Madem ki, Türkiye'de bulunan Diyarbakır şehrinin (Dikranagerd) belediye idari teşkilatı demokratik olarak Kürt Barış ve Demokrasi partisi tarafından yönetilmektedir. Bu teşkilat, aslen, Ermeni Surp Giragos Katedralini restore etme, Soykırım kurbanları için bir anıt dikme ve Müslümanlaştırılmış veya gizlenmiş Ermeniler için Ermeni dil ve din derslerine izin verme ve teşvik etme, şehrin girişine Ermenice 'Hoşgeldiniz' tabelası asma ve buna benzer teşvik ve takdir edilmesi gereken, uzlaşma yolunda sağlam adımlar atmıştır. 

Şimdi 24 Nisan 2015 yaklaşırken alçak ittifakla yüzleşme zamanı geliyor. Belki de çoktan geldi bile.

Önce alçak ittifakta kimler var?
1) Ermeni devleti ve ve diaspora (ülkemizdeki pek çok Ermeni yurttaş bu kapsama girmezler)
2) Bölücü Kürtler
3) Rum lobisi
4) İçimizdeki bazı hainler

(Bazı arkadaşlar Yahudi Lobisini de dâhil ederler. Bence Yahudiler bunlara göre çok daha akıllı ve zekidir. Türkleri incitecek davranışlardan kaçınırlar.)

24 Nisan 2015 nedir?
Kendi ülkesi savaşta iken, ülkesine ihanet eden Rus ordularına güvenerek vaşta Van olmak üzere o coğrafyada yaşayan Kürtleri ve Türkleri öldüren Ermeni terör örgütlerinin (taşnak ve hınçak) faaliyetlerinin durdurulduğu gündür. 

Yani bugün dünyanın en güçlü ordularının bile çekindiği terör örgütlerine karşı ilk kez terör faaliyetlerinin durdurulduğu tarihtir. Bu nedenle 24 Nisan gününü dünya terör ve terör çeteleri ile mücadele günü ilan ediyorum. Tüm dünya olarak terör korkusunun gölgesinde yaşadığımız şu günlerde, 24 Nisan 2015 günü, terörle mücadelenin 100'üncü yılı olarak kutlanmalı ve rahmetli Talat Paşa saygıyla anılmalıdır. 

Gerçeklerle yüzleşmeye devam edelim. Olaylar 1870'lerde başladı. 1915 senesinde savaşan ordular Rus ve Osmanlı orduları. Sadece onların arşivlerine güvenmek zorundayız. 

(Bu arada o coğrafyada başıboş dolaşan, kulaktan duyduğu yalanları kendi uydurduğu yalanları da ekleyen, bazı papazların yayınlarından etkilenen batılılar kolayca Ermeni meselesinde manipüle edilmişler ve Türkleri suçlamışlardır.)

Osmanlı iki cephede savaşırken üçüncü bir cepheyi ülke içinde açan Ermenileri, ülkenin daha güvenli bir yere zorunlu göçe tabii tutması üzerine, Kürt aşiretleri göç yollarına baskınlar düzenlemiş, pek çok Ermeni’yi ve onları korumak için görevlendirilen Türk askerlerini de katletmişlerdir. Bu gerçek dünyaca bilinmiyor mu? Evet biliniyor. 

Türkler Kürtleri kendilerinden ayırmadıkları için ermeni iddialarına karşı yaptığı savunmalarının hiçbir aşamasında biz yapmadık Kürtler yaptı gibi davranışlara prim vermemiştir. Fransa Devlet Başkanı Sarkozy, bir süre önce Cezayir olayları için babalarımızın yaptıklarından biz sorumlu olamayız demişti.
Türkler tarihe bir erdemli davranışla geçecektir. Kürtleri Türk milletinin bir unsuru olarak görmüştür ve bölücü hainler hariç böyle görmeye devam edecektir.

1918 yılında Osmanlı yenilince Sevr’den sonra Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’da Wilson’un talebiyle bir Ermeni devleti tasarlanmıştı. İşte o zaman o yörede yaşayan Kürt yurttaşların tarihte izi bile bulunmazdı. ABD’nin bu emperyal projesine karşı Mustafa Kemal önderliğinde yaptığımız Kurtuluş Savaşı sonunda Lozan’da, Atatürk’ün, İnönü’ye bir Ermeni yurdunun talebi halinde derhal görüşmelerden çekilin talimatı vermesini ve sonunda Sevr Antlaşması’nın tarihin çöp sepetine atılmasını biliyoruz.

Peki, siz ne yaptınız? O büyük insanın anıtlarını, heykellerini parçaladınız. Sizlere 10 defa değil, 100 defa değil, 1000 defa yuh olsun! Geçtiğimiz yıl Ermenistan Devlet Başkanı Sarkisyan Ermeni gençliğine verdiği konferansta “Bizim kuşak Karabağ’ı çözdü, sizin kuşak ise başta Van ve Ağrı olmak üzere Batı Ermenistan’ı "kurtaracak" talimatı verdi.

Ancak o yörede dalgalanan Türk bayrağının yerine başka bir paçavra dalgalanması gerekiyordu. Ve bölücüler Sarkisyan rüyasını gerçekleştirmek için Türk bayrağına da saldırdılar. Şunu unutmayın Orta Doğu tekin yer değildir.  Türk bayrağının olmadığı hiçbir yerde güvenle, özgürce, yaşayamazsınız. Zaten çoğu Kürt kökenli yurttaşlarımız bu bilince sahiptir. Dalgalanan Türk bayrağının yerine başka bir paçavra dalgalanması gerekiyordu. 

Rum Lobisi ise, Türkiye'nin siyasi, ekonomik istikrarsızlığını bahane bilerek özellikle Kıbrıs'ta şimdi mevcut olduğu bilinen hidrokarbon zenginliklerine sahip olmak ve adadaki Türk ordusunun ayrılması için bu hain ittifaka katılmıştır. 

İçimizdeki hainlere gelince onlar için söyleyecek laf bulamıyorum. 24 Nisan Günü Türk ulusunun onuruna, tarihine alçak saldırı yapılırken, onlar Türkiye'nin soykırım yaptığını iddia edecek ve o gün 'Hepimiz Ermeni’yiz' yürüyüşleri düzenleyecek. Hainler sadece bizde değil tüm ülkelerde vardır. Azdır veya çoktur ama vardır. 

Bizde de eskiden de vardı, bugünde var, yarında var olacaktır. 24 Nisan 2015'te bu hain ittifaklara karşı Türk milleti, Türk ulusu olarak hazır olun.