14 Mart 2014
Türkiye'de bir dönem kapanırken

Tabii ki kastettiğim AKP iktidarı. Bence bugün için fiilen sona ermiştir. Gerçi önümüzdeki yerel seçimlerde hatırı sayılır bir oy alacaktır ve birinci parti olarak da çıkabilir. Ancak o oyların Türkiye için her hangi bir ağırlığı yoktur.

Peki, nasıl ve kimler iktidara taşıdı bu partiyi. Amerika'nın neoconları başta Paul Wolfowitz.

 Türkiye'deki siyasi liderler ABD'nin büyük Ortadoğu politikasına uygun değillerdi. Bülent Ecevit, milli görüşçü Necmettin Erbakan, Süleyman Demirel gitmeliydi. Bu liderler, Türk siyasetinin ünlü isimleriydi. Fakat yaşlanmışlardı. Ne hikmetse yerlerine genç liderler yetiştirememişlerdi de. O halde genç, çok karizmatik bir lider bulunmalıydı. Ancak o liderlerde bazı özellikler aranıyordu. Karizması ile ondan beklenenleri yapabilmesi şarttı. Kendi ülkesi dâhil 22 Ortadoğu ülkesinin sınırları değişecekti. Askere kumpas kurulduğunu fark etmesi için en az 5 sene geçmesi gerekecekti. 

Nihayet o karizmatik lider bulundu ve görev tevdi edildi 2002 senesi. Başlangıçta kendisine verilen görevin birincisi, liberalleşmeydi. Bunda başarılı oldu Cumhuriyet'in mal varlığının yabancılar tarafından yağmalanmasında ölçü tanımadı. Özelleştirme ile bugün ülkemizdeki yabancı şirketlerin sayısı 36.000 oldu. Ne limanımız kaldı, ne de madenlerimiz, hepsi gitti. 

Daha sonra verilen görev, ulusalcılık, yurtseverlik suç unsuru sayılmalı, Türk milliyetçiliği ayaklarının altına alınmalıydı. 
Türk bayrağına ve Atatürk'e bağlılık yok edilmeliydi. İşte o zaman Türk halkı ayağa kalktı ve direnişi çok sert oldu. Atatürk'e bağlılık daha fazla arttı.  Bayrağına sahip çıktı Türk halkı ve iktidar yenildi. 
İktidarın yenilgisi için tarihe çok önemli bir not düşelim. İktidarı yenen, cemaat adına piyasaya sürülen ve sürüleceği iddia edilen o tapeler değil, yurtsever, Kemalist, Atatürkçü Türk halkıdır. Son darbe de 15 yaşındaki Berkin Elvan'dan geldi. 

Kıbrıs gidiyor mu?
Kıbrıs'ta müzakereler başladı. ABD her iki tarafı masaya oturttu. Ancak her ikisi de eskisi gibi güçlü değil.
Kıbrıs Rum Kesimi ekonomik krizle boğuşuyor. 20-40 yaş arası işsizlik yüzde 60'lara varmış. Her 5 kişiden 3'ü işsiz, yönetim deniz ve hava üslerini Rusya'ya kiraya vermeye yeltendi. Bu davranış ABD, İngiltere ve İsrail tarafından kabul edilemezdi.

Kıbrıs Türk tarafının ise arkasında eskisi gibi güçlü bir Türkiye yok. Siyasi yapısı, iktidar ve muhalefet adeta yok hükmünde. Donanmasının en seçkin, amiralleri ise kurulan bir kumpas sonucu içerideler.

Böylece Annan Planı çerçevesinde yeni plan devreye sokulacak. Kıbrıs Adası NATO'ya alınacak, İsrail'in güvenliği sağlanacak. Kıbrıs çevresindeki zengin hidrokarbon yatakları ABD şirketlerinin olacak. Uzlaşma sonucu nasıl bir harita olacak bilinmiyor. En son Rum tarafından yüzde 18 toprak bırakalım teklifi geldi. Yani Kıbrıs gidiyor elimizden. İç politikamızın gündeminde ise ayakkabı kutusu kadar değeri yok.

AP’nin son raporu
Avrupa Parlamentosu raporunun büyük kısmı beni hiç ilgilendirmiyor. Aynı klasik sözler. 
İktidar çok sert eleştiriliyor. Yalnız iki noktada iktidar övülüyor.
1-Kıbrıs'ta masaya oturmamız
2- Güneydoğu açılımı Ukrayna'da Kırım'ın Rusya'ya katılımına çok sert tepki gösteren ve Ukrayna'nın bütünlüğünü savunan Avrupa Birliği, bize gelince bölünmeyi destekliyor.