15 Ağustos 2014
Büyük güçlerin savaşı

Türkiye cumhurbaşkanlığı seçimine kilitlenmiş iken, küresel güçlerin gündeminde neler var; ilgili ülkelerin resmi sitelerinden alıntılar yapalım.

İki önemli ABD raporu:
1)    CAP Raporu ( Center For American Progress)
“ABD Türkiye ve Kürt Bölgeleri Barış Sürecinin Durumu”
Birinci Dünya savaşının dörde böldüğü Kürtleri birleştirip bir devlete kavuşturmayı öneriyor. Şöyle diyor: “Bu raporda daha önce de altı çizildiği gibi, Kürt siyasi aktörler, bölgesel gelişmenin yörüngesini etkileyebilir. 

ABD, istikrar için işbirliği karşısında Kürtlere daha fazlasını sunmalıdır.

2) ABD Barış Enstitüsü (US Intitute of Peace) tarafından hazırlanan “Gelecek güçlü bir ABD savunmasını garantiye almak başlıklı rapor, Pentagon bütçesindeki kesintilerin, tehlike sınırına vardığı değerlendirmesini yapıyor.

Rapor, ABD ekonomisinin güçlü olmasının ve toplumsal refahın, Amerikan ordusunun güçlü olmasına bağlı olduğunu savunuyor. 

Medvedev, ABD’nin Rusya’ya yaptırımı uygulayarak yeni soğuk savaş istediğini söyledi!

Rusya Başbakanı Dimitri Medvedev, Ukrayna krizi ve ABD’nin Rusya’ya karşı uyguladığı politikayla ilgili olarak “Aslında, biz yavaş yavaş ikinci soğuk savaşa doğru ilerliyoruz” dedi.

Batının yaptırımlarını Rus ekonomisini ciddi şekilde etkilemediğini ifade eden Medvedev, “Rus ekonomisi ne olursa olsun ayakta kalır. Biz hiçbir ülkeye bu fırsatı veremeyiz. Her durumda biz halkımıza karşı sorumluluklarımızı yerine getireceğiz. Rusya zengin bir ülke, durumu kontrol edebilir” dedi. (Dışişleri Bakanı Lavrov  Rusya'nın sert yüzünü, Medledev yumuşak yüzünü, Putin de kararlı yüzünü gösterir. Bu Rus siyasetinin başarısının sırrı olabilir.)

ABD’nin Çin’den Talebi
ABD’nin Güney Çin Denizi üzerindeki gerilimin ‘dondurulması’ yönündeki önerisi Çin tarafından reddedilirken, Güneydoğuda Asya ülkelerinin sorunu görüşmek için toplandığı zirvede de gündeme alınmadı.

Güney Çin Denizi üzerindeki gerilimle ilgili bölge ülkelerine bir çağrı yapan ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, bölgedeki sorunun ‘dondurulması’ gerektiğini söyledi. Kerry’nin teklifine Çin cephesinden ve bazı Güneydoğu Asya ülkelerinden olumsuz cevap geldi.

ABD Çin’i kızdırmak için Myanmar’da düzenlenen bölgesel bir zirveyi kullanıyor. Ülkeleri Birliği (ASEAN) üyesi ülkelerin dışişleri bakanları Myanman’ın başkenti Naypidav’da bir araya geldi. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry de zirveye katıldı.

Zirvede Güney Çin Denizi üzerindeki gerilimin konuşulduğu bildirildi. Zirveye katılan ABD Dışişleri Bakanı Kerry , “ABD ve ASEAN kritik denizlerdeki, bölgelerdeki ve limanlardaki güvenliği sağlama konusunda eşit şekilde sorumludur. Güney Çin Denizi’ndeki gerilimi çözmek için birlikte ve barış içerisinde uluslararası hukuka uygun şekilde çalışmalıyız” ifadelerini kullandı.

Rusya’dan resmi yorum: “Büyük Avrasya Projesi: öncelikleri, çıkarlar, yanlılar, karşıtlar”

Rusya’da devletin resmi organlarından olan Rusya’nın Sesi Radyosu’nda ilginç bir haber analiz yayımladı. “Büyük Avrasya Projesi: öncelikler, çıkarlar, yanlılar, karşıtlar” başlıklı yazı “Önümüzdeki yıl Avrasya coğrafyasında son çeyrek yüzyılın en büyük olan eşi görüşmemiş devletlerarası projesi hayata geçirilecek” diye başlıyor ve şöyle devam ediyor:
“Söz konususu proje, yeni üyelerin katılmasına açık olacak Rusya, Kazakistan ve Belarus’tan oluşan Avrasya Ekonomik Birliği’dir. Dünya ekonomisi merkezinin doğuya doğru kayması koşullarında Rusya küresel ekonomik büyüme merkezine dönüşen Asya Pasifik bölgesinde de daha aktif şekilde faaliyet gösterecek. Uzmanlara göre Avrasya bütünleşme sürecinin gelişmesi çeşitli Batı ülkelerinde ciddi bir rakip olarak ortaya çıkacaktır. 

Alman Gazetesi:
Almanya’nın ekonomi gazetesi Handelsblatt’ta yayımlanan başyazıda, Almanya’nın dünyaya ve Rusya’ya ABD’nin gözüyle bakamayacağı belirtildi.

Normandiya çıkarması “Amerikan komutanlığının son başarılı askeri operasyonuydu. Kore, Vietnam, Irak ve Afganistan’daki diğer tüm operasyonlar tamamen başarısız kampanyalardı” diye yazan Steingar, NATO birliklerinin Polonya sınırlarına yaklaşmasını ve Ukrayna’yı silahlandırma planlarını etkisiz olarak niteledi.

“Kafayı duvara çarpma politikasının kafa acısı dışında hiçbir şey vermediğini” ifade etti.

Obama: Rusya’yı bırakın Çin’e dikkat edin! 
Obama Economist’e verdiği demecinde, “Şu perspektifin benimsenmesine önem veriyorum: Rusya çok şey ifade etmiyor.” İfadelerini kullandı. Rus halkının yurt dışına göç ettiğini, ülke nüfusunun yaşlandığını ve küçüldüğünü ifade eden Obama, Rusya’nın olması gerekenden fazla ciddiye alındığını düşünüyor.

Çin’in çevresinde ve Asya ülkeleri üzerindeki etkinliğini arttırmasına dikkati çeken Obama batılı ülkelerin bu durumuna dikkat etmesi gerektiğini ve Çin’le ilişkilerini oldukça sağlam tutmalarını gerektiğini söyledi. Obama Çin’le olan gerilimin “yönetilebilir” olduğunu söyledi.

(Obama’nın 2 yıl önce 1,5 savaş doktrinini savunmayı sürdürüyor. Oysa Rusya’nın yükselişi ve Akdeniz’e hâkimiyeti, Obama siyasetinin büyük kaybı. Bayan Clinton ve Davutoğlu’nun görüşleri Obama’nın yanıltılmasında önemli rol oynamıştır.)

Bu alıntılardan çıkan sonuç şudur:
1-Küresel güçler arasındaki mücadele tarihin en hızlı silahlanması sürecini başlattı.
2-Bu mücadelenin merkezinde Türkiye’nin olduğunu unutmayalım.
3-Küresel güçlerin mücadelesi önümüzdeki 5 yıl etkin olarak kapsayacak.
4-Ve bu 5 yıl Türkiye’yi yönetecek irade (Erdoğan + Davutoğlu) bellidir.
5- Mevcut siyasi iradesinin Ortadoğu politikasındaki yanılgılar hem Türkiye'ye hem de Ortadoğu’ya ağır bedel ödetmiştir. Türkiye'nin ekonomik kaygı en az 50-60 milyondan fazla olmuştur.
6- Ancak küresel güçlerin mücadelesinde bir hata hata yapılırsa bunun bedeli son derece ağır olur. 

Türk Milleti'nin dikkatine.