07 Haziran 2013
Bayrak devrimi

Geçtiğimiz günlerde ülkemizin her yerinde Gezi Parkı direnişi olarak anılan olaylar,  aslında tarihimizde bir Türk Bayrağı devrimi olarak anılacaktır. 

Evlerde, alanlarda, sokaklarda ve arabalarda dünyanın hiçbir ülkesinde hiçbir zaman görülemeyeceği kadar Türk Bayrağı vardı. 

Çıkarılacak birinci ders; bir ulus halkının iradesine asla zincir vuramaz. 

Ne mutlu bayrağını coşkuyla, heyecanla taşıyan Türk milletine. Hep birlikte aynı coşku aynı heyecanla atılan en hakim slogan ise "Mustafa Kemal'in askerleriyiz."  

Atatürkçülüğü yavaş yavaş silmek, ülkeyi karanlığa götürmek için çaba sarf eden zavallılara son ikaz: Karşınızda 7'den 77'ye dünyanın en güçlü halk ordusu var.

Çapulcu mu? Türk halkı mı Sayın Başbakan'ın ülke dışına çıkarken çapulcu dediği ve yandaş, yalaka sözlere dünyanın hiçbir yerine itibar edilmez.

Eğer bir haftadır direnen halkımızı ülkenin envanterinden çıkartırsanız, geriye Afganistan ve biraz da Suudi Arabistan kalır. Çağdışı feodal bir yapı, çıkarlarının ülke menfaatlerine tercih eden bir güruh, yalaka basın ve 63 akil adam kalır.

Sayın Başbakan'a uyarı
Emperyal güç ABD, yönetimlerini tayin ettiği ülkeleri sürekli denetler. Bu ülkelerde çok miktarda sosyal bilimler uzmanı ve ajanlar bulundurur. Her türlü halkın direnişinde meydanları gözlerler. Katılımcıların yaşları, giysileri hatta cep telefonlarının markasını bile not ederler. Ve ülkelerine bilgi verirler. Sanırım son günlerdeki direnişten de uzmanlar şu raporu vermişlerdir: "Halk hükümete karşı."

Mısır'daki 'Mübarek' olayı doğru yorumlanırsa, Tahrir Meydanı'nda toplanan Mısır halkının direnişi, ABD'nin bölgedeki en güçlü müttefiki olan Mübarek'i gözden çıkarmak zorunda kalmıştır. Müslüman Kardeşler'in yönetime geleceğini bilmesine rağmen. 

Yani dünyada sandıklar fazla birşey ifade etmez. Niceliğe değil, niteliğe bakılır. 

Evde oturan yüzde 50 kim?
Sayın Başbakan herhalde sandıkta aldığı yüzde 50 civarındaki oyu kastediyor olmalı. Peki bu yüzde 50 oy içerisinde yer alan kişiler kimlerdir?
-Yüzde 3-5'i aşiret ve toprak ağası oyları; bunlar sadece oy atarken kullanılır, oy dışında kullanılmazlar. 
-Yüzde 8-10'u cemaat ve tarikat oyları; bu oyların başka sahipleri vardır. En büyüğü ise yurtdışındadır. Ancak bu oylardan da Başbakan Erdoğan'a umut yok. 
-Yüzde 2-3'ü liberal dönek çıkarcı gruptur. Bunları da sokağa süremezsin. 
-Yüzde 10-15'i buzdolabı, çamaşır makinesi, erzak gibi çeşitli hediyelerle oy atarlar. Ama sokağa çıkamazlar, pahalıya patlar.
-Geriye kalan yüzde 17-20 oy ise partinin müritleridir. Onlar ise bu cumhuriyetçi dalgayı durdurmazlar. 

En iyisi evde oturan yüzde 50'den vazgeç sayın Başbakan...