Beykoz iskelesinin anımsattıkları

Fotoğraf 1
Fotoğraf 2
Fotoğraf 3
Fotoğraflar Kohei Kihara

Fotoğraf 2 üzerine:

Erhan Albayrak Kazım Yaman'ın (rahmetli) nalbur dükkânı, İmam’ın (rahmetli) lokantası, Mahmut Albayrak'ın (babam) kahvehanesi, Tatlıcı Muhittin amca’nın pastanesi ve Berber Bayram amcanın dükkanı olarak hatırlıyorum. 1970’ler olması gerekiyor.

Fotoğraf 3 üzerine:

Ferda Çokar karşısında görülen seyyar araba oradan hiç eksik olmazdı balığımızı aldıktan sonra ona giderdik kocaman bir şişe ipi geçirir önce yeşil salatayı sonra taze soğanı o ipe dizer bir düğüm atar bize verirdi. Çok güzel günlerdi
Mehmet Çerezcioğlu O da balıkçı Nimet olduğu kadar, eşiyle birlikte kürekçiydi takımda... Her gencin bir de spor tarafı olmazsa olmazdı, eskiden, Beykoz'da...

Fotoğraf 1 üzerine:

Necip Konuksay: Çok uzun yıllar çalıştığım Denizcilik Bankası’nı görünce eski günlerim aklıma geldi. Teşekkürler Ahmet Bey.

Erdoğan Albayrak: Ahmet Abi selamlar, koyunların hizasındaki dükkân sizin şekerci dükkânıydı...

Sermin Engin: Koyunların arkasındaki üç kızdan ikisi; Avni Amca2nın kızı Nalan, yanındaki de Sibel ( Kahraman'ın eşi)

Gamze Aktansoy: Cemile büfe! Gazete vs. Bir de tost yapardı, o yıllarda bir ilkti…

Mehmet Çerezcioglu: Şekerci Muhittin... Senin pederin dükkânı… Şeker kavramı hâlâ oradakilerdir bende… Akide şeker, büyük kavanozlar içinde, renk renk... Hey gidi, hey...

Necip Konuksay: Yoldan geçen kırmızı bereli Akbabalı Sultan’dır, eski Akbabalılardandır.

Mehmet Yavrutürk Sultan Abi (Özçelik), Allah ömür versin, doksanlık yaşına rağmen, her gün çayıra gelip, kuşları beslemeye devam ediyor. (Osman Akbaşak notu: yazının paylaşıldığı 2013 yılında.)

Mehmet Çerezcioğlu Eskiden Beykoz Onçesmeler meydanında biterdi, otobüsün son ve ilk durağı orasıydı... Hangi sivri zeka koymuşsa Küçüksu’ya, 'Beykoz'a hoş geldiniz' diye, simdi bütün 'Yeni İstanbullu'(!!)lar orayı Beykoz sanıyor… Kaç kişi söyledi şahsen bana. Meydandan sonra araç pek geçmezdi… Yoktu da… Benim hatırladığım zamanlarda bir tek sınıf arkadaşım Gülçin’nin (Giritli)  avukat babası Fethi Beyin özel arabası vardı… Meydanda iki mi, üç mü ne fayton beklerdi, Akbaba tarafına gideceklere... Gafur'un sarı (tabii ki burunlu!!) Mercedes otobüsü ne büyük lükstü... Bu sayfadaki büyük çoğunluk o zamanları yaşamadı, pek azı ancak…

Dilek Duruş Eren Ben o meydanda Hızır amcanın dükkânının önünde lojmanlara servis beklediğimi hatırlıyorum... Bir de taksi durağında hep bekleyen taksici Suzan amca Laz İsmail abi... gelir aklıma :) bir de Haydar Amca var mıydı...?

Kemal İslamoğlu Kırmızı Murat 124 tam bizim dükkânın önünde ama dükkan gözükmüyor. Rahmetli dedem Abdullah İslamoğlu’nun son zamanları olsa gerek diye düşünüyorum.

Ahmet Demir aslına bakarsanız bu resme göre, iskele binasının değişmesi haricinde cadde gene aynı cadde… Çok da fark yok... Eczane gene aynı yerinde, iskele aynı yerinde ve bence daha da şık ve klasik bir bina… Trafik meselesine gelince de eee, müsaade edin aradan 40 yıl geçmiş... Beykoz merkezinde asayiş berkemal.

Süleyman Sırrı Sarıoğlu: Şekerci Muhittin amcanın dükkânı, ayakkabıcı Haşim Sökmen’in dükkânı, onun yanındaki bizim tuhafiye dükkânı, ben askere giderken İsmail Barut abiye devretmiştik.

Erdal Dinkay Beykoz buydu ama insan kirliliği oldu, tanıdık bulamazsın yolda yürürken evden dalyana gelirken yüz kişiye selam verirdik

Kum Beach Xdizmanx: Şoför Suzan. Adliye keşfe gideceği zaman hep Suzan’ın arabasıyla giderlerdi. 1957 mavi Pleymouht’la.

Süleyman Sırrı Sarıoğlu: Bu resmin geri kalan kısmında kuruyemişçi, ufak bir börekçi dükkânı, terzi ali Osman amcanın dükkânı, yazlık zafer sinemasının girişi vardı, eski Beykozlular çok iyi hatırlar.

Dilek Duruş Eren: Bu caddede o zamanın bakkalı, rahmetli Enis abi... Dünya iyisi... Babası yaşlı amca vardı adını hatırlayamadım nur içinde yatsınlar...

Süleyman Sırrı Sarıoğlu: Sağır bakkal derlerdi, iki oğlu vardı.

Dilek Duruş Eren: evet, kulaklığı vardı. Rahmet olsun hepsine.

Sevginin Lezzetleri: Daha sonra manifatura mı olmuştu ben mi yanlış biliyorum. Sağır bakkalın oğlu Enis diye hatırlıyorum, çok güzel kumaşlar satardı.