25 Ekim 2013
ABD- İran yakınlaşması

Son günlerin en stratejik hamlesi İran'dan geldi. İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ve Dış İşleri Bakanı Cevad Zarif'in batıya yaklaşımının ülkemizdeki etkilerini inceleyeceğiz. 

İran'da cumhurbaşkanlığı dâhil her türlü yönetimin üzerinde mollalar egemenliği var. Burada sorulacak soru şu; Acaba Mollalar Ruhani'nin bu açılımını destekler mi?

Evet destekliyorlar. Çünkü cumhurbaşkanlığı seçimine girecek üyeler mollalardan izin alıyor. Mollalar ise bu seçimlere 5 adayı muhafazakarlardan 1 tanesini de liberallerden gösterdi. Böylece liberal Ruhani'nin önünü açtı. Muhafazakâr oyların bölünmesini sağladı. Bu seçimlerden Ruhani, en yakın adayın aldığı oyun 3 mislinden fazla oy alarak seçildi. Peki, neden mollalar böyle davranmış olabilir? Batının ambargosu, iletişim sektörünün sınırları aşacak kadar gelişmesi, İran gençliğinin tepkilerinin tırmanması, mollaları ürküttü. Aksi takdirde toplumsal bir patlama yaşanma riskinin doğduğunu gözlemlediler. 

ABD neden bu yaklaşıma evet dedi ve ilk hamlede İngiltere'yi görevlendirdi? 

Çünkü batı Suriye'de kaybettiği küresel prestiji, İran'ı Şangay iş birliğinden kopararak dengelemek istiyor.

ABD Filistin ile ilgili Birleşmiş Milletler'deki oylamada ezici bir çoğunlukla kaybetmesi nedeni ile İsrail'in kaprislerinden kurtulmak istiyor. 

Türkiye'ye gelince, Kasım başında Ruhani Türkiye'ye geliyor. İran'ın batıya açılımı Türkiye olmadan gerçekleşmez. 

Türkiye yetkilileri, Sünni İslam takıntısından arınır da bu yaklaşımı iyi değerlendirirse , çok önemli ekonomik çıkarlar elde edebilir.