Mehmet YAVRUTÜRK

 
Osman Akbaşak'ın "Yeni" romanının adı 8500. Yeniyi tırnak içine almamın nedeni, romanın yeni çıkmış olmasından çok, tür olarak da yeni olması.

Yakın sayılacak ama değişim ve gelişim olarak bir hayli ilerideki bir dönemde;2035 de başlayan roman, çok farklı dinamiklerin bir araya getirildiği, muazzam bir puzzle olarak resmediliyor adeta.

Alt başlığında kullanılan "Düş Yolculuğuna" Doğa Tarihi Enstitisü'yle başlayıp, biyoloji, paleontoloji, antropoloji, zooarkeoloji, jeoarkeoloji (syf.30) tanışarak devam ediyoruz. Son derece karmaşık görünen bu başlıklar, akıcı bir anlatımla, bizi hiç yadırgatmadan, elimizden tutup, bir zaman/mekân yolculuğuna çıkarıyor. Dört gencin 2035 yılında Kadifekale'den çıkıp M.Ö. 6465 yılının İzmir'ine, o dönemin Yeşilova'sına yaptıkları yolculuğa katılıyoruz. Osman Akbaşak 8500 yıllık tarihsel dönemde, zamanın salıncağında kolan vurduruyor bize...
Ama zamanın salıncağında kolan vurmanın keyfini bitirmiyor. Bir nefeste okunan kitap bitse de, düş yolculuğu sürüyor.

Başta da belirttiğim gibi "Arkeo-fütüristik " diye tanımlayabileceğimiz türdeki kitabı herkese öneriyor... Ve devamını bekliyoruz.