İstanbul Beykoz ilçesi, Anadoluhisarı'nda, deniz kıyısında bulunan Küçüksu Kasrı'nın XVII. yüzyılda Sultan IV. Murat (1623-1640) döneminde yapıldığı sanılmaktadır. Bu kasır Sultan III. Mustafa (1757-1774), Sultan III. Selim (1789-1807) ve Sultan II. Mahmut (1808-1839) dönemlerinde restore edilmiştir. Bu kasır ile ilgili bilgiler Antoine-Ignace Melling ve Michel François Preault'un XIX. yüzyıl başlarında yaptığı resimlerden öğrenilmektedir.
Kasır
denize doğru uzanan tek katlı bir yapı olup, arkasında da iki
katlı bir bölüm bulunuyordu. Kasır T planlı olup, ahşap kubbeli,
kare planlı bir orta mekân ile bunun çevresinde biri denize doğru
olmak üzere uzanan üç yönlü uzantılardan meydana gelmiştir. Kasrın
odalarının bir kısmı da deniz yönünde kazıklar üzerine oturtulmuştur.
Bu kasır yıkılmış ve yerine bugünkü yapı yapılmıştır. Kasrın ne
zaman yıkıldığı konusunda kaynaklarda yeterli bilgi bulunmamaktadır.
Bugünkü kasır Abdülmecit döneminde, 1856'da kâgir olarak yapılmıştır.
Yapının mimarı Balyan ailesinden Nigogos Balyan'dır. Kasrın iç
dekorasyonu Viyana Operası'nın dekoratörü olan Sechan tarafından
yapılmıştır.
Küçüksu
Kasrı yüksek bir su basman üzerine iki katlı, mermer kaplamalı
bir yapıdır. XIX. yüzyıl barok ve rokoko karışımı bir üslubu yansıtmaktadır.
Kasrın bodrum katında kiler, mutfak ve hizmetli odaları, diğer
iki katta ise orta mekâna açılan dört köşe odasından meydana gelmiştir.
Yapının cephe mimarisi dikkat çekicidir. Burada çiçek, yaprak,
çelenkler, rozetler yüksek kabartma tekniğinde duvarlara işlenmiştir.
Oldukça ağır bir rokoko üslubu yapının barok mimarisi ile birleşmektedir.
Kasrın
deniz cephesi üç bölüm halinde olup, orta bölüm düz, iki yandakiler
de dışbükeydir. Kasrın iki yönlü giriş merdiveni, havuzu, çeşmesi
ve giriş kapısı ile dikkati çekmektedir. Denize yönelik pencereler
her katta zemine kadar inmiş ve bunların önleri mermer parmaklıklarla
sonuçlanmıştır. Kasrın yan ve arka bölümlerinde üst katta balkonlara
yer verilmiştir. Üst katın bitiminde mermerden bir kısa duvar
çatıyı gizleyerek yapıyı çepeçevre dolaşmaktadır.
Kasrın
kabartma ve kalem işi süslemeli tavanları, birbirlerinden fark
ve biçimde İtalyan mermerinden yapılmış şömineleri, ince bir işçilik
gösteren parkeleri, Avrupa Arnavoa üslubunda mobilyaları ile dikkat
çekmektedir.
Bu
kasırda Sultan Abdülaziz (1861-1876) döneminde, daha sonra İngiliz
tahtına geçen Galler Prensi Edward (VII. Edward) ile Eflak Boğdan
Prensi I.Jean Alexandre ağırlanmıştır. Bunların yanı sıra kasır
Sultan V. Mehmet Reşat ve son halife Abdülmecit Efendi (1839-1861)
tarafından da kullanılmıştır. Cumhuriyetin ilanından sonra bir
süre konukevi olarak kullanılmış, 1970'li yıllara kadar bazı özel
günlerde kasırdan yararlanılmış, 1983'te ziyarete açılmıştır.
Ardından yapılan yeni düzenlemeden sonra da 1994 yılında TBMM
Milli Saraylar Daire Başkanlığı'na bağlı anıt müze olarak ziyarete
açılmıştır. |