-Sayın Başbakan’ın 1915 olayları açıklamasını birkaç kez okumaya gayret ettim. Ancak itiraf edeyim ki pek bir şey anlayamadım.

-Muhtemel ki bir heyet tarafından hazırlanmış. Ancak Dışişleri Bakanı’nın üslubunun hâkim olduğu gözden kaçmıyor. Yani fikirler lastik gibi nereye çekersen oraya gidiyor.

-Bu açıklamayı hazırlayanların tarihi gerçekleri bilmedikleri apaçık belli oluyor.

-1915 yılında Doğu Anadolu’da iki ordu savaşıyordu. Osmanlı ordusu ve Rus Ordusu. Osmanlı arşivleri açılmıştı. Rus arşivleri ise son yıllarda açıldı. Bu arşivleri araştırma görevi genç bir tarihçi akademisyene verilmişti, Mehmet Perinçek. Bütün devlet yetkilileri bu kitapları okumalı, liselerde ders kitabı olarak okutulmalı. 

-Bu açıklama Ermeni diasporasının doğru olmayan iddiaları Türkiye halkının onurlu mücadelesinde elini zayıflatan talihsiz bir belgedir. 

-Böyle bir açıklamanın ABD ve AB emperyal güçlerin talimatları doğrultusunda yapıldığı kanaatindeyim.  

-Batılı güçler Gürcistan ve Ermenistan’ın, Rusya’nın egemenlik alanına girmesinin faturasını bölge kahyası olarak gördüğü Türkiye’ye çıkarmış. Ve Ermenistan ile ilgili sınırların açılmasını beklemekte ve dayatmaktadır.

-Ermeni soykırımı iddiaları tek başına değildir. Hemen arkasında, Rum-Pontus, Süryani - Keldani, İyon katliamı, İzmir yangını, Dersim katliamı gibi tamamı asılsız gerçek dışı ithamlar yer almaktadır. 

-Emperyal güçlerin bu yalanları destekleme gayretleri, büyük bir projenin parçasıdır. Amaç Atatürk devrimlerinin en büyük mucizesi “Türk milleti” adını verdiği ülkemizi tamamını kavrayan ülküyü yok ederek ipi kesilmiş bir tespih gibi, tüm etnik ve inanca dayalı ayrılıkları kışkırtmak, Türkiye’yi bölmek, parçalamak ve tüm yer altı ve yer üstü enginliklerine ve jeopolitik özelliklerine el koymaktır.

-Türk milleti olarak tüm bu saldırıları püskürtmek ve itibarını en yüksek düzeyde tutacak güce ve iradeye sahibiz. 

- Davamıza gölge edilmesin, başka ihsan istemeyiz.

-Ve son olarak Sayın Başbakan’ın bu açıklamalarına SAYGI DUYMUYORUM.