Üçüncü romanımın hazırlığı için
bulunduğum İstanbul'da Beykoz - Şile
arasında geçecek olan yolculuğun
keşfini yaptım. Aslında yıllarca geçtiğim yolları bu gözle görmek çok başkaydı. Yokuşları, inişleri, tepeleri, su kenarlarını daha bir keyifle yaşadım.
Daha önce hiç görmediğim bir yerden "Kurna" köyünden Karadeniz manzarası muhteşemdi. |
Sevgili eşim ve
kuzenlerime yaptığımız
yolculuktan fotoğraflar.
22 Temmuz 2014
|
|
|
Mayıs ayında yaptığım Beyoğlu İstiklal Caddesi,
Haliç köprüsü ve Boğaz gezisinin
aynısını sevgili eşim için tekrarladık.
Özellikle İstanbul çalışanlarının eve dönüş
yolculukları bizim için harika bir
Boğaz turu oldu.
|
Elbette her anımızı fotoğraflamaya çalıştık, Beykoz'a yaklaşırken güneş ve bulutların ışık oyunlarını da kaçırmadık.
22 Temmuz 2014
|
|
|
Hey yavrum hey...
Burunbahçe dalyanında İstanbul’u çekerlerdi
denizden, ıslatmadan...
Kaç bayram mendili geçmişti elimden çeyiz sandıklarının.
Bütün uykularını koynuma alıp uyurdum İstanbul’un.
Merhaba iki gözüm İstanbul’um merhaba,
Merhaba efendim, merhaba." |
Beykoz Burunbahçe'de
Kahvaltı edip,
kefal balıklarını ekmekle beslerken
Sadri Alışık'ı ve
"Merhaba İstanbul"
şiirini anmamak
olmaz ki,
22 Temmuz 2014 |
|
|