19 Eylül 2014
Bir yurtseveri inciten gelişmeler

Geçen haftaki yazımda Yunanistan Parlamentosu’nda alınan karardan söz etmiştim… “Türkler soykırım yapmamıştır” diyenler cezalandırılır kararı için! T.C. Hükümeti’nden ve muhalefetinden çok sert tepkiler, karşı yaptırımlar bekledim. Türk Milleti'nin onurunu savunmak adına. Ama maalesef ikisinden de ses yok…

Şimdi iki olay daha gündemde; Kuveyt elçiliği görevlileri değerli bir F-16 pilotumuzu eşinin gözleri önünde öldüresiye dövdü… Paranın şımarttığı bu insanların sınır dışı edilmeleri halinde yatırımlarını çekmekle tehdit edildik! Hem suçlu hem güçlü denir buna! 

Düşündüm ki, iktidar partisi de muhalefet partileri de herhalde kıyameti koparırlar. 

Ve yine yurtseverleri tatmin edecek bir tepki yok. 

Ve şimdi de Mısır Hâkimler Kulübü Başkanı (bizdeki Hâkimler ve Savcılar Kurulu eşdeğeri olabilir) El-Zend bir gazeteye verdiği demeçte terörist gruplara “Türkiye’ye ve Katar’a gitmeleri” çağrısında bulundu. El-Zend, “Türkiye’ye gidin ve sizi cehenneme götürecek ‘fuhuş’ paralarıyla karnınızı doyurun. Aşağılanmak için Katar’a gidin ve kırıntılarını size vermeleri için yöneticilerin önünde diz çökün” dedi. 

Ve bu ağır ithamın altında kalırsak ve gerek iktidar partisinden, gerekse muhalefet partilerinden bir açıklama, bir tepki gelmezse, bu kişiye hak ettiği cevabı ben vereceğim. Ülkenin bir tarafında yakılan bayraklarımız, kapatılan okullar ve ihanetin hainliğin sınır tanımayan davranışları...
Diğer tarafta yıkılan eğitimimiz ve ülkeyi geri götürecek imam hatipleşme. 

Ve tüm bunlara karşın ülkeyi  tekrar laik Cumhuriyet’e kavuşturmak için umut ve heyecan duymak ulusalcı yurtseverlerin en büyük özelliğidir.

İskoçya'nın tercihi
Henüz kesinleşmemiş sonuçlar açıklandı. İskoçya halkı Birleşik Krallıkta kalmaya karar verdi.

Pek çok köşe yazarımız bu seçimi, İskoçya'nın 13. yüzyılda İngiltere Krallığı'na  başkaldıran cesur yürek diye anılan ulusal kahramanına gönderme yapmışlardı ve ayrılıkçıların kazanacağını söylemişlerdi. Ben ise bildiğiniz gibi farklı düşündüğümü daha önce ifade etmiştim. 

Sonuç cesur yürek değil, akıllı beyin kazandı. Sonucun farklı olmasını bekleyen pek çok ülkedeki ayrılıkçıların ise hevesi kursağında kaldı.

Küresel savaşın tuzağına düşürülen Türkiye
Kırım'ın Rusya tarafından ilhak edilmesine Türkiye şiddetle karşı çıktı ve Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne taraf olduğunu açıkladı.  ABD ve NATO'nun zaten Türkiye'den beklediği buydu. Karadeniz'i de içine alan küresel hesaplaşmada Türkiye'nin batının yanında yer almasıydı. Sayın Cumhurbaşkanı'nın arkasının sıvazlanması da bu görevin karşılığı idi. 

Türkiye'nin aklını karıştırmak için IŞİD'e karşı oluşan güçlerin yanında yer almasını ve ABD basınındaki Türkiye karşıtı haberlerin hepsi düzmece. Şimdi televizyon kanallarında sürekli IŞİD konuşuluyor. Oysa batılı gizli servislerin oluşturduğu IŞİD'in görevi bölgeyi istikrarsızlaştırmaktır. ABD, Afrika'da  Çin ile Uzakdoğu'da, Pasifik'te Çin ve Rusya ile egemenlik alanı hesaplamasına ve Ukrayna krizi nedeniyle Rusya ile uğraşırken Ortadoğu'da İsrail'in güvenliği için zaman kazanmak için oynanan bir oyunun tezgâhına düşmeyelim.