Bu yazıyı yazarken G20 toplantısı yapılıyor. Burada temel konu tabiî ki Suriye olacak. Çıkacak kararlar neler olacak şimdilik belirsiz. Bu yazı G20 toplantısı sonuçları alınmadan yazılmıştır.

Ülkeler niçin Suriye’ye müdahale etmek istiyorlar? Önce şunu belirtelim; Suriye’de iç savaşta ölenler ve nasıl ölürlerse ölsünler hiçbir ülkenin umurunda değil. Emperyal güçlerin yağmaladığı Afrika’da her gün açlıktan 3 bin çocuğun öldüğü bir dünyada yaşıyoruz. Gıda stoku olan ülkelerin fiyatları düşmesin diye stok fazlalarını denize döktüğü ve hayvan yemi olarak kullandığı bir dünyada yaşıyoruz. O halde niçin Suriye’ye müdahale edilecek? Önümüzdeki sayıda her ülke için ayrı ayrı müdahalenin nedenlerini yazacağım. Geçen sayıda Gözlem'in manşeti Merkez Bankası Başkanı’nın “Doların belini kırarız” sözü oldu. Bu biraz mizah gibi oldu. Ancak, G20 toplantısına katılan BRİCS ülkeleri dolara karşı tavır alacak. 

O zaman doların beli kırılır mı, kırılmaz mı göreceğiz. Yazımın sonunda TV program arkadaşım Orhan Özkaya’nın Ortadoğu ile ilgili yazısının son parafını sizlerle paylaşmak istiyorum.

Korkulu rüya 'Baas'
Ortadoğu’da halkın örgütlü mücadelesinin zirveye taşınmış olması onların en büyük korkuları. Irak ve Yemen’de Baas’a geri adım attırmaları ve Libya’da Kaddafi’nin kurduğu yeşil sosyalizmin dağıtılması işe yaramayacaktır. Saddam’ın oğlu ve 10 yaşındaki torununun Tikrit’te ülkesi için savaşırken şehit olmaları, Kaddafi’nin yurt dışına çıkması yönündeki önerileri ret edip, şehitliği seçmesi hep Arap milliyetçiliğinin çelikleşmiş iradesinin yansımaları olarak görülebilir. İşte bu örnekler Arap halkının savaşının bitmeyeceğini, Beşar Esad’ın 11 yaşındaki oğluyla saldırganları karşılamaya hazır olduklarını açıklamaları hep bu geleneğin devamı oluyor. Ortadoğu’nun kurtuluş savaşının simgesi olan Baas milliyetçiliği, Arap dirilişinin süreceğinin en büyük irade gücü olarak halkların kalbinde yaşamaktadır. Bütün bunlar, Yüce Atatürk’ün dünya ezilen halklarının kalbinde yaşatmaya çalıştığı “Tam Bağımsızlık”, “Ya İstiklal, Ya Ölüm!” ilkesinin yer etmesidir. Ortadoğu’da Musaddık, Binbella, Burgiba, Ömer Muhtar ve Nasır meşalesi yanmaya devam edecektir. ABD ve Batı; ne Saddamları, Kaddafileri ne de Hafız Esadları bitirebilecektir.