09 Mayıs 2014
NATO’dan tehlikeli teklif

NATO genel sekreter yardımcısı Alexander Vershbow NATO üyelerinin artık Rusya’yı bir düşman olarak görmeleri gerektiğini söyledi. Ayrıca NATO’nun bundan sonra Rusya’nın çevresinde bulunan müttefik ülkelere savunma kuvvetleri yerleştireceğini söylerken özellikle Kafkasya sınırındaki Gürcistan, Azerbaycan ve Ermenistan’ı işaret etti. Türkiye bu yaklaşıma derhal itiraz etmelidir. Bu yaklaşım Almanya’nın projesidir, gerilimi bizim sınırlarımıza, Kafkasya ve Karadeniz’e yıkma projesi. Bunun bedeli ülkemize çok pahalıya mal olabilir. 

Ermeni taziyesi
Ermeni taziyesi Sayın Başbakan’ın 9 dilde yayınlanan ve Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi yurt içinde ve yurt dışındaki prestijini yükseltmek amaçlı Ermeniler için yaptığı taziye yorumunun yankıları devam ediyor. Ermeniler bu yaklaşımı yetersiz buldu. Ülkemiz de tepkiler oldu, halen oluyor. ABD ve Avrupa da kısmen hedefine ulaştı.

Dünya tarihinin en önemli en anlamlı taziye mesajı Atatürk’e aittir. Atatürk’ün Çanakkale’de savaşan Anzak askerlerinin analarına yazdığı mektup dünya barışının en seçkin en anlamlı örneklerinden biridir. Şimdi okuyucularımla bu mektubu paylaşmak istiyorum:

Atatürk'ün ANZAK analarına muhatap mektubu
Mustafa Kemal dünyada hiç bir liderin yapmadığı bir biçimde ülkesini işgale gelen düşman askerleri için aşağıdaki sözleri söylemiş onları kendi evladı gibi görmüştür.
“Bu memleketin topraklarında kanlarını döken kahramanlar!
Burada, dost bir vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükun içinde uyuyunuz. Sizler, Mehmetçiklerle
yanyana koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı
dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve rahat uyuyacaklardır. Onlar bu
topraklarda canlarını verdikten sonra, artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.”
                                                                                              Atatürk 1934

Bunun üzerine Avustralyalı bir anne ATA'ya aşağıdaki cevabı yollamıştır.

“Gelibolu toraklarında yitirdiğimiz evlatlarımızın acısını, alicenap sözleriniz hafifletti. Gözyaşlarımız dindi.

Bir ana olarak bana, bir güzelim teselli bahşetti. Yavrularımızın sonsuz uykularında, huzur içinde dinlendiklerinden hiç kuşkumuz kalmadı. Majesteleri kabul buyururlarsa bizler de kendilerine Ata demek istiyoruz. Çünkü yavrularımızın mezarları başında söylediğiniz sözler, ancak bir öz babanın sözleri gibi yüce, ilahi. Evlatlarımızı bir baba gibi kucaklayan büyük Ata’ya tüm analar adına şükran, sevgi, saygıyla...”