Rıza Bey 1284 (1868) tarihinde Uluborlu’da ki baba evinde doğdu. İlk ve orta tahsilini tamamlayan Rıza Bey, babasının ölümü üzerine 1305 (1889) senesinde İstanbul’a gelerek tahsiline devam etti ve kadılık ehliyetini aldı. Gerek tahsilde iken ve gerekse tahsilini bitirdikten sonra meşihat (şeyhülislamlık) kalemlerinde bulundu. O sırada meşihatta memur bulunan Danişment Hacı Ali Efendi’nin referansıyla Karadağ ve Sırp hududunda özellikle (Birana Korasin, Yeni Varus) gibi yerlerde hakimlikte bulundu. Serbest fikirli ve yenilikçi olan Rıza Bey, bulunduğu yerlerde eski idare aleyhinde bulunan zabıtanla sıkı işbirliği yapıyordu. Rıza Bey bu hareketinden dolayı İstanbul’a gelemiyor ve 12 sene kadar hudutlarda kalıyordu. Meşrutiyetin ilanı üzerine yeni kabine Rıza Bey’i İstanbul’a çağırarak Mahmut paşa Şeriye Mahkemesi başkanlığına getirdi. 1327’de (1911) görülen lüzum üzerine Bulgar sınırında olan Kırcaali'ye gönderildi ve Balkan Harbine kadar orada kalıp 1328 (1912) sonunda Kırcaali'den İstanbul’a göç ediyordu.

1329 (1913) senesinde birinci sınıf dava vekili olarak avukatlık ederken, İttihat ve Terakki kabinesi zamanında Kasımpaşa, Beykoz kadılıklarında, Cihan Savaşı boyunca (1332'den 1336'ya) kadar Beykoz hâkimliğinde kaldı. O tarihte Ferit Pasa hükümeti, Kuvayı Milliye’ye bağlılığı ve yardımı dolayısıyla Rıza Bey’i görevden azlederken, Tevfik Pasa hükümeti zamanında da Beykoz halkının ısrarı üzerine tekrar Beykoz kadılığına tayin edildi. Kurtuluş savaşı başlamıştı. İstanbul’da sevk edilecek asker, kumandan teçhizatı askeriyenin kolayca sevki Beykoz yoluyla halkın yardımıyla ve Rıza beyin desteğiyle oluyordu.

1335’de (1919) Anadolu ve Rumeli Müdafii Hukuk Cemiyeti’nin Beykoz ve havalisi mıntıkasında MM gurubu teşkilatı Rıza Bey’e verildi. Takip eden dönemde Kuvayi Milliye ile İnebolu irtibat kumandanlığı arasında vazife almıştır.
 
Mudanya mütarekesi zamanlarında ise Mili Müdafaa grubunun Anadolu tarafındaki teşkilatı dahilinde hem irtibat ve hem de takviye için kuzey bölge kumandanı istihkam yarbayı Kazım Bey’le irtibatlı olup Genelkurmay Başkanlığının emriyle muavinlik vazifesiyle görevlendirilmiştir.

Hakim Rıza, Atatürk'ün ve Başbakan İsmet Paşa’nın istekleri doğrultusunda parti divanınca Kütahya mebusluğunu aday ilan edildi ve seçildi. Sonrasında ise Isparta milletvekilliğine aday gösterildi. Devreyi bitirdikten sonra partiye muhalif kurulan partiye bağından dolayı üçüncü defa seçilmedi. Bu suretle hâkim Rıza resmi vazifelerden ayrıldı ve Laleli’de yaptırdığı apartmanda yaşarken 1954 yılında vefat etti.